English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ B ] / Brooklyn

Brooklyn tradutor Turco

3,337 parallel translation
I would say that the building is in Brooklyn, somewhere near the southeast base of where the bridge used to be.
Eskiden köprünün olduğu güneydoğu yakasında bir yerlerde.
I used to love Brooklyn.
Eskiden Brooklyn'i severdim.
By his old acting coach. ♪ yo, brooklyn, yo, bronx ♪ ♪ manhattan, yo, queens ♪
Caguner ( Bitmedi )
The canines are heading for Brooklyn Bridge.
Köpekler Brooklyn Köprüsü'ne doğru gidiyorlar.
I tracked it all the way to a flea market in brooklyn.
Brooklyn'deki bit pazarına kadar izini sürdüm.
That's cool, but why do we need to know so much about the Brooklyn Bridge?
Ama Brooklyn Köprüsü hakkında bu kadar şeyi neden bilmemiz gerekiyor?
Our family has lasted here in Brooklyn for as long as that Great Bridge has.
Ailemiz o köprünün yaşı kadar Brooklyn'de yaşıyor.
First, Gerald Webber shot last week in Queens and Angela Miller shot this morning in Brooklyn.
İlki, Gerald Webber. Geçen hafta Queens'de vuruldu. Bu da bu sabah Brooklyn'de vurulan Angela Miller.
That's right, but how many people could have got their lunch from this obscure little health food spot in the East Village, then dumped their trash in this bucket in Queens and also this one in Brooklyn?
Orası doğru. Ama kaç insan öğle yemeklerini East Village'daki bu ufak tefek sağlık lokantasından almıştır sonra da çöplerini Queens'deki ve Brooklyn'deki çöpe atmıştır?
I mean, we got a black man in Queens, a young woman in Brooklyn, an elderly man in the Bronx, but something doesn't add up.
Queens'de ölen siyah bir adam var. Brooklyn'den ölen genç bir kadın. Bronx'ta ölen yaşlı bir adam.
Brooklyn.
Brooklyn'e.
I did not expect the great Harvey Specter to come all the way to Brooklyn just to deliver a contract.
Muhteşem Harvey Specter'ın sadece bir mukavele vermek için Brooklyn'e gelmesini beklemiyordum.
BROOKLYN, NY
BROOKLYN NEW YORK
My first year out of college, my fiancé was shot outside a restaurant in Brooklyn.
Üniversitedeki ilk yılımda, nişanlım Brooklyn'deki bir restoranın önünde vurulmuştu.
In your file, you have a commendation from Judge Bernard Sittenfeld of the Brooklyn Criminal Court.
Dosyanda, Brooklyn Suçlar Dairesi'nden jüri üyesi Bernard Sittenfeld'ın bir tavsiye mektubu var.
And the entire roll call for Brooklyn science.
Brooklyn Fen Beşeri Bilimler Lisesi için öğrenci yoklaması istemişsin.
This is principal Lawton, reminding you that the Brooklyn school of science humanities closes promptly at 5 : 00 P.M.
Müdürünüz Lawton konuşuyor, okulumuz tam olarak saat beşte kapanacaktır.
I'm sending you the name and address of a young lady in Brooklyn.
Brooklyn'de bulunan genç bir bayanın adını ve adresini size gönderiyorum.
He got a full scholarship to the Brooklyn Law Center.
Brooklyn Avukatlık Merkezi'nden tam burs kazandı.
It's just Brooklyn.
Alt tarafı Brooklyn işte.
Where would they go? - Brooklyn is a 4-hour drive.
Brooklyn 4 saatlik mesafede.
Have an undercover patrol his place in Brooklyn.
Brooklyn'deki evinin çevresine gizli bir devriye yerleştir.
Ryan and Claire aren't at his place in Brooklyn.
Ryan ve Claire Brooklyn'deki evinde değiller.
My money's on the Brooklyn Navy Yard.
Benim iddiam Brooklyn Donanma Avlusu üzerine.
Just heard from the Buildings Department, and they said that Holmes'dad's company applied for a remodeling permit about six months ago on a loft in Brooklyn.
Apartmanlar Departmanı ile konuştum, Sherlock'um babasının şirketinin 6 ay önce boşaltılmış bir evinin için yenilenme izni çıkardığını söylediler. Brooklyn'de.
