A challenge tradutor Turco
2,967 parallel translation
A challenge coin.
Meydan okuma parası.
It's been a challenge getting the level of power I need.
Gerekli seviyede enerjiyi elde etmem hiç de kolay olmadı.
Perhaps it's too big of a challenge for you.
Muhtemelen sizin için oldukça zorlu olacaktır.
But I love a challenge.
Ama ben mücadeleyi severim.
I think I have a little bit more of a challenge than the other girls.
Sanırım diğer kızlardan daha çok çalışmam gerekiyor.
But I think being Britney Spears was a great thing for you because it was really a challenge'cause it's so different.
Kaldı ki, Britney Spears senin için harika bir seçimdi. Çünkü senin farklı yönlerini gösterecekti.
I like a challenge.
Meydan okumayı severim.
That sounds like a challenge, Mr. Reese.
- Bana meydan okudunuz sanki, bay Reese.
Even in my prime, he'd have been a challenge.
Benim en iyi zamanlarımda bile zorlayıcı bir rakip olurdu.
I expected a challenge from my enemies, but not from my friend.
Düşmanlarımdan bir engel bekliyordum bir arkadaşımdan değil.
This is a challenge for you, right?
Bu senin için bir meydan okuma, değil mi?
Without a challenge, you wouldn't know how brilliant you are.
Meydan okuma olmadan, ne kadar zeki olduğunuzu bilemezsiniz.
A challenge, but I'm up for it.
İtiraz edebilirsin, ama buna hazırım.
It's called a challenge coin, Angel.
Buna mücadele parası derler Angel.
It's going to be a challenge, and we need to stick together as a team here.
Büyük bir mücadece başladı ve hâlâ bir ekip olmamız gerekiyor.
I'm presenting you with a challenge, and yet you're backing away.
Senin için sınırlarını zorlayacak mücadele sunuyorum, ve sen bunu geri çeviriyorsun.
This was a challenge made for my modified Samurai.
Bu modifiyeli Samurai'm için yapılmış bir mücadeleydi.
So, to help teach Adam some fear, we set up a challenge out in the desert.
Bu yüzden, Adam'a biraz korkuyu öğretmek için çölde bir müsabaka ayarladık.
And lest you think that this ain't much of a challenge this young man is a track star at the university.
Pek zorlu bir av olmayacağını düşünseniz de bu genç adam üniversitesinin koşu takımının yıldızı.
Ferrara : Either way, we had a challenge to complete.
Her halukârda, bitirilmesi gereken bir müsabakamız vardı.
So this week's challenge is romanticality, and we are spending the weekend in detention, which I did a lot.
Haftanın teması "Duygusallık" ve sizi koreografi çalıştırarak kendime mani oluyorum. Çiftlerle başlayalım.
so the real challenge is to be able to work as a group, but yet still hold their own as individual characters.
Dolayısıyla ekibi ateşleyen şey bu olmalı, ama henüz bunu başarmış değiller.
- So it's gonna be really, really tough to show your individual style on such a short, little line, but that's the challenge.
- Yani herkesin, farklılığını göstermek için çok kısa bir süresi olacak, Asıl yarış da burada.
The challenge for the contenders this week is to bring a specific theatrical element to the character that they've created, a rock icon.
Bu hafta herkes canlandırdığı ikonu tiyatral bir dokunuşla yansıtmak durumunda.
Our challenge is to write a role for somebody, and when you keep butting up against... "I don't know. Maybe."
Yazmaya değecek bir karakter arıyoruz ve bence sen tam sınırdasın.
A primary challenge to senator fischer.
Birincil zorluk senatörler.
It's quite a logistical challenge.
Lojistik açıdan zor bir durum.
All you have to do is challenge Bumpy to a fight.
Tek yapmanız gereken Bumpy'ye bir dövüşte meydan okumak.
Our next challenge was 30 miles away at a private racetrack.
Sıradaki mücadelemiz özel bir yarış pistine 50 km uzaktaydı.
Luckily for Rutledge, it was only a few miles to the racetrack where we'd be competing in our next challenge and getting another clue to our celebrity's identity.
Rutledge'ın şansına, sıradaki mücadelemizde yarışacağımız ve ünlümüzün kimliği hakkında yeni bir ipucu elde edeceğimiz... yarış pistine sadece bir kaç km vardı.
