English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ A ] / Alt

Alt tradutor Turco

177,977 parallel translation
What choice did she have under the circumstances?
O koşullar altında başka ne seçeneği vardı?
There's a key under the mat.
Anahtarlar paspasın altında.
You were miserable because I beat you.
Sefilsin çünkü seni alt ettim.
I beat you because you were miserable.
Seni alt ettim çünkü sefilsin.
There are six dead already.
Altı kişi öldü bile.
Six of our own.
İçimizden altı kişi.
I went through fortesan's inventory, and I noticed he was missing six cans of super Max.
Fortesan'ın envanterini inceledim ve altılı bir paket Süper Max'in eksik olduğunu gördüm.
I know you think you're pretty clever with this little plan to drink me under the table.
Beni masa altından içirmek gibi küçük bir planla oldukça zeki olduğunu düşündüğünü biliyorum.
He's no one. Hey, you want to get out of here, go crank the lights up on this town?
Hey dışarı çıkıp şehrin altını üstüne getirmek ister misin?
I replaced them with all the ones under Poodle's sink.
Hepsini o finonun lavabosunun altındakilerle değiştirdim.
And he's certainly not thriving under our supervision.
Gözetimimiz altında iyi yetişmediği de aşikâr.
I slapped it under the pits.
Koltuk altıma yapıştırdım.
It's already happening... we're becoming socially radioactive.
Gerçekten de alt tabaka olarak görülmeye başlanmışız.
- All right, well, we're not everybody. Our name is getting stomped on!
Biz herkes değiliz, adımız ayaklar altına alınıyor!
He's in the infrastructure.
Binanın altında.
The Talisman must be right below us in this crypt.
Tılsım bulunduğumuz yerin hemen altında olmalı.
And if this piece of the Talisman resides in a crypt beneath the street, perhaps we can access it from below.
Eğer tılsımın parçası bir bodrumdaysa, yolun altındadır, belki aşağıdan giderek ona ulaşabiliriz.
Take a look beneath your feet.
Ayağının altındaki şeye bak.
I swallowed a penny when I was six and I wanted to see if it was still there.
Altı yaşındayken bozuk para yutmuştum, hâlâ orada mı diye bakıyorum.
Only one of us is growing a human being in their uterus and having it yanked out by a stranger in six months.
İçimizden sadece biri rahminde bir canlı taşıyor ve altı ay sonra bir yabancı onu çekip çıkaracak.
There's nothing like a sexy mechanic working under the hood.
Kaputun altında çalışan seksi tamiratçı gibisi yoktur.
- Did I or did I not win six carlins?
Altı kere Carlin ödülü aldım mı, almadım mı?
Just as the spear acted as a diving rod for its pieces, it glows when it's close to Jesus'blood.
Mızrağın parçaları için altın dedektörü görevi görmesi gibi İsa'nın kanına yaklaşınca da parlıyor.
Hey, what's that under there?
Şunun altında ne var?
Are you trying to get me to say "underwear"?
"Altım" dedirtmeye mi çalışıyorsun?
So I got you a six-pack of lemonade.
O yüzden sana altılı limonata aldım.
She's the badass that pulled a sub-seven on the erg.
Kürekte yedinin altına inen manyak bu!
The doctors said she'd need six months to recover, and in six weeks, she was back on the stage.
Doktorlar altı ayda iyileşeceğini söyledi, altı hafta sonra sahnedeydi.
_
Burayı tecrit altına alın! Kimse girip çıkmasın!
Six people have keyed in or out of the kitchen over the last hour.
Son bir saatte mutfağa girip çıkan altı kişi olmuş.
You'll need to do a cycle every four weeks, and we anticipate that it'll be at least four to six months before we see any marked improvement.
- Dört haftada bir tekrarlayacaksın. İlerleme görmemiz için en az dört ila altı ay geçmesi gerekecek.
But four to six months... I guess that means no prom.
Fakat dört ila altı hafta mezuniyet balosu yok demek.
We'll just have to monitor you overnight.
Seni gece boyunca gözlem altında tutacağız.
We still need to monitor your progress over the next 24 hours, give your skin a little more time to heal, but this is very promising.
Yine de önümüzdeki 24 saat gözlem altında tutulacaksın. Derinin iyileşmesi için biraz daha zamana ihtiyacı var. Fakat çok umut vaat ediyor.
We're just stabilizing him while we look for a cure.
Tedaviyi bulana kadar durumunu kontrol altında tutmalıyız.
Let's turn this place upside down.
Buranın altını üstüne getirelim.
The tick is still alive, which means its developed antibodies to keep the virus at bay.
Kene hala hayatta. Virüsü kontrol altında tutacak antikor üretiyor.
Unless it was under duress, like Helen with the pills.
Helen ve haplar gibi tehdit altında yapmış olabilir.
That's when the earth just suddenly goes out from under your feet like a trapdoor.
Onda yer aniden tuzak gibi ayağının altından kayıp gider.
Tres, cuatro, cinco, seis, siete...
Üç, dört, beş, altı, yedi.
Somehow, I knew to take the best parts of a service as substandard and crappy as HooliChat and make it... ( INHALES SHARPLY ) How do I put this?
Vasatın altındaki ve çer çöp olan, HooliChat gibi hizmetlerin bir şekilde en iyi taraflarını biliyordum ve dedim ki... Bunları nasıl birleştiririm, mükemmel biçimde.
It appears that 33 percent of your users are under the age of 13.
Görünen o ki, kullanıcılarınızın üçte biri, on üç yaşın altında.
Each violation of COPPA... carries a penalty of $ 16,000.
ÇOMKA'yı her ihlal edişinizde, on altı bin dolar ceza alıyorsunuz.
So we're fined $ 16,000?
Yani on altı bin dolar cezamız mı var?
$ 16,000 per user.
Kullanıcı başına on altı bin dolar.
Fifty-one thousand estimated underage users times an average 25.6 chat sessions per user times $ 16,000...
Aşağı yukarı elli bir bin küçük yaşta kullanıcımız var, her kullanıcının ortalama 25.6 görüntülü konuşması olsa, on altı binle çarpınca,
- ( POPPING QUICKLY ) - Every sound is $ 16,000.
Her ses çıktığında on altı bin dolar gidiyor.
Anyway, my stomach was upside down, so I made a beeline to the stall.
Neyse, midem alt üst oldu, kestirmeden işi çözeyim dedim.
- Gold.
- Altınmış.
If this works, I'll never complain about eating my vegetables again.
O yöntem derinin alt tabakalarını iyileştirecek.
I know.
Altı ila on iki ay.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]