Tür traduction Russe
14,509 traduction parallèle
Bir tür büyü olmalı.
Должно быть какое-нибудь заклинание.
Ne tür bir sistem bu?
Да что это за система такая?
Herhangi bir tür korunmasız ritüele dahil oldun mu?
Ты участвовала в каких-либо незащищенных ритулах любого типа?
Hayır, cam tavan patlar ve bir tür niffine [6] falan dönüşür.
Нет, стеклянный потолок взорвётся и превратится в ниффин или что ещё.
Babamın masumiyetine ikna olmanız için başka ne tür kanıtlara ihtiyacınız var?
Какие доказательства невиновности моего отца вам нужны?
- Bu tür bir göreve lâyık görülmek bir ayrıcalık.
Мне доверили такое дело - это такая честь.
- Bu tür şeyleri satın aldığın söylendi.
Мне сказали, что вы скупаете подобное.
Fakat bu yeni bir tür kumar, Amca.
Но это совсем новый тип азартных игр, дядюшка.
Bu bir tür bilim fuarı projesi falan mı?
Это что, проект на научную ярмарку?
- Eğer Andre Hannan, bir tür hipnoz altındayken nöronlarını aktifleştirebilirsen ona sarılmaları anlatabilirsin.
– Если активировать нейроны Андре Ханнана пока он был под гипнозом, можно рассказать ему про обнимашки.
Depresyona yardımcı olması için bir tür elektronik uyarıcı denediler.
Они пробовали электронные стимуляции, чтобы вылечить депрессию.
Ne tür bir iz?
Что за шрам?
Bu tür bir kesik izi, Andre Hannan'ın beynine birinin fiber optik kablo bağladığını gösteriyor.
Это именно такой след, какой бы остался, если бы кто-то установил провода в мозг Андре Ханнана.
O tür şeyleri ekstra güvenliğin arkasında tutuyorlar.
Такие вещи хранят особо тщательно.
Ne tür bir şov peşinde olduğunu bilmiyorum ama bu işin ucu bir şekilde bana değerse seni bitiririm lanet herif.
Не знаю, что ты тут затеял, но если ты что-то испортишь, клянусь, я с тобой покончу!
Aynı tür araba, farklı adam.
Та же машина, другой мужчина.
Eğer kaçıran kişi aynı tür arabayı alacak kadar şey biliyorsa hedefini de tanıyordur.
Похититель знал достаточно, чтобы приехать на такой же машине, он знаком с целью.
Eğer yetkililer isterse diye bir tür kara kaplı defter gibi bir şey.
Чnо-то типа страховки, которую ей надо передать властям в случае чего.
Ayrıca bir mahalle sakininin son zamanlardaki inşaatla ilgili şikayette bulunduğunu öğrendim. İzin almadan bir tür bodrum yaptıklarını söylemiş.
А ещё соседи жаловались на ремонтные работы, сказали, что тут сооружают подвал без разрешения.
Yani ben bir tür süper dahiyi korumanıza mı yardım edeceğim?
Значит, я буду помогать вам защищать какого-то супер-гения?
- Ne tür bir anlaşma?
– Что за сделка?
Ama sattığı her neyse yalnızca numaralarla tanımlamış. - Belki bir tür koddur?
Но что бы она ни продавала, упоминала это по номерам.
Tamam, Edelweiss bir tür kod adı.
"Эдельвейс" похоже на кодовое имя.
Bu bi tür biyolojik saldırı olabilir.
Это может быть биоатакой.
Bunu yapabilen ilk bakteri değil bu ama bu tür eşsiz.
Это не первая бактерия, которая ведёт себя таким образом, но вид особенный.
Yani ya birisi yeni bir tür ürettiyse ve kesintiye neden olmak için bunları yaydıysa?
Что, если кто-то вырастил новый подвид и выпустил, чтобы устроить отключку?
Biyoyazımın en büyük zorluğu o tür şeyler için nasıl boşluk bırakılacağı ve etraflarındaki hücreler ölmemesi için nasıl yeterince hızlı yapılacağı.
