Audience applauding tradutor Turco
37 parallel translation
[AUDIENCE APPLAUDING]
Grup.
( audience applauding ) One, two, three.
Tamam hadi, ve bir, ve iki... bir, iki, üç...
- [Clattering Continues ] Nobody may be admitted until the start of the next show! [ Audience Applauding]
Bir sonraki gösteriye kadar kimse içeri giremez!
Praise the Lord, I saw the light [audience applauding]
Şükürler olsun ışığı gördüm
[AUDIENCE APPLAUDING] Congratulations! Say hello to Kevin Andrews. Hi, Kevin.
Kevin Andrews, merhaba Kevin.
- I had no hope of being elected. - [Laughing ] - [ Audience Applauding]
Çünkü birkaç hafta öncesine kadar seçilme umudum yoktu.
[Audience Applauding]
Iverson İyi seyirler...
- What? I've never heard you sound so cheerful. [Audience applauding]
İlk defa bu kadar neşeli gördüm seni.
( AUDIENCE APPLAUDING ) Hey, boy. What do you say we build a robot?
Evlât, birlikte robot yapmaya ne dersin?
( AUDIENCE APPLAUDING ) Ladles and gentlemen, The Pengulnl
Bayanlar baylar!
( AUDIENCE APPLAUDING ) Hello and welcome back to Name That Animal Penis.
Merhaba ve "Penisinden Hayvan Bulmaca'ya" tekrardan hoş geldiniz
( AUDIENCE APPLAUDING )
Ciddi misin?
( AUDIENCE APPLAUDING ) DUFFUS : And I feel sad for Tilikum.
Tilikum için üzülüyorum.
( Audience applauding )
( ALKIŞLAR )
( Audience applauding )
VARLIK YOKLUKTAN MI GELDİ? ( ALKIŞLAR )
( Audience applauding )
( KAHKAHALAR )
- ( audience applauding ) - guilty.
Günahkar.
- It's not a feminist vision. - [audience applauding]
Feminist vizyonu yansıtmıyor.
He's too much. [AUDIENCE CHEERING AND APPLAUDING]
Bu kadarı da fazla.
For now, say hello to Tony! [AUDIENCE CHEERING AND APPLAUDING]
Şimdi Tony'e merhaba diyelim!
[AUDIENCE LAUGHING AND APPLAUDING]
Ama garajın içindeyken.
While the other kids were off in the woods sneaking cigarettes I was hiding behind the house with my fingers down my throat. [AUDIENCE LAUGHING AND APPLAUDING]
Diğer çocuklar..... ağaçların arasında gizlice sigara içerken ben evin arkasında saklanıp parmaklarımı boğazıma sokardım.
[AUDIENCE CHEERING AND APPLAUDING]
Mezun olmak istemiyor musun? "
[AUDIENCE APPLAUDING]
POLİS AKADEMİSİ HİZMET ETMEK VE KORUMAK İÇİN
[SOUND OF AUDIENCE APPLAUDING]
- Selam Kyle.
[SOUND OF AUDIENCE APPLAUDING] Everyone doing fine?
Herkes iyi mi?
[SOUND OF AUDIENCE APPLAUDING]
Çeviri :
( AUDIENCE APPLAUDING ) Didn't know what I was letting myself in for, really, to be honest.
Açıkçası nasıl bir işe bulaştığımı bilmiyordum.
We're an audience, and we're applauding.
İzleyici topluluğuymuşuz ve alkışlıyormuşuz. Evet, ve kar.
You know, in Munich, after our concert, the audience was applauding and Nina whispered to me, "That was fun!"
Münih'teki konserimizden sonra seyirci alkışlıyordu ve Nina bana fısıldayarak, "Eğlenceliydi!" dedi.
[AUDIENCE CHEERING AND APPLAUDING] There you go, Valerie.
İşte, Valerie.
( AUDIENCE APPLAUDING )
Çeviri :
( AUDIENCE APPLAUDING )
Bütün katil balinaların Tilikum gibi olduğunu düşünmek hata olur.
( AUDIENCE APPLAUDING )
Ondan birkaç hareket yapmasını istiyor.
- ( AUDIENCE APPLAUDING )
Baylar bayanlar Judy Collins'in Cafe Carlisle'ye dönüşü için bir alkış rica edebilir miyiz?
The audience, they were applauding.
Seyirci, alkışIıyorlardı.
As you may have noticed, the audience there applauding the tragic death of one of Britain's best-loved comedians, Jimmy Carr.
Farkına varmışsınız gibi, orada seyirciler trajik ölümü alkışlıyorlar Britanya'nın en sevilen komedyenlerinden Jimmy Carr.