Yanıyoruz traduction Russe
308 traduction parallèle
Yanıyoruz, efendim.
Мы горим, сэр.
- Yanıyoruz, MacReady! - Geri çekilin!
- Мы горим, Мак-Риди!
- Yanıyoruz dedim! - Bekleyin!
Подождите!
Şimdi yanıyoruz!
Теперь ещё и поджаримся!
25 yıl oldu ve biz hala çatır çatır yanıyoruz.
25 лет, а горит хорошо.
Yanıyoruz!
Горит!
- 12 G. - 12 G. Yanıyoruz.
- У нас 12 G. - Двенадцать G.Мы сгорели.
Tanrım, yanıyoruz.
Черт! Я вижу пламя!
Yanıyoruz!
Тут пожар!
Tanrım! Tanrım! Truman, yanıyoruz!
Труман, мы горим!
- Ama yanıyoruz!
- Да ведь мы горим!
Bazı gerçekleri keşfetmeye çalışıyoruz önceki Bayan de Winter'ın öldüğü gün yaptıklarıyla ilgili 12 Ekim, geçen sene ve eğer mümkünse, bize söylemenizi istiyorum bu adı taşıyan biri, o gün sizi ziyaret etti mi?
Мы пытаемся собрать сведения, касающиеся того, чем покойная леди де Винтер занималась в тот последний день, 12 октября прошлого года. Вы не могли бы мне сказать, не было ли у вас такой пациентки в тот день?
Sizi anlıyoruz efendim, ve bu işte yanınızdayız.
Мы это понимаем, сэр, и остаемся с вами.
Çünkü onun yerine tahta başkasını geçireceğiz. Bu da hanenizin alçalışı ve sonu olacak. İşte bu kararımızla yanınızdan ayrılıyoruz.
Другого мы посадим на престол, чтоб род ваш посрамлён был и погиб.
Bugün kutlama yapıyoruz,... yeterince iş konuştuk. Çocukların yanına dönelim.
Сегодня праздник и мы... достаточно поговорили о бизнесе.
Selamlıyoruz ve yanıtınızı bekliyoruz.
Мы передаем приветствие и ждем вашего ответа.
Bir yanıt alamıyoruz, efendim.
На наш сигнал нет ответа, сэр.
Çünkü zaman farkı diyalog kurmayı İmkânsız kılıyor bu yüzden ekip, ABD Başkanının önceden kaydedilmiş bir mesajını yanında götürdü. Burası Oğlak Bir Kontrol. Houston, kamerayı çalıştırıyoruz.
Поскольку из-за задержки во времени прямое общение с экипажем невозможно, экипаж прослушает заранее записанное поздравление президента США.
Yanıyoruz!
Выключи вспомогательную панель.
- Yanında çocuk olan bir Fransız arıyoruz. Ayılı bir Fransız işimize yaramaz.
Мы ищем француза с ребенком, а не француза с медвежонком.
Bir buket yapıp yanına al, çünkü burada kalmıyoruz.
Лучше срежь ее себе на букет и возьми с собой, мы ведь уезжаем.
Sizi entrika ve yanılsama dünyasına geri taşıyoruz.
Mы пepeнeceм вaс в миp тaйн и иллюзий.
Dalgadan yansıyan kendi yansımamızı saptıyoruz.
Мы улавливаем эхо "Энтерпрайза", отраженное от волновых фронтов.
Belki yanılıyoruz Ted.
- Может быть, мы не правы, Тед.
Yaptığımız işin en kötü yanı, cesetleri alıyoruz... korkunç olanlarını... gerçekten çok çirkin olanları... ve onlarla dalga geçiyoruz, bilirsiniz, zararsız şakalar.
Самое ужасное, что мы можем сделать,... это выбрать самых ужасных покойников, безобразных, и немного поразвлечься.
Öyle görünüyor ki bol miktarda çiçeğe alerjisi olan var ve onlar çiçeklerin yanında oturuyordu, yani şu anda topluluğu taşıyoruz.
