English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ A ] / A middle

A middle tradutor Turco

8,148 parallel translation
Sort of a middle man possibly. I don't know. I'm not sure.
Bilmiyorum, emin değilim.
You got an everyman's husky build and a middle class background, so people can relate to you.
Herkes için bir şeyin var ve orta sınıf geçmişin var, böylece insanlar sana oy verebilir.
- I'm in the middle of a show.
- Programın ortasındayım şu an.
Well, if we're gonna march into the middle of something that nasty, think we ought to have a lot more humans, guns, weapons, ammunition - - all that stuff.
- Öyle bir yere dalmayı planlıyorsak daha çok bilek, silah, cephane lazım olacak bize.
It was a fastball right down the middle of the plate, and I never got the bat off my shoulder.
Bilardo masasının ortasındaki top gibiydi... ve ben onu kaçırdım.
# The middle child, but I had a little style
# The middle child, but I had a little style
I'm right in the middle of a...
Tam bir işin üstündeydim.
I'm a woman in late middle age...
Orta yaşı geçkin bir kadınım artık.
Mm-mmm. I don't want to smoke a blunt in the middle of the day and be high all goddamn afternoon.
Sabahın köründe ot içip de geceye kadar kafam bir milyon dolaşmak istemiyorum.
There's like a 70 % chance they're in the middle of... you know.
Şeyin ortasında olmaları yüzde 70...
I don't know. It looks like there's a way out through the Mayor's Press Room, but... he's in the middle of a speech right now.
Görünüşe bakılırsa, Başkan'ın basın odasına doğru bir yol var ama şu anda bir basın toplantısı yapıyor.
Just a small tachyon surge in the middle of the night.
- Gece yarısı ufak bir takion dalgası olmuş sadece.
One does one's best, and then, all of a sudden, you're in the middle of a...
İnsan elinden geleni yapıyor ama birdenbire ne oluyorsa...
Middle-class community, lots of sheep-sheering, great place to raise a family.
Koyun kırpma işiyle uğraşan orta sınıf bir toplum. Aile kurmak için birebir.
I wake up every morning terrified, David, just terrified that the next bomb is gonna go off in a crowded subway, or God forbid, in the middle of a spelling bee.
Ben her sabah dehşet içinde uyanıyorum, David. Bir sonraki bombanın kalabalık bir metroda veya Tanrı korusun bir heceleme yarışmasının ortasında patlayacağı dehşetini yaşıyorum.
Yeah, but he just took off right in the middle of a shift.
Evet ama vardiyanın ortasında aniden çıktı.
With my useless penis sitting'in the middle, looking like a little b...
İşe yaramayan penisimle beraber O ne isterse yaptım. Ne ister...
- Yeah. You can't quit in the middle of a tournament!
Turnuvanın ortasında öylece bırakamazsın!
Would you quit in the middle of a surgery?
Bir ameliyatın ortasında çıkar mıydın?
He stole $ 282 million from Baghdad in the middle of Operation Shock And Awe, abducted a CIA asset out of Iran during the'09 election protests.
Bağdat'ta, Shock and Awe operasyonunun ortasında 282 milyon dolar çaldı. Bir CIA tutuklusunu 2009'da seçim protestoları sırasında İran'dan kaçırdı.
I did a 12-week psych rotation, and I still couldn't tell you how someone could stand in the middle of a charity benefit, be accused of a string of murders and tell jokes.
12 hafta psikiyatri bölümünde çalıştım ama hala cinayetlerle suçlanan birinin nasıl bir bağış davetine gidip fıkralar anlattığını anlayabilmiş değilim.
So if Anna's our killer, that would mean she decided to stick up a couple of fellow grad students out in the middle of the ocean?
Eğer katilimiz Anna ise, demek oluyor ki okyanusun ortasında iki lisansüstü öğrencisini soymaya mı çalışmış?
He said that we're looking for E.T. in the middle of a budget crisis.
Bütçe krizinin ortasında E.T.'yi arıyoruz dedi.
There I was, in the middle of the Mexican desert, driving a truck filled with the bodies of murdered men, followed by a car with a trunkload of heroin.
Meksika çölünün ortasındayım öldürülmüş adamlarla dolu bir kamyonu sürüyorum peşimden de bagajı eroin yüklü bir araba geliyor.
We are in the middle of a quarantine...
Karantinanın, krizin ortasındayız.
A man is sitting in your living room in the middle of the night, holding a gun... and you want to know my method ingress.
Gecenin bir yarısında, elinde silahla odanda bir adam oturuyor ve içeriye giriş metodumu öğrenmek istiyorsun.