Самое сложное – как совместить всё это и создать ткани достаточно быстро, чтобы клетки вокруг не успели отмереть.
Bir tür köstebek falan olabilir diye düşünüyorum.
Может, крот?
Bir tür köprüaltı trollü gibi koridorda bir sandalyede oturuyorsun ben ise içeride güzel, sıcak, lezzetli bir zanaat olan bu İtalyan mutfağının keyfini çıkarıyorum.
Сидишь на стуле в подъезде, как тролль под мостом, пока я наслаждаюсь этой горячей, вкусной, домашней итальянской пиццей.
Bir tür kara kaplı defter.
Тетрадь для подстраховки.
Şimdi de bir tür Kıyamet Birliği tarzında bir şey oluşturuyorlar.
И теперь они создали Роковой Легион.
Sands'in bazı kişileri toplayarak onlara NZT sağladığını ve bir tür zeka hapı kullanan ekip kurduğunu düşünüyoruz.
Мы считаем, что Сэндс собрал компанию и поставляет им НЗТ, чтобы сформировать... супер-умный коллектив.
Birinci dereceden bir uyuşturucuyla ilgili bir senatörün olduğunu ve yardımcısının bir tür süper zeka grubu kurmak için ondan ayrıldığını söylüyorsun.
Вы хотите сказать, что действующий сенатор принимает супер-наркотик, а его глава охраны откололся и собирает супер-культ.
Kurban erkek bir ilaç uzmanı. Bir tür girişim laboratuvarında çalışıyor.
Жертва – мужчина-фармаколог, работает в новой лаборатории.
Senatör Morra'nın burası da dahil her tür yerde dostları olduğunu düşününce...
У сенатора Морры есть друзья повсюду, включая это место.
Kamyonetlerinin altına bir tür patlayıcı alet yerleştirmiş.
Он подложил взрывчатку.
Kamyonlarının altına bir tür patlayıcı cihaz yerleştirmiş.
Он подложил взрывчатку под их автобус.
Bu tür şeyler Mayfair'de işe yarayabilir ama bana sökmez.
Может с Мэйфер у вас такое и проходило, но со мной нет.
Hope Zion'da bu tür tamponların hiç kullanılmadığını söyledi.
Она говорит в Хоуп Зион такие никогда не использовали.
İkimiz de biliyoruz ki o tür bir tümör büyüdükçe beyin sapına baskı yapabilir.
Мы оба знаем, что опухоль такого рода, если она растет, может вызвать сдавливание ствола головного мозга.
Evet ama bu tümör yavaş büyüyen bir tür.
Да, но такие опухоли развиваются медленно.
İnsanlar bu tür listeleri seçeneklerini değerlendirmek için kullanırlar. O yüzden bana karşı dürüst olmanı istiyorum.
Люди составляют такие списки, когда они взвешивают варианты, так что будь со мной честна.
O tür hippi dippi iyileştirme olaylarına ilgilisin o zaman.
Ты веришь во всякую хиппи-бредятину?
O tür bütünsel tıp saçmalıklarına pek inanmıyorum yani.
Поэтому мне сложновато купиться на подобное дерьмецо.
Bir tür Stonehenge anıtına benziyor.
Что то типа Стоунхенджа.
Kaç yaşında? Ne tür bir hastalığı vardı?
Сколько ей лет, какое заболевание у нее?
Sanırım bir tür büroya bağlısın. Hangisine olduğu umurumda değil. Şu anki görevin de Ahenkli Sürü'yü soruşturmak.
Полагаю, вы из некоторого, не знаю, агентства мне без разницы, из какого и что вашим текущим заданием является расследование деятельности Косяка Гармонии.
Ama sen... sen ne tür bir bokun içindesin?
Но... в какую'дрянь'ты влип?
Bir tür kraliçe olduğunu sanıyor.
Она считает себя какой-то королевой.
Burada ne tür bir hastalık kaptınız çocuklar?
Что за хрень ты творишь с этими детьми?
- Bu tür bir işin vardı.
Та ещё работёнка.