Üzgün traduction Russe
4,894 traduction parallèle
Bu buradan ayrılırken neden üzgün olduğunu açıklar.
Ну, это объясняет, почему она была расстроена, когда уезжала.
Margaret üzgün görünüyor muydu?
Маргарет была расстроена?
Gerçeği söylemek zorundayım.. Kenny ile senin benimle beraber gelip Craig'in annesine üzgün olduğumuzu ve...
Надо, чтобы я, ты и Кенни пошли и извинились перед мамой Крэйга...
Ben sadece bütün bunlar için kendimi üzgün hissediyorum.
Ну да, ну да... - Просто мне... мне всё это неприятно.
Estelle üzgün görünüyordu.
Эстель выглядела неспокойной.
Bana üzgün olduğunu ya da beni kaybetmenin hayatını mahvettiğini ve sonra beni kaçırıp Hydra ve seninle beraber burada kilit altında kaldığımı söyleyemezsin.
Ты не можешь сказать, что тебе жаль, или что потеря меня разрушила твою жизнь а потом похитить меня и сказать, что это моя судьба. быть запертой здесь с тобой и командой Гидры.
Haklı değil miyim? Özellikle şu anda çok üzgün.
Особенно сейчас, когда она расстроена.
Her şey için üzgün olduğumu söylemek istiyorum.
Я хотел сказать... Прости меня за всё.
Herkes üzgün zaten.
Всем жаль.
Ric, Elena'yı etkilediği için üzgün.
Рик сожалеет о внушении.
Eminim Elena bir şeyler hatırlasaydı o da üzgün olurdu.
Я уверен, если Елена могла бы вспомнить все Она бы тоже сожалела.
Sonra da üzgün olduğumu söyledim.
И сказала, что сожалею...
"Gördüğünüzde lütfen onu sevdiğimi ve üzgün olduğumu söyleyin."
Когда вы ее увидите, пожалуйста, передайте : я люблю ее, и мне очень жаль.
- Çok üzgün değilsin sanırım.
Думаю, не сильно вам жаль.
Susan Ross acaip zeki, on yılın annesi, üzgün dul.
Сьюзан Росс - очень умная, мать-героиня, печальная вдова.
Yani sonuçta üzgün bir dula dönüşmedi.
Оказывается она вовсе не печальная вдова.
Ya da üzgün falan görünüyor muydu?
Она была расстроена?
! Javi'nin üzgün olduğunu biliyorum, ona açıklamak istiyorum...
Я знаю, что Хави расстроен, я просто хочу объяснить...
Yarattığın çarpık ve üzgün hayat sahip olduğun tek hayat.
Единственный мир, который у тебя есть, это тот печальный и чокнутый, построенный тобой здесь.
Üşümüş ve yalnız hissediyorsan üzgün çal, böyle.
Когда тебе холодно и одиноко, играй печально, вот так.
Hiç üzgün değilim.
Я совсем не грущу.
Sanırım bu yüzden hiç çocuk istemedi. O konuda biraz üzgün gibisiniz.
Вы как будто сожалеете об этом.
Düğün turunun daha bitmesine çok var ve, sen şimdiden üzgün ve mutsuz görünüyorsun.
Ты еще должна была быть в свадебном путешествии, И я вижу, что тебе больно и ты расстроена
Mary ile beraberdim, ve üzgün görünüyordu.
Я недавно была с Марией, и она расстроена.
Bu aralar hep üzgün zaten.
Последнее время она часто расстраивается, честно говоря.
Neden üzgün olduğunu anlıyorum ama gidip de bastıracak hali yok.
Я поняла, почему ты не рад, но это не похоже, что она хочет опубликовать эту книгу. О, ты будешь ее защищать.
Her zaman hangi babanın oğlundan dolayı üzgün olduğunu anlarsın, çünkü yemeklerini montlarıyla yerler. Yemeğin nasıl bakalım kerata?
