Üzgünüm evlat traduction Russe
57 traduction parallèle
Çok üzgünüm evlat.
Простите
Rahatsız ettiğim için üzgünüm evlat ama, küçük hanım galoşlarını unutmuş.
- Прости за беспокойство, Дружище. Дама забыла где-то тут свои галоши.
Hey, üzgünüm evlat. Bu kez olmaz.
Хэй, извени малыш, но только не в этот раз.
Seni babana ulaştıramadığım için üzgünüm evlat.
Прости, что я не смог вернуть тебя к отцу, сынок.
Çok üzgünüm evlat.
Мне жаль, сынок.
Bunun için üzgünüm evlat
Прости за это, сынок.
Bak, üzgünüm evlat.
Послушай, мне жаль, сын.
Bunun için gerçekten çok üzgünüm evlat.
Мне очень, очень жаль.
Kaybın için üzgünüm evlat.
Ну, я соболезную твоей потере, сынок.
Beni o şekilde görmek zorunda kaldığın için üzgünüm evlat.
Прости что тебе пришлось узнать меня такого, сынок.
Ellerin için üzgünüm evlat.
Прости за рану, старина.
Clark Kent. Annenle seni ne kadar kökeninden korumaya çalıştıysak ta her türlü teste hazırlamaya hazır olmadı da sağlasak üzgünüm evlat bizim yol göstermemiz artık yeterli değil.
Кларк Кент, так же сильно как и твоя мать я пытался защитить тебя от твоего происхождения, пытался подготовить тебя противостоять любым трудностям
Hevesini kaçırdığım için üzgünüm evlat ama işin % 90'ı bu.
Извини, что рушу твои планы, пацан, но в этом заключается 99 % работы.
"Çenen için üzgünüm evlat."
"Сожалею о твоей челюсти, сынок",
Beklettiğim için üzgünüm evlat.
Прости, что заставил ждать, малыш.
Tanrım, üzgünüm evlat.
Черт. Извини, приятель.
Daha erken gelmediğim için üzgünüm evlat.
Прости, что не пришел раньше, внучок.
Josh fikrini çaldığı için üzgünüm evlat.
Слушай, детка, мне жаль, что Джош украл твою идею.
- Tamamdır. Bak, çok üzgünüm evlat.
Слушай, парень, мне жаль.
Ne yaptığını üzgünüm evlat, ama benim kitabımda.bir suç değil
Прости, малыш, но лично для меня это не преступление.
Seni böyle zorladığım için üzgünüm evlat. Ama seni bekleyen karanlıkla arandaki son durak benim.
Прошу прощения, что так прохожусь по тебе, сынок, но я - последнее между тобой и тьмой, которая ждёт тебя.
- Güven bana. Sana bağırdığım için üzgünüm evlat. - Ergenlik çağı.
Извини, что сорвался на тебе, пацан.
Buraya kadar geldiğin için üzgünüm evlat.
Жаль, что тебе пришлось столько проехать, парень.
Bunun için çok üzgünüm evlat.
Мне очень жаль, сынок.
- Çok üzgünüm evlat.
— Мне так жаль, сынок.
- sana maymun dediğim için üzgünüm - bu konuyu düşünme başkan prens, başkan prenses, başkan pres... hey, sorun nedir evlat?
- Прости, что обозвала тебя бабуином. - Ничего страшного. Президент Принц, Президент Принцесса, Президент Присс....
- üzgünüm evlat, herkes için yeterli miktarda kazanmalıyım - ama her şeyini kaybedeceksin!
- Но ты можешь все потерять!
üzgünüm evlat
Извини, мальчик.
- Ben de üzgünüm, evlat.
Прости, малыш.
Ben de üzgünüm, evlat.
И ты прости меня, сынок.
Bu şekilde olduğu için üzgünüm, evlat. Fakat kendini fazla zorlama.
Мне жаль, что это случилось, сын, но не терзай себя слишком.
Dinle, evlat, senden şüphe ettiğim için üzgünüm.
Послушай, сынок, я, мм, я сожалею, что сомневался в тебе.
Bunları duyduğun için üzgünüm, evlat.
Прости, что тебе всё пришлось услышать.
Bak, evlat, üzgünüm. Biraz kazanıp, biraz kaybedersin, değil mi?
Сегодня проиграл, завтра выиграл, так ведь?
Gerçekten üzgünüm, evlat.
Прости, приятель.
Bunun için üzgünüm, evlat. Bazen, hayatta yaşamaktan daha önemli şeyler vardır.
Ты уж извини, сынок, порой выживает не тот, кто умеет жить.
üzgünüm, evlat.
Прости, парень.
Kardeşini iblis evlat olarak gördüğün için üzgünüm ama, ama benim 1300 dolar 27 sente ihtiyacım var.
Извини, ты думаешь, что твой брат - семя демона, но мне нужны 13 сотен долларов и 27 центов.
Ben iyi bir evlat değildi, çok üzgünüm...
Мне так жаль, папа.
Çok üzgünüm, evlat.
Прости, малыш.
Seni patakladığım için üzgünüm, evlat.
Прости, сынок. Я передавил твои лёгкие.
Olayı daha yakışıksız hale getirdiğim için üzgünüm, evlat ; ama arkadaşlarının hiçbirisi, bu partiye davetli değil.
Прости, что говорю гадость в глаза, пацан, но ни один из твоих друзей на вечеринку не приглашен.
Çok üzgünüm ama böyle fırsatlar zor bulunur evlat.
Мне правда очень жаль, но такие возможности редки, сынок.
İşleri berbat ettiğim için üzgünüm, evlat.
Ты уж прости меня, напортачил я немного.
Dinle evlat seni görmezden geldiğim için üzgünüm.
Слушай, парень, мне жаль, что забил на тебя раньше.
Evlat bu işe karıştığın için üzgünüm.
Я извиняюсь, но вы все перепутали.
Başarısız olduğum için üzgünüm, evlat.
Прости, что я не справился, сынок.
Daha erken yanında olamadığım için üzgünüm, evlat.
Прости, что меня не было рядом, сынок.
Maalesef resmi bir evlat edinme ve güncel bakım ruhsatınız olmadan üzgünüm ama Callie'yi evden almak zorundayım.
К сожалению, без официального удочерения, и лицензии на опекунство, мне очень жаль, но придется забрать Кэлли из этого дома.
Kaybın için üzgünüm, evlat.
Сочувствую твоей утрате, сынок.
Evlat, çok üzgünüm seni hayâl kırıklığına uğrattığım için.
Прости, что я разочаровал тебя, сынок.
evlat 4218
evlât 105
evlatlarım 48
üzgünüm 13200
uzgunum 18
üzgün 54
üzgünsün 53
üzgünüm canım 24
üzgünüz 106
üzgünüm bebeğim 22
evlât 105
evlatlarım 48
üzgünüm 13200
uzgunum 18
üzgün 54
üzgünsün 53
üzgünüm canım 24
üzgünüz 106
üzgünüm bebeğim 22
üzgünüm dostum 74
üzgünüm hayatım 23
üzgünüm geciktim 94
üzgün değilim 42
üzgünüm tatlım 60
üzgünmüş 17
üzgün mü 36
üzgün görünüyorsun 32
üzgünüm çocuklar 38
üzgünüm hanımefendi 23
üzgünüm hayatım 23
üzgünüm geciktim 94
üzgün değilim 42
üzgünüm tatlım 60
üzgünmüş 17
üzgün mü 36
üzgün görünüyorsun 32
üzgünüm çocuklar 38
üzgünüm hanımefendi 23