Yapıyorlar traduction Russe
4,568 traduction parallèle
- Gece vardiyası yapıyorlar.
Oни paбoтaют пo нoчaм.
Hidrolik soğutma olmadığı için, boşuna ağırlık yapıyorlar.
Бeз гидpaвлики и кoндициoнepoв этo мepтвый гpyз.
Biraz gecikmelerine neden olacak bir şey yapıyorlar.
Они заняты тем, из-за чего они немного опоздают.
Binayı korumak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar.
Ну, он сделали всё возможное, чтобы обезопасить запуск. Он всё ещё хочет спустить Серафим на Землю.
Bunu hâlâ yapıyorlar mı?
Тут так ещё поступают?
Şimdi yumurta her kimin elindeyse ona istediklerini yapıyorlar ve onu geri alamayız ve durmalarını bile söyleyemeyiz.
Теперь у кого бы ни было яйцо, они могут с ним что угодно сотворить, а мы не можем вернуть его или, хотя бы, сказать им остановиться.
- Şehirdeki en iyi burrito'yu yapıyorlar.
Лучшие буррито в городе. Детектив Уэст.
Papyon bağlamasını öğrenmeyeceksen oldukça iyi klipslilerini yapıyorlar.
Знаешь, если не хочешь учиться, как его завязывать, можно пристегнуть готовый, они бывают вполне приличные.
Demek böyle yapıyorlar.
Так вот как они это делают.
- Her ne iseler deney yapıyorlar test ediyorlar.
— Кем бы они ни были, они экспериментируют...
Clara, nasıl yapıyorlar bilmiyorum ama tekrar TARDIS'i emiyorlar.
Клара, я не знаю как, но они снова это делают, они поглощают ТАРДИС!
Siberler kendilerini boş yere patlatmazlar tatlım. - İnsan değil onlar. - Patlamıyorlarsa ne yapıyorlar?
Киберлюди не взрываются просто так без причины, моя дорогая,... они же не люди.
George, evde her gün arama yapıyorlar.
Джордж, они проверяют его каждый день. Заходи
Caleb ile Hanna her zaman yaramazlık yapıyorlar, ki bu oldukça komik ve onlar süper seksiler.
Калеб и Ханна, всегда вели себя, как плохие детки, которые вечно флиртуют, и знают, что это супер сексуально.
Ezra ve Aria her zaman evlerindeler elleriyle birbirlerine bir şeyler yedirip romantiklik yapıyorlar.
Эзра и Ария, всегда проводят время в своей уютной квартирке, они романтичные и едят друг у друга из рук.
Bunu nasıl yapıyorlar?
Как они это делают?
Ne yapıyorlar?
Что они делают?
Sen de giriş kapısındaki güvenlik videosunu kontrol et. İki haftadan sonra her şeyin üzerine kayıt yapıyorlar o yüzden, bu en azından... Çoktan kontrol ettim.
Проверь видеозаписи на входе.
Artık onu yazılı mesajla yapıyorlar.
Знаешь, уже придумали СМС.
Şu saçma yalan makinesi testini tekrar yapıyorlar.
Или в наши. Меня заставляют опять проходить полиграф.
Cumartesi geceleri kaplumbağa yarışları yapıyorlar.
Это из "Таверны МакАду" У них по субботам черепашьи бега.
- Daha kötülerini yapıyorlar.
И даже хуже. Этого не случится.
Yemenliler iş birliği yapıyorlar.
Йеменцы помогают с экстрадицией.
Bunu bebeklere yapıyorlar.
Это же для младенцев.
Yapıyorlar. Sen de biliyorsun.
Это так, ты знаешь!
Bir de utanmadan geleneksel Katolik töreni yapıyorlar.
Блин, какой католический обряд...
Onları alıp, küreleri yapıyorlar.
Нужно отдать им должное. Они не из робких.
- Sanırım şaka yapıyorlar.
Думаю, они шутят.
Farklı şekilde yapıyorlar sadece.
Просто по-другому.
- Ne yapıyorlar ya?
Эй, эй, что он делает?
Marks'la beraber benim bölgeme... -... el koymak için hamle yapıyorlar.
Они с Марксом затеяли какой-то план по отъёму моей территории.
Sana ne yapıyorlar?
Что они делают с тобой?
Kaliteli iş yapıyorlar ve yeni yetenekler keşfetmeyi seviyorlarmış. Bekle.
Высококлассный, и они сказали, что он предназначен раскрывать новые таланты.
Sıhhiyelerimiz hâlâ turluyor, herkesi baştan ayağa muayene edip gerektiği takdirde aşı yapıyorlar.
Наши санитары по-прежнему делают обходы, осматривая каждого и вводя вакцину, если необходимо.
Biliyor musun, tüm bu mekanizmaları çok karışık yapıyorlar.
Знаете, их делают такими сложными.
Ne yapıyorlar?
- Что такое? Почему они ничего не делают?
Beni ünlü yapıyorlar.
Они делают меня популярнее.
Normal insanlar sabahları ne yapıyorlar acaba?
Как нормальные люди проводят утро?
Bunlar bize ne yapıyorlar?
Что они делают с нами?
Onlardan yapıyorlar mı?
Они такие делают?
Sana imrendikleri için yapıyorlar bütün bunları.
Они делали это, чтобы обидеть тебя.
- Ne yapıyorlar?
- Что они делают?
Evet, bu ufak minibüsleri artık acayip güçlü yapıyorlar.
Да, теперь эти минивэны разгоняются на полную.
- Çocukları ne yapıyorlar?
- А что им нужно?
- Çocukları ne yapıyorlar?
А для чего они им? Эти дети?
Harika peynirli omlet yapıyorlar.
Омлеты с сыром у них весьма съедобные.
Bunun birçok farklı yolu var ama yurt içinde tüzel ortaklıklara ağırlık veriyorlar. .. Ayrıca bunu merkezleri ABD'de olan ve bir nevi zorlayabilecekleri çok uluslu şirketlerle de yapıyorlar ya da onlardan erişim sağlıyorlar.
Также они сотрудничают с международными корпорациями, их они могут склонить к сотрудничеству и просто заплатить за предоставление им доступа.
Ve bunu çift taraflı olarak, birtakım hükümetlerin yardımıyla da yapıyorlar.
Также они делают это опосредованно – при содействии некоторых правительств. В основном они предлагают сотрудничество на таких условиях :
Ama Brezilya hükümetinin ne kadarını bildiğini bilmiyoruz ya da Brezilyalı şirketlerle iş birliği yapıyorlar mı...
Мы не знаем, насколько об этом осведомлено бразильское правительство, или они сотрудничают с бразильскими компаниями.
Ne yapıyorlar ki?
Чем они заняты?
Burada sihirbazlık yapıyorlar biliyorsunuz.
Мы можем сходить на одно из них.