Now, he or she was gonna just use one of these cars, and each challenge was supposed to give us a clue as to their identity.
Şimdi, erkek veya bayan bu arabalardan birini kullanacak ve her bir mücadele bize onların kimliğine dair ipucu verecekti.
Yeah, and our latest challenge had to do with a racetrack and a grandmother.
Evet, son mücadelemiz yarış pisti ve babaanneyle alakalıydı. Ki bu da çok kafa karıştırıyor.
We were in the middle of our second challenge, which was a relay race around a track...
İkinci yarışmamızın ortasındaydık, bu da pistte bir bayrak yarışıydı...
Well, in that case, I challenge you to a round of truth.
Bu durumda, sana doğrulukta meydan okuyorum.
Our first challenge was 20 miles away at the L.A. River, so we hit the road.
İlk yarışmamız Los Angeles Nehrine... 32km mesafedeydi. Biz de yola koyulduk.
I'm just saying that it's a better choice Than the other two for the muscle-car challenge.
Kaslı araba yarışması için bunun diğer ikisinden... daha iyi bir seçim olduğunu söylüyorum sadece.
Our next challenge was 60 miles away At a drive-in movie theater in Riverside, California.
Diğer yarışmamız Riverside Calinornia'daki... araba içinden izlenen sinemaya 100km mesafedeydi.
Our challenge was to do a slalom circuit in the parking lot, a 360-degree turn around a flag, and then race back to the finish line.
Yarışmamız... bir bayrak etrafında 360 derecelik dönüşle... park alanında bir slalom yapmak... ve sonra finiş çizgisine kadar yarışmaktı.
This terrain would definitely be a handling challenge.
Bu bölge kesinlikle kullanım yarışması olacaktı.
All right, so, the Mustang won the handling challenge, but to show Adam what Mustangs could really do,
Pekala, o zaman, Mustang kullanım yarışmasını kazandı, ama Adam'a Mustang'lerin gerçekten ne yapabildiğini göstermek için,
Sam, it can be a huge challenge to get someone in Corinne's condition just to take her meds.
- Sam, Corinne'in durumundaki birine ilaçlarını içirmek bile oldukça zorlayıcı olabilir.
After a trip down criminal memory lane, we arrived at Close Quarters Tactical, the location of our next challenge.
Suçlu bir anı olayından sonra... Yakın Mesafe Taktik Tesisine vardık sıradaki yarışmamız burada olacaktı.
The challenge was a test of our car's build quality.
Yarışma arabalarımızın imalat kalitesinin testiydi.
And we were in the middle of our second challenge to see whose car could best withstand a tear gas attack.
Göz yaşartıcı gaz saldırısına en iyi kimin arabasının dayandığını görmek için ikinci yarışmamızın ortasındaydık.
It was the final challenge... a grueling course that squeezed 10 hours of police work into a few minutes.
Final müsabakasındaydık... 10 saatlik polis işini bir kaç dakika içine sıkıştıran zahmetli bir kurs.
Well, it's a lot faster than my Interceptor that won the police car challenge.
Polis otosu yarışmasını kazanan benim Interceptor'dan çok daha hızlıdır.
Unfortunately for Tanner, our first challenge was to race around a track with a lot of turns.
Ne yazık ki Tanner için ilk mücadelemiz bir çok virajlarla dolu bir pistte yarışmaktı.
Our first challenge was a race.
İlk yarışmamız bir yarıştı.
I challenge you, show me one such Bengali in the whole world who lives like us... with a big heart and their food...
SAna söylüyorum, bana bu dünyada bizim gibi,... yaşayan iyi bir Bengalili göster...
So, your first challenge will be a hot lap at Willow Springs raceway 60 miles from here.
İlk yarışmanız buradan 100 km uzaktaki... Willow Springs yarış pistinde heyecanlı bir tur olacaktır.
We like a good challenge.
- Zorlu görevleri severiz.
challenge 30
challenge accepted 54
challenged 36
challenges 16
a chair 44
a chance 49
a chat 16
a change 20
a champion 17
challenge accepted 54
challenged 36
challenges 16
a chair 44
a chance 49
a chat 16
a change 20
a champion 17