He was actually in the middle of making a suit for my friend here.
Kendisi tam da arkadaşıma takım elbise dikiyordu.
I'm not going to, you know, take an appearance judgment by a guy who looks like Greg Kinnear in middle school.
Greg Kinnear'ın ortaokullu hâline benzeyen biri tarafından dış görünüşümle dalga geçilmesini kabullenemem.
- I'm gonna trick you by stopping in the middle of a... sentence.
- Şimdi seni cümlenin ortasında durarak... - Şaşırtacağım! - Şaşırtacağım!
A pay-as-you-go phone. It was registered to johnny cash In the middle of the indiana sand dunes.
Indiana kum tepelerinin göbeğinde Johnny Cash diye birinin üzerine kayıtlıymış.
Not gonna sideline one of my best manhunters in the middle of a manhunt.
İnsan avının ortasında en iyi adamlarımdan birini kenara çekmeyeceğim.
- It drags a bit in the middle.
- Biraz zor zaman geçiriyor.
Middle of a bombing campaign seems like a strange time for an execution.
Bombalama sırasında idam etmek garip bir zaman.
Cops picked me up in the middle of a shift, too, and I missed a whole day's pay.
Ve ben bir bütün günün ödeme cevapsız Polisler de, bir vardiya ortasında beni aldı.
A clandestine meeting at the opera house, a mysterious Middle Eastern woman passes a flash drive to the victim hours before her death.
Opera salonunda yapılan gizli kapalı bir görüşme. Esrarengiz Orta Doğulu bir kadın kurbanımıza ölmeden saatler önce bir flaş bellek veriyor.
Life is a big, dumb, pointless movie with no story and an abrupt ending where the hero gets shot by Dracula in the middle of a lunch order during an outtake.
Hayat büyük, aptalca, hikayesi olmayan, anlamsız bir film ve çekim arasında yemek söylerken kahramanın Dracula tarafından vurulmasıyla aniden biten bir sona sahip.
You came to a wedding in the middle of the vows through a bush.
Düğüne yeminlerin tam ortasında, çalılıkların arasından geldiniz.
You're in the middle of a performance of Lear, playing rather less mechanically than you have of late, and you talk as if you're organising your own memorial service.
Lear performansının ortasındasın,... geç saatte elindekinden daha az malzeme ile oynuyorsun ve kendi cenazeni hazırlıyormuş gibi konuşuyorsun.
- What the hell are you doing in the middle of a crime scene?
- Efendim? - Suç mahallînin ortasında ne yaptığını sanıyorsun ya?
Sterling, a commercial airline won't let you parachute into the jungle in the middle of a communist insurgency- - A what?
Sterling, ticari bir havayolu senin ormana paraşütle inmene izin vermez... -... özellikle komünist bir isyanda. - Ne?
Pop, it's like a fucking middle-school dance.
Baba ne bu orta okul balosu gibi! ?
We were in the middle of a game.
Oyun yarım kalmış.
We're in the middle of a custody battle, for God's sakes.
Bir velayet savaşının ortasındayız, tanrı aşkına.
Look, I don't know what you're in the middle of, and I really don't care, but let me just tell you a few things about the man you sort of happen to be involved with.
Neyin ortasında olduğunu bilmiyorum ve gerçekten umurumda değil. Ama bir şekilde ilişki yaşıyor oluverdiğin adam hakkında sana birkaç şey söylememe izin ver sadece.
Tell him you're in the middle of a divorce.
Bir boşanmanın ortasında olduğunu söyle ona.
We were in the middle of a horrible litigation, and he... it was well, bad, but it's over now.
Korkunç bir davanın ortasındaydık ve kötüydü. Ama artık bitti.
Hey, we're in the middle of a meeting.
Bir görüşmenin ortasındaydık.
We was just in the middle of a conversation...
- Konuşuyorduk burada- -
Don't you wake up sometimes in the middle of the night and think to yourself, "well, I've been on this ship with a whole lot " of scientologists who believe I'm fantastic... "
Bazen geceleri uyanıp, kendi kendinize düşünmüyor musunuz "Bu gemide muhteşem olduğumu düşünen bir sürü Scientologist'le birlikteyim..."
May I return to the children now? We are in the middle of a game
Çocuklarin yanina dönebilir miyim?
Just because we had one operatic meeting in the middle of a field doesn't mean we're all gonna hang out now and go bowling together.
Bir tarlanın ortasında dramatik bir buluşma yaşadık diye bundan sonra birlikte takılıp bovlinge gidecek değiliz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]