Tüm hayatım boyunca traduction Russe
573 traduction parallèle
Biliyor musun... Tüm hayatım boyunca Tanrı'ya dua ettim ve ben... Beni dinliyor mu hiç bilmiyordum ama teşekkür ederim Doğa Ana.
Знаешь, я... я молилась Богу всю свою жизнь, и никогда не знала, слышит ли она, но... спасибо, Большая Мамочка.
Tüm hayatım boyunca seni beklediğimi bilmiyor musun, koca adam?
Разве ты не знаешь, что я всю жизнь ждала тебя, глупый?
Bu törenin ne hakkında olduğunu biliyorsunuzdur. Tüm hayatım boyunca burada yaşadım fakat törenin anlamı ne bilmiyorum.
Вы знаете всё об этой процессии, а я живу тут всю свою жизнь и до сих пор не знаю, что это всё значит.
Beni bununla tüm hayatım boyunca tehdit edeceksin, değil mi?
Всю жизнь будешь мне об этом напоминать?
Bart, tüm hayatım boyunca itilip kakıldım ama bundan sonra, ben itip kakmaya başlayacağım.
Барт, мной помыкали всю мою жизнь... но впредь я буду действовать решительно, я не упущу свой шанс.
Tüm hayatım boyunca ne bekliyordum, biliyor musun?
Знаешь, чего я ждала всю свою жизнь?
Tüm hayatım boyunca benim dostumdun. Bu işi bana sen ayarladın.
Ты был моим другом всю жизнь.
Seni gerçekte sadece birkaç gündür tanıyorum. Ve tüm hayatım boyunca David'i sevdim.
Мы знакомы всего несколько дней, а Дэвида я любила всю свою жизнь!
Tüm hayatım boyunca en çok değer verdiğim şeyleri berbat ettim durdum.
Всю мою жизнь я губил то, что было для меня самым важным.
- Tüm hayatım boyunca...
- Всю свою жизнь. - Мне все равно.
Tüm hayatım boyunca.
Это дело всей жизни.
Yaşlandığımda iki lokma ekmeğim olsun diye tüm hayatım boyunca saçımı süpürge ettim.
Я всю жизнь горбатилась, во всем себе отказывала, чтобы в старости иметь корочку хлеба.
Aşkım, bekleyeceğim seni tüm hayatım boyunca sürsede.
Любимый, я буду ждать тебя всю жизнь.
Ve kendisini tüm hayatım boyunca içtim.
Я пью всю жизнь.
Tüm hayatım boyunca yaptığım gibi.
Всю жизнь так прожил.
Tüm hayatım boyunca.
Всю жизнь.
Size teşekkür etmek istiyorum. Tüm hayatım boyunca Cumhuriyetçiydim ama bu parti politikasının da ötesinde bir şey.
Я была республиканкой всю свою жизнь, но происходящее переходит все политические границы.
Tüm hayatım boyunca yalan söylemedim ve açık sözlü oldum.
Всю свою жизнь я пытался не лгать чтобы сохранить честное имя
Anne, biliyorsun ki... tüm hayatım boyunca Norman'a hesap verdim. Bu beni deli ediyor!
Мама, знаешь, я отвечала Норману всю свою жизнь.
Tüm hayatım boyunca bu hareketler için pratik yaptım.
Я тренировался всю свою жизнь что бы научиться так двигаться.
Dinle, tüm hayatım boyunca sevdim ve sevildim.
В своей жизни я любил и был любим.
Tüm hayatım boyunca böyle kalacağım.
Я на коленях себе ищу пропитание!
Tüm hayatım boyunca kalamam.
Я не могу всю жизнь быть с вами.
"Tüm hayatım boyunca, iyiliği ve merhameti beni izlemiştir." "Ve sonunda gideceğimiz yer, O'nun evidir."
Доброта и милосердие будут следовать за мной всю мою жизнь и пребывать в обители Господа вечно.
Sen tüm hayatım boyunca gördüğüm en seksi en güzel kadınsın.
Ты самая соблазнительная, самая прекрасная девушка, которую я только видел за всю свою жизнь.
Tüm hayatım boyunca bir midilli istiyordum... ama şimdi bir yetişkin gibi karar vermeliyim.
Мое требование воспринимать меня, как взрослую, сыграло злую шутку.
Tüm hayatım boyunca peşine düştüğüm düşmanım!
Враг, которого я преследовал всю свою жизнь.
Tüm hayatım boyunca herkese ve her şeye karşı çıktım çünkü böylece, kendimi önemli biri gibi hissediyordum.
Всю мою жизнь я боролся... за кого-то, за что-то... потому что это помогало чувствовать себя важным.
