Accessories tradutor Turco
395 parallel translation
We have it in pigskin, several different colors and with or without fitted accessories.
Domuz derisi ve timsah derisi, farklı renklerde uygun aksesuarlar ya da aksesuarsız.
We're accessories!
Bizler suç ortaklarıyız!
They sell office accessories.
Ofis malzemeleri satarlar.
Flossie had looks, brains and all the accessories.
Flossie, bakışlara, zekâya ve her tür donanıma sahipti.
Our having him here without notifying them... makes us accessories after the fact.
Polise haber vermeden onu burada tutarsak... bir suçluya yataklık etmiş oluruz.
They call us accessories to the crime.
Bizide suç ortağı kabul edecekler.
Eitaro... give them this kimono and the accessories.
Eitaro onlara bu kimono ve takıları ver.
You'll find it in the heart-shaped box I keep my accessories in.
Aksesuarlarımı koyduğum kalp şeklindeki kutunun içinde.
Like you said, you should follow the school policy, which prohibits hair coloring and accessories, short pants.
Söylediğiniz gibi, okul kurallarını takip etmelisiniz. Saç rengini, aksesuarları ve kısa pantolonu....... yasaklamak gibi.
You know how much this kimono costs, this belt... and all accessories including the combs... and the sandals that you're wearing?
Bu kimononun, kemerin, tarak da dahil tüm bu aksesuarların... ve sandaletlerin ne kadar olduğunu biliyor musun?
And if we're accessories...
Eğer biz de işbirlikçi isek...
Maybe we aren't accessories after all.
Belki de biz son durumda işbirlikçi değiliz.
Unfortunately since you are all accessories after the fact, I cannot permit you to leave the room.
Ne yazık ki, sizler gerçeğin peşinde olduğunuz için, odayı terketmenize izin veremem.
Men's accessories.
Erkeklerin aksesuarları.
She's awfully cheap. I got all the accessories on credit.
Bütün aksesuarları krediyle aldım.
Shoes are accessories, like hats and handbags.
Ayakkabılar aksesuardır, tıpkı şapkalar ve el çantaları gibi.
- With matching accessories?
- Aksesuarlar da uyumlu mu?
In California they're called accessories to the crime!
Kaliforniya'da onlara "suç ortağı" denir.
I would not exchange one single petal for anything your world has to offer, including an Aston M-Martin with lethal accessories.
Ölümcül aksesuarları olan bir Aston M-Martin dahil olmak üzere, Dünyanızın sunduğu hiçbir şey için, tek bir taç yaprağını bile feda etmem...
The publisher sent me these things, a lot of accessories.
Yayınevi bu donatıları göndermiş.
He showers gifts on it... in the way of accessories and all that.
Onu hediye yağmuruna tutar... aksesuarlar ve tüm bu şeyle.
Accessories, we are.
- Suç ortağı olduk.
Look at those accessories.
Şu donanıma da bak.
We'd make ourselves accessories to murder.
Bizden kendimizi bu cinayetin bir parçası yapmamızı istiyorsun.
Aside from being accessories... we could all be incriminated.
Hepimiz buna alet olmaktan suçlanabiliriz.
Just wanted to buy some accessories for you
Sana hediye almak istemiştim
Materials, labor, fittings, accessories, packaging... shipping, sales commissions, everything, it's all there.
Malzeme, işgücü, provalar, aksesuarlar, ambalaj... nakliye, satış komisyonları, her şey hazır.
The press is all here, and I'm looking real pretty... but these 2 witches... won't give me my fashion accessories.
Tüm basın burada, ben de gerçekten çok hoş gözüküyorum... ama bu iki cadı... bana takı falan vermediler.
Where is he? Well, he has his work and we are just accessories.
Onlar işlerinin peşinden gider, biz ise arzularımızın.
- There are one or two accessories...
- Sadece bir ya da iki aksesuar...
We're all accessories just for keeping that film here.
