Bash tradutor Turco
1,467 parallel translation
Oh-ho, and here comes another "Bash Bart Block,"
Ve şimdi "Bart'a yerleştir" geliyor.
Seriously, just bash me in the head with your boot or something.
Cidden, botlarınla kafama falan vur.
- Plus, we can bash that meteor.
- Ayrıca, o meteoru da yok edebiliriz.
'Cause I know a guy, he's good, and he give you his card, then I'm gonna bash your head in.
Çünkü tanıdığım birisi var, adam çok iyi. Sana kartını verebilirim, sonra da kafanı duvara gömerim.
Me going to patrick's bash.
Patrick'in partisine gelmem.
I'm having a big bash this weekend.
Bu haftasonu sıkı bir parti veriyorum.
All these wrestlers will bash me up!
Buradaki bütün güreşçiler beni dayaktan öldürür!
You're probably expecting me to bash the others. Give examples of how they screwed up.
Muhtemelen benden diğerlerini ezmemi bekliyorsun, nasıl çuvalladıklarını onlara göstermemi.
You tried to bash in his skull!
Kafatasına vurmayı denedin!
They can't sleep at night, terrified the security will come and bash down our door.
Polis gelip, kapıyı indirecek diye geceleri korkularından uyuyamıyorlar.
Planning to bash the old lady's head in?
Yaşlı kadının kafasını dağıtmayı mı planlıyorsun?
And as long as I have fists, I will bash you!
Yumruklarım olduğu sürece, seni döveceğim!
That's right, he came up behind me with a rock and he was gonna bash my skull and...
Doğru söylüyorum, arkamdan gelip elindeki kayayla kafamı kıracaktı...
- Dad, can I bash his skull now?
- Baba, artık kafasını dağıtabilir miyim?
I'm gonna bash your fuckin'skull in!
Suratını dağıtacağım!
I'm gonna bash your skull in!
Kemiklerini kıracağım!
My only wish was that someone would take me and toss me off the train so I'd bash my brains on the rails.
Tek dileğim birisinin gelip beni trenden atmasıydı. Öyle ki, beynim dağılacaktı raylarda.
- Hey, Bash!
- Bash!
Sandra, I assumed I'd see you at the Vanity Fair bash.
Sandra, seninle Moda Dünyası partisinde görüşeceğimizi sanıyordum.
.. for Kiran MuIchandani's big bash!
... büyük partisi için toplanmış bulunuyor!
I'II bash you up
Sizi geberteceğim. Yeter! Dur!
What better way for a homophobe to legally gay bash?
Peki eşcinsellerle dövüşmek için daha iyi bir yol var mı?
- Bash your fucking brains in, Donnie. - Settle down!
- Beni rahat bırak, Donnie.
I wanted to bash his brains in.
Beynini patlatmak istedim.
I certainly didn't bash her over the head with it.
Demek istediğim, parmak izleri niçin o sopayı en son sizin tuttuğunuzu gösteriyor? Ama onunla kafasına vurmadığım kesin.
Why isn't it like the movies where you just have to bash their brains in.
Neden sadece onları bulup beyinlerini dağıttığın şu filmlerdeki gibi değil ki.
And then take the others - bish, bash, bosh.
Ardından diğerleri gelir.
Okay, I'm the first one to bash on Dr. Allen, but he wouldn't do something like this.
Tamam, Dr. Allen'a ilk vurmak isteyen benim, ama böyle bir şeyi yapmaz.
He and I got a good look at your personal finances, and he agreed to fly into town and bash your head in.
Onunla mali durumunu iyice inceledik. Şehre gelip seni haşat etmeyi kabul etti.
- I had a bite at the bash.
- Hayır, orada atıştırdım.
You steam in really strong, stick guns in our faces... bish bash... pinch the gear.
Çok öfkeli bile şekilde geleceksiniz, silahları yüzümüze dayayacaksınız. Çat çat... Malı alıp kaçacaksınız.
I WAS JUST HAVING SOME FUN, MAKING JIMMY BASH HER AROUND A LITTLE.
Sadece biraz eğleniyordum, Jimmy'nin ona çarpmasını istedim
Quite the bash.
Hoş bir bayanmış.
" You're a crazy she-bat and the only way people will come to your funeral is if your delighted sons turn it into a three-day beer bash with go-go dancers.
"ve insanların cenazene gelmesinin tek yolu ölmenden memnun olan oğlunun," "cenazeni 3 günlük bira partisine çevirmesi ve kucak danşçıları getirmesi" mi diyelim
You know, we could make a girls'weekend of it- - eat junk food, bash men- - sarah, I'm supposed to be working.
Kızlar hafta sonu yapabiliriz. Abur cubur yeriz, erkekleri yereriz - Sarah, çalışmam gerekiyor.
So I spent all evening preparing a little something for the big bash...
Bütün gecemi büyük parti için küçük birşey hazırlayarak harcadım..
It's not a bash, Lloyd.
Parti falan değil, Lloyd.
My name is Jeremy Bash.
Benim adım Jeremy Bash.
We Were going to throw a surprise bash and give this news to everybody.
Gelince sürpriz yapıp herkese söyleyecektik.
Now, I'm gonna take this crowbar and I'm gonna bash your head in.
Şimdi, bu levyeyi alacağım ve kafana sokacağım.
I'm not going to tell you even if you bash my head in!
Kafamı ezseniz bile söylemeyeceğim!
You bash the cards.
Kartları iyice karıştır.
Because every year at the Patterson bash, a Patterson boy takes a girl up to the tower where he deflowers them in the shower.
Çünkü her yıl Patterson partisinde Patterson çocuğu bir kızla kuleye çıkar ve duşta onun bekaretini bozar.
Now, you get back in your little truck, and you drive away before I bash your fucking head in.
Şimdi o küçük kamyonuna geri dön ve lanet olası kafanı kırmadan önce buradan çekip git, tamam mı?
It's not the Chamber of Commerce year end bash in Tokyo, but it's nice.
Tokyo'da da işler bugünlerde pek parlak değil. Yine de fena sayılmaz.
I've always wanted to know what goes on at a bachelorette bash.
Her zaman bekârlığa veda partisinde ne olduğunu merak etmişimdir.
He said he'd been taking steroids since'86, that 80 % of baseball was on the juice and that he personally injected his former bash brother Mark McGuire in the ass.
1986'dan beri steroid aldığını, beysbolcuların % 80'inin doping kullandığını ve eski vurucu arkadaşı Mark McGuire'a iğneleri poposundan bizzat kendisinin yaptığını açıkladı.
If using steroids makes the Bash brothers un-American, what does that make the Bell brothers?
Eğer steroid kullanmak "Vurucu Kardeşleri" gayrı Amerikan yapıyorsa, Bell kardeşleri ne yapar?
My fellow Christians everywhere from Odessa to Lubbock last week, Mr. Bush here used some of his vast sums of money to throw a beer bash for underage students at Texas Tech.
Sevgili Hıristiyan dostlarım Odessa'dan Lubbock'a geçen hafta, Bay Bush burada büyük miktarda para harcadı ve ne için, Texas Teknik okulundaki öğrencilere bira cümbüşü yaşatmak için.
A Bush Bash.
Bir Bush Cümbüşü.
That's why he doesn't cry... when he's listenin'to some headbanger's bash. Ridiculous.
Çok saçma.