Tüm hayatım boyunca, ilk sırada oturmayı hayal ettim, oyuncu kulübesinin arkasında.
Всю жизнь мечтал сидеть за скамейкой запасных.
Tüm hayatım boyunca dairemde merdiven olsun istemişimdir.
Всю свою жизнь я мечтал о том чтобы у меня в квартире были ступеньки.
Tüm hayatım boyunca farklı olduğunu biliyordum. Ama nasıl ve neden olduğunu büyüyünceye kadar bilmiyordum.
Я знала об этом всю жизнь, но я не понимала, в чем мое отличие, пока не стала подростком.
Düzgün bir kariyer edinebilirim ve tüm hayatım boyunca tanıdığım bir adam delice bir sebeple vasimi öldürmekle suçlanıyor.
Я могу сделать там приличную карьеру. И к тому же человеку, которого я знаю всю мою жизнь предъявляют идиотское обвинение в убийстве моего опекуна.
Tüm hayatım boyunca ilk defa birini tamamen, eksiksiz bir şekilde sevdiğimi. Ve bu kişi orada yanımda duran kişi değildi. Bu kişi şu anda benim karşımda duruyor yağmur altında.
Но не в ту, что стояла рядом со мной под фатой, а в ту, что стоит со мной рядом сейчас.
Tüm hayatım boyunca askeriyeye hizmet ettim.
Я всю жизнь был военным.
Tüm hayatım boyunca Karayipler'e gelmek istedim.
Я всю жизнь мечтала побывать на Карибах.
- Birazcık bile deniz, tüm hayatım boyunca yeter!
Купания в море быстро поставят меня на ноги.
Tara... Tüm hayatım boyunca senin kullanılmış şeylerinle yaşadım. ama şimdi... benim kullandığım bir şey sonsuza dek senin artık.
Всю жизнь ты отдавала мне вещи после себя, но теперь ты берешь то, чем пользовалась я.
Tüm hayatım boyunca bir aptal olduğumu söyleyerek mi?
Говоря мне, что я идиот, всю мою жизнь?
Hayatım boyunca ülkeme hizmet ettim. Hangi pozisyonda çalışırsam çalışayım..... sadakatle tüm kalbimle ve ard niyet taşımadan çalıştım.
Я служил родине всю свою жизнь и в том качестве, которое было мне предписано, со всей преданностью, чистосердечием и без злого умысла.
- Söyle ona ahbap. Tüm saçmalıkların arasından, hayatım boyunca duyduğum en mantıksız soru.
Никогда не слышал такого идиотского нелогичного вопроса.
Tüm hayatın boyunca bir eşcinsel olarak mı yaşayacaksın?
Хочешь прожить голубым всю оставшуюся жизнь?
Tüm hayatım boyunca doğru yolu aradım.
Что ты ищешь?
Tüm hayatın boyunca hiç çalıştın mı sen?
Ты когда-нибудь работал хоть один день в жизни?
Tüm hayatı boyunca hep yanında mı olacaksın?
И что теперь, ты будешь с ним рядом до конца его жизни?
tüm sefil hayatım boyunca... uydurduğum aynı yalanları.
Рассказывать те же ёбаные небылицы, что рассказывал всю жизнь.
Duyguları bulmana yardım edebilir. Tüm hayatın boyunca istediğin şeye direnmeyeceksin.
Ты не станешь сопротивляться тому, чего жаждал всю свою жизнь.
Görüyorsun, hayatım boyunca, makul gerekçeler oluşturmaya... gayret ettim, tüm defterlerim kıpkırmızıydı ve bu da... bunları dengelemek için son şansım, bunu yapmaya niyetliyim.
Я пытался вести расчет своей жизни. Но все напрасно. Это мой шанс исправить все, и я намерен им воспользоваться.
Bu bile... tek başına tüm mallarımızın... tüm anılarımızın, hayatımız boyunca yaptığımız her şeyin bir saniye içinde yok olacağını gösteriyor.
Ох, это просто... невозможно показать... Все вещи, все воспоминания, всё, что вы заработали за свою жизнь, вдруг исчезает.
Daha sonra, tüm hayatın boyunca istediğin bir şeyden seni mahrum bıraktığımı anladım.
Позже я понял, что отнял у тебя то, к чему ты стремилась всю жизнь.
Tüm çabalarıma değdi gerçektende! Hayatım boyunca bunu bekliyordum!
Я не зря старался!
Raj'ım... tüm hayatım boyunca... Senin kullanılmış şeylerinle yaşadım.
Всю жизнь ты отдавала мне вещи после себя.