O filmi elimizde bulundurmamız bile büyük bir suç.
But if we find out he's drunk, we're gonna book you as accessories.
Ama eğer onun sarhoş olduğunu tespit edersek, sizi içeri tıkarım.
Cashmere, silk scarves, shirts, gloves, ties, belts and other gentlemen's accessories.
Kaşmir, ipek atkılar, gömlek, eldiven, kravat, kemer ve diğer beyefendi aksesuarları.
And when all the celebrations are over it remains only to pick up all the ornaments — all the accessories of the celebration — and by burning them, make a celebration.
Ve bütün kutlamalar sona erdiginde geriye yalnizca süslemeleri – kutlamaya ait bütün aksesuarlari - toplamak kaliyor ve bunlari yakarak kutlama yapmak...
I have got a lifetime supply of men's accessories.
Bir erkeğe ömür boyu yetecek kadar aksesuarım var.
But they had the most darling accessories... and jewelry you would die for.
Ama çok güzel takılarda vardı uğruna adam öldüreceğin türden.
Fortune cookie messages, and... and denim accessories.
Kurabiyeler, ve... ve kot aksesuarlar.
Baldrick is wearing a sheep's bladder jacket, with matching dung ball accessories, hair by crazy Meg of Bedlam Hair.
Baldrick, gübre topaklarıyla süslenmiş, koyun mesanesinden bir ceket giymektedir, saçı da Tımarhaneden Kuaför Deli Meg tarafından hazırlanmıştır.
Our Gary from Gary's Shoes and Accessories for Today's Woman?
Bugünün kadınları için olan Gary'nin Ayakkabıları ve Aksesuarları'ndaki Gary mi?
Well, you've got your accessories, and I've got mine.
Senin aksesuarların başka benimkiler başka.
And remember, you can buy all of our Good Guy accessories, too.
Ve unutmayın. İyi Arkadaş... aksesuarlarımızı da alabilirsiniz.
Lindy was wearing a pink and white frock with white accessories.
Lindy beyaz aksesuarlarıyla birlikte pembe beyaz bir elbise giyiyordu.
Their accessories. I always offer advice.
Gey hayatım boyunca görüp geçirdiklerime dayanarak.
He's obviously guilty of something pretty despicable, and, if we free him, we become partners in his crime, accessories after the fact.
Onun son derece adi bir suçlu olduğu açıkça ortada. Ve eğer biz onu serbest bırakırsak, onun suçuna ortak oluruz. Gerçeklere rağmen onun suç ortağı oluruz.
I think if you can't stretch out and get some solid rest at that point I don't see how bedding accessories really make the difference.
Demek istediğim ;... gerilmiş ve taşlaşmışsanız bu tip. malzemeler ne gibi bir fark oluşturur ki
Great. Now that we're accessories to espionage and murder.
Şimdi de ajanlık ve cinayetten suçlanıyoruz.
I, Lisa Simpson... am hereby giving away... all my ill-gotten Malibu Stacy accessories!
Ben Lisa Simpson... Haksız yollarla kazanmış olduğum... bütün Malibu Stacy aksesuarlarını dağıtıyorum!
Johnny Rehab action figures, parts and accessories all sold separately.
Johnny Rehab. Oyuncak ve parcaları ayrı ayrı satılmaktadır.
I'm sorry, but we have no intention of being one of your accessories!
Üzgünüm, fakat senin aksesuarlarından biri olmaya niyetimiz yok!
A week from now these editors, journalists, photographers and retailers will wear their battle scars much as they do their huge Prada handbags and their Vivienne Westwood platform shoes as chic accessories.
Bundan bir hafta sonra, bu editörler, gazeteciler, fotoğrafçılar ve perakendeciler kocaman Prada çantalarının ve Vivian Westwood ayakkabılarının yanı sıra savaş boyalarını da sürecekler.
And accessories get ten years!
ve aksesuarlar on yıl yer!