Okay, look, I can be, like, um, an Italian guy from Brooklyn, and I'm-
Brooklyn'den gelen bir İtalyan'ı canlandırabilirim.
Credit card charge puts her at a dive bar in Brooklyn called The Last Stop.
Kredi kartı kayıtları Brooklyn'deki The Last Stop adlı bir bara gittiğini gösteriyor.
It has to have something to do with those $ 5,000 payments and that meeting with that mystery man at the bar in Brooklyn.
Şu $ 5,000'lık ödemelerle ve Brooklyn'de bir barda gizemli bir adamla buluşmasıyla alakası olmalı.
The sketch of the guy that Hannah met in Brooklyn out at that little restaurant just came in.
Hannah'ın Brooklyn'daki o küçük restorantda buluştuğu adamın robot resmi geldi.
So why would Hannah ditch her shot to pitch Margo a clothing line to meet with Chilean at a seedy bar in Brooklyn?
Hannah ne diye Margo'ya kıyafet tasarımı yapma şanısını es geçip Chilean ile Brooklyn'deki eski püskü bir barda buluşmuş ki?
And then once you get into Brooklyn, it's a left at DeKalb.
Brooklyn'e girince DeKalb'ın solunda kalıyor.
What the fuck is a money man doing... in Brooklyn?
Zengin herifler Brooklyn'e ne yarak yemeye geliyor ya?
And I live in Brooklyn.
Brooklyn'de oturuyorum ayrıca.
I wasn't gonna bring this up to you, but I'm opening another Grumpy's in Brooklyn Heights.
Bunu söylemeyecektim ama Brooklyn Heights'da yeni bir şube açıyorum.
Brooklyn Heights is classy.
Brooklyn Heights şık bölge.
So, apparently they pulled Randy's story about, uh, the surge in home breweries in Brooklyn because The New Yorker is running one on the surge in home wineries in Brooklyn.
İşte, Randy'nin Brookyln'deki bira fabrikasında çıkan taşkınla ilgili haberini kaldırdılar. Çünkü New Yorker da Brooklyn'deki fabrika taşkınıyla ilgili bir haber yapıyormuş.
This, meanwhile, is a hand stamp of a Dominican nightclub in Brooklyn called, appropriately enough, Hurrikane, with a "K."
Bu, aynı zamanda KasırKa olarak bilinen Brooklyn'deki bir gece kulübünün el damgası. K ile yazılıyor.
- LA. - Brooklyn.
- Brooklyn.
Then, all of a sudden, we ended up at this warehouse underneath the Brooklyn Bridge.
Sonra birden kendimizi Brooklyn Köprüsü'nün altındaki depoda bulduk.
Ellen once mentioned she liked to watch the tugboats from Brooklyn Bridge Park.
Ellen bir kere Brooklyn Köprüsü Parkı'ndan römorkları izlemeyi sevdiğini söylemişti.
Moz, I'm not paying you for the ride.
- Moz, yol için sana para ödemiyorum. - Brooklyn'e gidiyorsak bal gibi ödüyorsun.
This is the only way to Brooklyn?
Brooklyn'e giden tek yol bu mu?
122nd Street in Manhattan is a long way from Avenue Q in Brooklyn.
Manhattan'da 122. Cadde, Brooklyn'deki Q Bulvarı'na çok uzakta.
That gun has been around the block a few times. Two shootings in Brooklyn.
Bu silah birkaç defa blok civarındaymış.
And then the jewelry store robbery today. Who does it belong to?
Brooklyn'de iki vurma olayı ve sonra bugün mücevher mağazası soygunu.
I hit the streets, ditched into the subway, and hopped a train back to Brooklyn, that's it.
Sokakları geçtim, metronun içine su kanalından vardım ve bir trenle Brooklyn'e döndüm, hepsi bu.
He was taken over to the 88 in Brooklyn.
Brooklyn'deki 88'e götürüldü.
What's he doing in Brooklyn?
Brooklyn'de ne işi var?
So he's in Brooklyn. He's broke.
Brooklyn'de, beş parası yok.
( fannypack ) ♪ brooklyn, from the seven one eight ♪
Queens.
These males are known to frequent the 4300 block of Avenue Q in Brooklyn.
Bu adamlar Brooklyn'de Q Bulvarı 4300 blokta sık görülüyorlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]