Yagmurlu traduction Russe
301 traduction parallèle
- Yağmurlu pansuman odası ve 24 saatlik tren yolculuğundan sonra biraz şansı hakettik.
- После того лазарета... и 24 часов в поезде, мы заслужили немного везенья.
Yağmurlu bir günün sıkıcılığına karşı sürpriz olarak saklıyorum.
Это мой секрет. Готовлю сюрприз для гостей, чтоб разогнать дождливую скуку.
95.50, Noel'den 3 hafta önceki yağmurlu bir pazartesi için hiç de kötü değil.
Для понедельника 95-50 - неплохо.
Hava biraz yağmurlu değil mi?
Мокровато, правда?
Yağmurlu günün şarkısı Yağmurlu günün şarkısı
Маленький хоровод песню дождя поёт.
Dışarısı yağmurlu değil mi Ed?
Мокровато на улице, правда, Эд?
Yağmurlu bir gecede kafasına bir blok taç gibi düşer diye mi?
Боитесь, что его ударит балкой?
Hep söylemişimdir, sıcak çay yağmurlu havalarda bir kadının en iyi dostudur.
Я всегда говорила, что горячий чай лучший женский союзник против дождя.
New Orleans'taki bu uzun, yağmurlu akşamüstlerini sevmez misiniz? Hani, saatin gerçek zaman olmayıp, elimize bırakılmış sonsuzluktan bir parça olduğu ve hiçbirimizin onunla ne yapması gerektiğini bilmediği anları?
Вам нравятся эти долгие дождливые вечера в Новом Орлеане, когда час - не просто час, а кусочек вечности, упавший нам в руки.
Tam işler iyi gidiyordu ki, güneşli ve yağmurlu havalardan sonra başarmak üzereydim ki, ortaya yeni düşman çıktı.
Когда мне начало казаться, что наступили лучшие времена и я наконец-то могу одолеть солнце и дождь, на меня обрушилась новая беда.
Niye bir adam yağmurlu bir gecede elinde valiziyle üç kere evinden çıkıp her seferinde geri döner?
Зачем мужчине трижды выходить из своей квартиры дождливым вечером с чемоданом в руках и трижды возвращаться?
Yağmurlu bir Paskalya. Ne sıkıcı!
Дождливая Пасха... какая скука!
Yağmurlu yada rüzgarlı havalarda insanı ferahlatıyor.
Это освежает на ветру и в дождь.
- Eğer soğuk değilse, yağmurlu.
Если не холод, так дождь.
Havanın yağmurlu olacağını söyleyebilirim.
Похоже, нам с вами не повезло. Если синоптики говорят дождь, значит дождь везде - на севере, юге, востоке и западе.
Yani, ıslak yollu, yağmurlu bir pazar olacak.
Как я уже сказал, ненастье нарушает планы людей, собирающихся выехать загород.
- Yağmurlu bir pazar günüydü.
Но любовником я являюсь всего один год пять месяцев и десять дней.
Yağmurlu bir hava insana hep sıkıntı verir. Seçim mi?
Проливной дождь всегда угнетает.
Fakat bu patron da benden çok şey istiyordu. Yağmurlu havalarda beni, üstümde bir şey olmadan... odun toplamaya gönderiyordu.
Этот хозяин хотел слишком многого, часто он посылал меня за хворостом во время дождя, без пончо...
Şu yağmurlu günde bile... Sen ve ben, bizler bunu hatırlamalı, Derdi, kederi kafaya takmamalı.
И если даже дождь идет с утра, Надо, чтоб люди точно знали :
Kar yağıyordu, bir şafaktan bir şafağa. Günler yağmurlu ve kasvetliydi.
Падал снег, плыл рассвет, Осень мoрoсила.
Hava yağmurlu, ve nadiren geç oluyor,
И дождь, и особенно поздний час,
Mösyö Fresnoy başta olduktan sonra pis Almanları bozguna uğratmak için yağmurlu mevsimi beklemeyiz.
Под руководством месье Френуа чтобы нанести удар по фрицам.
Bugün yağmurlu olacak.
Эй, вы здесь? Сыро сегодня.
Şey, bunu yağmurlu bir güne bıraksam iyi olacak.
Придется оставить на черный день.
- Yağmurlu bir mevsim de yok.
И здесь не бывает сезона дождей.
Marsilya'nın son elli yıllık istatistiklerine göre, yağmurlu gün sayısı nisanda 6, mayısta 5, haziranda 4, temmuzda 2, ağustosta 3, eylülde 6 gün imiş.
Согласно статистике метеорологов Марселя за последние пятьдесят лет, в апреле шесть дождливых дней, в мае - пять. В июне - четыре, в июле - два дня, в августе - три, а в сентябре - шесть.
İlkbaharın yağmurlu olması yazın kurak olacağına işarettir.
После слякотной весны всегда наступает жаркое лето.
Yağmurlu haziran, felaket getirir.
Если льет в июне, голодать будем в декабре.
Yağmurlu geceden sonra, sabah... pınarım kırmızaya döndü ve taşlar paslı gözüktü.
Однажды утром после ночного дождика вода в моем роднике стала красной, как ржавчина.
İnsan yağmurlu bir günde şemsiyesini nasıl unutur?
Льет как из ведра, а он зонт забыл. Таких остолопов поискать!
Bana yağmurlu gibi gelmedi.
Мне что-то так не кажется.
"Uzun bir yol ve yağmurlu bir gün" Melodiyi kaçırmayın!
Не фальшивьте!
Ne yapabiliriz ki? Hava yağmurlu.
А что делать, идет дождь.
Bu yağmurlu günde sizleri burada gördüğüm için çok mutluyum.
Я рад всех вас видеть здесь в этот дождливый день.
Bu yüzden, böyle yağmurlu günlerde orayı kullanamıyoruz.
Поэтому в такие дождливые дни... мы не можем ею пользоваться.
Yağmurlu bir geceydi.
Была дождливая ночь.
Yağmurlu havada kim gemiye binmek ister ki zaten?
Да ладно, кому охота кататься на катере в дождь?
Yağmurlu mu?
Идёт дождь?
Yağmurlu bir günde.
Еще дождь был.
Ben yağmurlu gün ayısını getireyim!
Я возьму Дождливого медвежонка!
Yağmurlu, soğuk bir hava.
Мокрая ночь.
" Yağmurlu bir gün, ve orada bir tane daha var.
" Идет дождь, а там есть еще один.
Yağmurlu bir gün hatırlıyorum... 1967... Okula gidecektim... Ve annem bağırdı, "Robbie, Kauçuk botlarını giymeyi unutma."
Я вспоминаю дождливый день... 1967... я шел в школу... и мама кричала, "Робби, не забудь свои резиновые сапоги."
Güzel yağmurlu günde ne oynanır biliyor musunuz?
Знаете, какая самая хорошая игра дождливого дня?
"Berlin'de hava açık, yer yer yağmurlu."
"Солнечно с редкими дождями в Берлине."
Bazen yağmurlu, bazen güneşli
И дождь и солнце
Ya da Lyndhurst'te yağmurlu bir gece başlar.
Ну или ещё может с нами прокатиться в тёмный лес дождливой ночкой.
Seattle'dan daha az yağmurlu biryer diyelim yeter
Скажем так, здесь не так дождливо, чем в Сиэтле.
Rüzgârlı, güneşli ya da yağmurlu olduğunda.
И при ветреной, и при солнечной, и при дождливой.
Yağmurlu günler babam ve ablam için.
Дождливые дни - это дни, посвящённые моему отцу и моей сестре.