Yanıyor traduction Russe
4,960 traduction parallèle
Gömleğim yanıyor!
На мне рубашка горит!
Canım çok yanıyor.
Это угнетает.
Şöminede ateş yanıyor. Masada yemek var. Yatağı düzeltilmiş onu bekliyor.
Что в камине огонь, на столе еда, и его ждет свежая постель.
Biliyorum canın yanıyor.
Я знаю, это тяжко.
Mekân komple yanıyor.
Все кругом в огне.
Canın yanıyor.
Тебе больно.
Bu kalıntılar saatlerdir yanıyor gibi.
Останки выглядят так, как-будто горели несколько часов.
Her şey yanıyor.
Все лампочки горят.
Kulaklarım yanıyor.
У меня уши горят.
Ayak bileklerim yanıyor da.
У меня болели лодыжки.
- Çok canım yanıyor.
- Так что адски больно.
Çiş yaparken yanıyor.
Мне больно делать пи-пи.
Salata mı yanıyor?
- Это что, салат горит?
Verandanın ışıkları yanıyor.
На крыльце есть свет.
Aşk böceği karı koca? Biz karı koca değiliz! cep telefonun yanında ne arıyor?
с детства друг друга знаете — и всё равно живёте душа в душу.
Yanılıyor olsaydım gardiyanı çağırmış olurdun.
Если бы я ошибалась, вы бы уже позвали охрану.
Juice'u Henry Lin'in yanına aldırıyor.
Джус будет рядом с Генри Лином.
Teknenin yan tarafında Octopus yazıyor.
На лодке нарисован синий осьминог. Можете продолжать общаться со мной?
Jax, Lin'e ulaşmak için Juice'u kullanıyor. Juice'un Dun'ın adını kulüpten öğrendiğini tahmin ediyorum. Yanılıyor muyum?
Джекс использует Джуса чтоб добраться до Лина и я подумал, что Джус получил имя Дана от Клуба.
Kız kardeşim onun yüzünden olduğunu düşünüyor ama bence yanılıyor.
Моя сестра считает, что причина в ней, а по-моему, это неправда.
Kitabı değiştirmek zorundayız çünkü senin hakkında yanılıyor.
Мы должны изменить книгу, потому что она ошибается насчет тебя.
85.6 ) } Sata Kyouya 439 ) \ fscx181 \ fscy181 } Bana yeni bir defter al. yanında ne söylerse onu yapacak birini arıyor. {... istiyor. }
522 ) } Сата Кёя Купи мне тетрадь \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h \ h кто будет держаться рядом и выполнять его прихоти.
Poker odasında radyoaktif gibiyim, kimse yanıma yanaşmıyor.
От меня в зале для покера шарахаются, будто я радиактивный.
Gördün mü Spratt, senin inceliğine karşı yan çizmeye kalkışmıyor.
Видите, Спрэтт, вашего нажима ни одна пружина не выдержит.
Yanılıyor muyum?
Я ошибаюсь?
İçeride bir ceset var ve yanıyor.
Там тело. И оно горит!
- Deliller yanıyor.
- Улики сгорают.
Eddie yanılıyor.
Эдди ошибается.
Evet ve Kalinda Sharma da Bay Agos ile davalarda yakından çalışıyor,... sosyal yakınlığın yanı sıra,... ama raporuma göre mahkemenin kuralları çok önemli.
Да, и Калинда Шарма плотно взаимодействует по делам с мистером Агосом, а также неформально знакома, но мой отчет ставит в известность, что решения суда первостепенны.
Nekahet dönemini geçirmek için kabile üyelerinin yanına gitmenin üzerinden bir çok iki hafta geçmesine rağmen hissediyorum ki arkadaşlığımız ve vakit ne de mesafe tanıyor.
"С твоего отплытия на Родину соплеменников" "сменилось много лун," " но ни время, ни расстояние не помеха нашей дружбе.
Kaynaklarınız yanılıyor.
Ваш источник ошибается.
Kalabalık benim etrafımda toplanırdı ama şimdi herkes yanıma gelip benimle konuşuyor, sarılıyor.
Народ расступался передо мной, но сейчас каждый подходит ко мне, говорят со мной, обнимают меня.
Evet, hayatını hiçe sayıyor tüm kasabayı da yanında sürüklüyor. Mitchell nereye gittiklerini söyledi mi?
Ага, типа разрушить свою жизнь и втянуть в это весь город.
Yanılıyor muyum?
Или я ошибаюсь?
O, beni Mary J. Blige ile olduğumu hatırlıyor ama bir yanım diyalogdan sıyrılıp biraz Erykah şeklinde vurmak istiyor.
Он помнит меня похожей на Мэри Джей Бладж, но часть меня хочет перемен, добавить что-то от Эрики Баду...
Ama maalesef ki oldukça yanılıyor.
Но боюсь, она может ошибаться.
Evet, annemle atlı karıncanın yanında buluştuğunuz günü hatırlıyor musun?
Ага. Помните день, когда вы встретили маму на каруселях?
Saldırgan yanık bir maske kullanıyor.
На нападавшем была маска эмитирующая ожоги.
Nina'yı bu kadar iyi tanıyan başka birisini tanıyor musun?
Как вы думаете может ли кто нибудь знать Нину вот так?
Lily yüzündeki yanığa rağmen onunla aşk mı yaşıyor?
Лили влюблена в Пола несмотря на его уродство?
Peki bıçak taşıyan bir hayalet tanıyor musun?
Так ты знаешь какого-нибудь призрака, ошивающегося тут с ножом?
- Yanılıyor muyum?
Правильно?
Bu Maggie'nin arkadaşının gördükleriyle ilgiliyse, yanılıyor.
Если речь о том, что показалось подруге Мэгги, то она ошибается.
Aksanını düzeltmek için çok çalıştı hâlâ t harflerinde sıkıntı yaşıyor, ailesi yanında değildi pek çok küçük suça bulaştı, askerlik onu adam etti ta ki bir şeyler sezip onu yorgunluktan öldürene kadar.
Долго пытался избавиться от акцента, и до сих пор мучается с произношением. с родителями контакта не было, а потом он ввязался в какой-то криминал, его завербовали вооруженные силы, Но позже почувствовали в нем гнильцу и вышвырнули.
Sizin yanınıza taşınmadan bir kaç hafta önce, yanına gelip 200 dolar borç istediğim, günü hatırlıyor musun?
Ты помнишь, что за пару месяцев до того, как я стала жить у тебя, я заняла у тебя 200 баксов?
Bence Dominic seninle ilgili yanılıyor.
Мне кажется, что Доминик неправильно тебя разгадал.
Yanılıyor muyum? Sımsıkı sarıldığın o çantana sığabilecek kadar küçük bir tabanca.
Чтобы он умещался в сумочку, которую вы так крепко держите.
Beynin seni yanıltıyor Ellen.
Ваш мозг вас дурачит.
Adamın birine adını sorarsın ve bir bakarsın turpların yanında DJlik yapıyor.
Вот так спросишь у парня, как его зовут, и узнаешь, что он работает диджеем среди редиски.
Sanırım dans ediyoruz ama yanılıyor olabilirim.
Думаю, танцуем, но я могу ошибаться.
Yanılıyor muyuz yoksa dördümüzün arasında bir gerilim var mı cidden?
Нам кажется, или между нами четверыми есть некое напряжение?