Çıldırmış traduction Russe
788 traduction parallèle
Neden öyle çıldırmış gibi sürdün? Ölebilirdik.
Зачем ты гнал лошадей как сумасшедший, идиот?
Çıldırmış, aklını yitirmiş.
Она сошла с ума.
- O çıldırmış! Sizi kıskanıyor! Hiçbirşey onu durduramaz!
Я не понимаю.
Çıldırmış o!
Он не в себе, не понимает, что делает.
- Basit. Zavallı işini kaybedince çıldırmış ve polisi vurmuş.
Бедолагу уволили, у него был нервный срыв,..
- Irena, çıldırmış biri gibi konuşuyorsun.
- Ирена, ты говоришь, как сумасшедшая.
- O çıldırmış.
- Она сумасшедшая.
Böyle bir şey denediğin için çıldırmış olmalısın!
Ты с ума сошел!
Bakışları çıldırmış gibiydi.
Безумный блеск в глазах.
Şu adama bak! Çıldırmış!
Посмотрите на него!
Yukarı bakmaya gitmeyeceğim. Orada çıldırmış insanlar olabilir.
Я не пойду туда, там может быть сумасшедший.
Eğer ona yataklık ettiğimi düşünüyorsanız çıldırmış olmalısınız.
Если вы думаете, что я бы открыла, вы наверное сумасшедший.
Bu eve gelmek için çıldırmış olmalısın.
Вы совсем спятили, что пришли сюда.
- Bu adam çıldırmış olmalı.
Дождь! - Мне кажется, он сумасшедший.
Bir erkek karısını eve hapsedecek kadar kıskanç ise, komşusu ile konuşmasına bile izin vermiyorsa, çıldırmış olmalı.
Если муж настолько ревнив, что делает жену пленницей собственного дома, и даже не выпускает её пообщаться с соседями, он определённо сумасшедший.
Çıldırmış bu adam.
Он сошёл с ума.
Tamam ama senin çıldırmış olduğunu düşünüyorum.
Как хочешь.
Dünya çıldırmış.
Мир совсем обезумел.
Şarap komitesi çıldırmış.
Комитет по виноделию безумен.
Kesinlikle çıldırmış.
Совершенно безумен.
Çıldırmış.
Чокнутая...
Çıldırmış.
Он сумасшедший.
Çıldırmış gibi konuşuyorsun, Lula Mae.
Ты говоришь как сумасшедшая, Лула Мэй.
Evet. İşte komplo bu. Bana dünyanın şaçma ve çıldırmış olduğunu kanıtlamaya çalışıyor.
Именно заговор с целью внушить нам всем, что мир вывихнут, безумен, бесформен, бессмыслен, абсурден.
Çıldırmış bu.
Она сумасшедшая.
- Adamı dinlesenize. - Bu adam çıldırmış.
Слушайте больше!
Kocan, Alain'e içki verdiğine göre, çıldırmış olmalı.
Мой муж сумасшедший, позволяет Алену пить.
Çıldırmış gibi sağa sola savruldu ve daha sonra birden devrilip düştü.
Он затрясся, как сумасшедший, а потом рухнул на землю.
Bu adam çıldırmış!
- Сумасшедший.
Gerçekten mi? Amerikan milyonerlerinin tamamı çıldırmış olmalı.
Американцы-миллионеры, они все чуточку сумасшедшие.
- Ama neden olmasın! - Çıldırmış olmalısın, olmaz.
Нет-нет, ты сошёл с ума!
Çıldırmış olmalı.
Совсем что ли ебнулся!
Çıldırmış olmalıyım.
Я, наверное, сошла с ума.
Yıkıcılar böyle iki hoş yabancıya saldırmak için çıldırmış olmalı.
Дизрапторы - безумцы, раз нападают на таких симпатичных странников.
Blake çıldırmış.
Блейк сошел с ума.
Çıldırmış olmalı.
Он хочет отвезти нас в Африку.
İyi. Çıldırmış fareler gibi beslenmeye çalışıyorlar, eğer bir defa saldırıp alırlarsa yaz boyunca sürekli saldırırlar.
Должно быть, этой пакости много развелось, раз посреди лета нападают.
Burası Roma'lıktan çıktı.Herkes çıldırmış gibi.
Нет, это больше не Рим. Все посходили с ума.
Çıldırmış olmalısın.
Ты с ума сошел?
- Çıldırmış olmalısın.
Вы, наверное, чокнутый.
Çıldırmış olmalı.
{ \ cHFFFFFF } Взгляните на его одежду.
Herkes çıldırmış.
Безумие.
- Tamamen çıldırmış durumdayım.
- Совсем одурел.
Eğer haklıysan ve de bir insan yasından çıldırmış durumda ise, ne isterse yapar mısın?
Если бы тебя звал на бой обиженный тобой человек, ты бы пошел? Допустим, ты прав. - Нет.
Farkında mısın? Sen çıldırmışsın!
Знаешь, ты сошел с ума!
ve bütün çocuklar çıldırmış
И все дети Они больны
Çıldırmış gibiydi.
Он в истерике.
Çıldırmış olmalısın.
Ты сумасшедший!
Demek bütün evren çıldırmış.
Вы этого хотите.
Çıldırmış!
Она сумасшедшая.
Herkes çıldırmış.
Это безумие.