Да, к сожалению среди гостей очень много аллергиков, и на беду их посадили как раз рядом с цветами. Придётся кое-что переставить. Нехорошо, если слова священника будут заглушаться постоянными чихами!
Adamın biri yanımıza park etmiş, çıkamıyoruz.
Нашу машину заблокировали.
Herkes yanında şişe ile su bulunduruyor. Suya doyamıyoruz. Tabii yağmur yağmıyorsa.
Это потому что мужчины не могут рожать они гордятся всем, что выходит из них?
Ganj'ın yanında bir yörüngeye girecek biçimde T'Lani lll'e yaklaşıyoruz.
Приближаемся к Т`лани III. Занимаю орбиту рядом с "Гангом".
Solucan deliğinde koloni kurmak hakkındaki belirsizlikleri yanıtlamak için Şef O'Brien ve ben yakın yıldız sistemlerini araştırıyoruz.
Чтобы ответить на вопросы о заселении колоний вблизи червоточины, мы с шефом О'Брайеном исследуем соседние системы.
Kardasya sınırının yanında beklemekle ne yapıyoruz anlamıyorum.
Чего я не могу понять, так эт почему мы просто висим здесь, так близко от кардассианской границы.
Biz yanıyoruz ve sen benim üzerime düşüyorsun.
Мы горим!
Çok gürültü yapıyoruz diye yan odadaki herif duvara vurdu.
Дошло до того, что парень за стенкой, стал колотить по стене, так мы расшумелись.
Onların, Okampa'lıların yanında olduklarına, inanıyoruz.
Мы думаем, что они могут быть у окампа.
Trenin her yanını arıyoruz.
Поезд - ваш, но надо ещё проверить.
Ben, "Kayıt Eddie" diyeceğim. Bu senin başlama işaretin. Giriyorsun, buraya yürüyorsun, Amber'ın yanına ve başlıyoruz.
Я скажу : "Мотор, Эдди", ты войдёшь в дверь и подойдёшь к Эмбер, и мы начнём.
Cathy ailesinin yanında, yapacak işim yok, yarın Gandalf'la parti yapıyoruz ahbap!
Мне делать нечего, так что завтра мы зажигаем с Гэндальфом, чувак!
Nog ve Bay Garak yanımızda olmadan neredeyse ikiye bir kalıyoruz.
Без Нога и мистера Гарака на нашей стороне это дает им прочти двойное численное преимущество.
Bâzen yanına kadar yanaşıyoruz ama bunun farkına belki asla varamıyoruz.
Иногда мы сталкиваемся и расходимся навсегда, так и не осознав, насколько мы на самом деле близки.
- Yanıyoruz!
- Мы горим!
Sadece silah alıyoruz diye yanımızda getirmedik sanmayın.
То что мы покупаем оружие не значит, что мы его не имеем.
— Evet, belki de yanılıyoruz.
- Да, может, мы ошибались.
Neden hepsini çöp poşetine koyup yanımıza almıyoruz?
Почему просто не запихать все это в мусорные мешки и не взять с собой?
Beni yanında götürüyor. Ayrılıyoruz.
Он увозит меня ; мы уезжаем.
O halde tahminimce ikimiz de yanılıyoruz, çünkü ben...
Значит, мы оба ошибаемся.
- Yanılıyorsun. Redresörleri biz alıyoruz. Anlaşma bu.
Но мы были должны получить очистители, это часть сделки.
Yanımızda olmandan hoşlanıyoruz.
Ну, что нам делать, если нам нравится, когда ты с нами?
Kıymetlilerimizi yanımızda taşıyoruz.
Мы все ценное забираем с собой.
Becky ve ben buraya girebilmek için can atıyoruz ama şu ana kadar kimse bizi yanında sokmadı.
Мы с Беки всегда хотели зайти туда... но никогда не могли найти парня, который бы пошел с нами.
Seni hasta pislik. İşkence kurbanlarını yanımıza alıyoruz.
Ты, палач, не видать тебе больше своих несчастных жертв.
Tam bu noktada yanılıyoruz.
Именно в этом мы и ошиблись.