Всегда видно, кто из отцов разочарован в своих сыновьях — они едят, не снимая верхней одежды.
Annesi yüzünden üzgün olabilir mi?
что так поступила с матерью?
Evet, Bir şey yokmuş gibi davranıyor ama üzgün olduğunu düşünüyorum.
сильно расстроилась.
Sokaklarda özgürce gezdiği için üzgün olduğunu diğer insanları gördüğü, gülümsediği ve başkalarıyla güldüğü için de öyle.
свободно встречаться с разными людьми... смеяться с ними.
Evet, üzgün olmalısın.
И ещё как должен сожалеть.
O arkadaş bana fazla doz vermiş o yüzden çok öfkelenmiş bu yüzden çok üzgün telafi olarak güzel zaman geçirmemizi istedi.
Дуг дал мне не ту дозу... и вот почему он потерял терпение и это... ему в самом деле жаль, но он хочет чтобы мы в самом деле хорошо провели время.
Annem biz daha çocukken köpeklerin, insanların ne zaman mutlu üzgün ya da korkmuş olduklarını anlayabildiklerini söylemişti.
Помнишь, как мама мне сказала однажды когда мы были детьми что собаки чувствуют вибрации от людей... и они знают когда мы счастливы или печальны или боимся
Çok üzgün.
Тоска.
İç çamaşırın mı üzgün?
У тебя тоскливое белье?
Evet, iç çamaşırım üzgün.
Да, у меня тоскливое белье.
Sen ve o üzgün iç çamaşırın yok musun.
Ты со своим тоскливым бельем.
Peki ona olanlarla ilgili üzgün olduğumuzu söyler misiniz?
Вы сможете передать ему, что я очень сожалею о случившемся?
Tıpkı üzgün bir şehir kurdu gibi.
Он похож на грустного городского койота.
Pas geçen melekler yoktur. Bazıları alabildiğine üzgün kimisi griden bir şey çalma peşinde.
Мгновением единым этим тихих скорбных... этих скорбных вестников тихих, горьких вестников, что день красы почти погас...
Baş Kumandan sizi beklettiği için çok üzgün.
Верховный Командующие очень расстроен, что заставил вас ждать.
Eh, Kraliçe, üzgün değildi Sadece kayıt için.
Королева не грустила, чтобы вы знали.
Hala hakkında üzgün olduğunusenin tampon bulma Dusty?
Огорчён, что Дасти нашёл твой тампон?
Beyler, şu anda üzgün olduğunu biliyorum ama burada bir şey.
Ребята, понимаю, мы сейчас на взводе, но дело вот в чём.
Ne için üzgün?
За что простить?
O zaman niye bu kadar üzgün görünüyorsun?
А ты почему грустная?
"De ki yorgunum, de ki üzgün de ki yaşlanıyorum ama bir de Jenny öptü beni."
... я устал и я печален и богатств как не бывало я старею, но зато Дженни меня поцеловала.
Sadece üzgün olduğumu söylemek için geldim.
Я просто хотела извинится.
Ella üzgün olsa da umudunu kaybetmemişti.
Несмотря на печаль, дух Эллы не был сломлен.
- Ben üzgün değilim.
Не прощаю.
Ama şimdi daha iyi anlıyorum ve bu yüzden ona ne kadar üzgün olduğumu söylemek istedim.
Поэтому я очень хотела бы перед ним извинится.
üzgünüm 13200
uzgunum 18
üzgünsün 53
üzgünüm canım 24
üzgünüz 106
üzgünüm bebeğim 22
üzgünüm dostum 74
üzgünüm hayatım 23
üzgünüm geciktim 94
üzgün değilim 42
uzgunum 18
üzgünsün 53
üzgünüm canım 24
üzgünüz 106
üzgünüm bebeğim 22
üzgünüm dostum 74
üzgünüm hayatım 23
üzgünüm geciktim 94
üzgün değilim 42