Burners tradutor Turco
177 parallel translation
Lower the burners.
Fırınların ısısını düşür.
Burners?
Brülörler mi?
- Cut in all burners.
- Yakıcıları durdurun.
- Charcoal burners? - Yes.
- Mangal kömürü işçileri mi?
- You know, the draft-card burners? .
- Askerlik kâğıdını yakanlar hani?
Barkeep, we'll have two base-burners.
Barmen, iki otomatik dolumlu soba alacağız.
Harry turned on all of the burners on the stove before we left the cabin. He said he wanted to set fire to the whole row.
Ben kabinden ayrılmadan önce, Harry ocağı açtı.
Harry turned on all of the burners on the stove before we left the cabin.
Her yeri ateşe vermek istediğini söyledi.
I don't believe those idiots who tell me that our ancestors were salem witch burners alright?
Atalarımızın Salem'den gelen cadı avcıları olduğunu söyleyen aptallara inanmıyorum tamam mı?
From headlight to tailpipe His burners are blazin
Farından egsozuna kadar Çarpıcı yakıcıları var
It would be a masterpiece art gallery of burners from all these dudes from the Bronx and Brooklyn with def wild styles.
O yakıcıların sanat galerisinde temel bir yapı taşı olacak tüm bu dostlardan tüm bu Bronx ve Brooklyn'den sıradışı tarzlarıyla.
This guy named Cap with his Lucille Ball hairdo is going over all your burners.
Bu çocuğun ismi Cap asıl ismi ile Lucille Ball hairdo tüm yakıcıları ile devam ediyor.
People who do burners- - you see a throw-up, you're going to go over it.
kim yaktı diyecekler- - sen bir throw-up gördüğünde, sen onun yanına gideceksin.
All the burners are occupied at this time, so I'm just gonna have to improvise here.
Bütün ocaklar dolu olduğundan, elimden geleni yapmaya çalışacağım.
Only burners like you get high. And I didn't have any shoes, so I had to borrow my dad's. It's weird'cause my mom doesn't like me to wear other people's shoes.
Ayakkabım yoktu, bu yüzden babamdan ödünç aldım.
The burners.
Göz.
Yep, just put me in front of a hot stove on a summer day, four burners going, grease splattering into my face, mixing with all the sweat.
Evet, bir yaz günü beni sıcak bir ocağın başına koy dört ocaklıyı aç, yağ yüzüme sıçrayıp terime karışsın. Kimi kandırıyorum?
All four burners going at once.
Dört ocak da birden çalıştı.
Bunsen burners, there's no other smell like it.
Hiç bir şey * Bunsen ocağı gibi kokmaz..
Replacing the burners.
Yakıcıları değiştiriyorum.
Gas burners, canned goods, jeans, TV sets, cigarettes...
Gaz ocakları, konserveler, blue jeanler, televizyonlar karton karton sigaralar, un, şeker...
Meth lab. Pieces of pressure cookers and chemical burners just blew up.
Basınç fırınları ve kimyasal brülörler patlamış.
There's a lot offlag burners Who have got too much freedom
Özgürlüğü çok olan birçok bayrak yakan insan var.
Look at these spider burners!
Şu ocaklara ak!
I love spider burners!
Ocakları seviyorum!
I know. Six burners and a griddle.
Biliyorum, Altı brülör ve ızgara.
He's still trying to enhance the plasma burners in his stove?
Hala plazma ocaklarını geliştirmeyi mi deniyor?
You don't got no ladyfingers, buzz bottles, snicker bombs church burners, finger blasters, gut busters, zippedy-doodas, crap flappers?
Hanım parmağı, vızıltı şişesi, kahkaha bombası kilise yakan, parmak patlatan, barsak delen, sıçtıran yok mu?
When she was little and she'd play in the kitchen, I told her... the burners were the devil's hands.
Küçükken mutfakta oynadığında, ona "ocaklar şeytanın elleridir" derdim.
You just have to turn off the burners
Ocağı kapat.
Then there was the one who liked being tied to a gas stove... while the burners were on full blast.
Başka biri de, soba tam gaz yanarken sıkıca bağlanmayı severdi.
- Bell's not using Bernard's burners.
- Bell, Bernard'ın telefonunu kullanmıyor.
A pacemaker exploded in the retort, so they're fixing the burners.
Adamın kalbinde pil varmış, fırında patladı. Brülör tamirde.
First, traces of flesh on the stove burners at his house.
Önce kendi evindeki ocağında yanık et izleri.
Because I'm assigning all you little flag-burners a full report on seventeen seventy-siyix,... and the Founding Fathers!
Çünkü siz minik bayrak yakıcılara 1776 ve Kurucu Atalar hakkında kapsamlı bir kompozisyon ödevi veriyorum!
Matty, you didn't tell me you got some serious burners at your school here.
Matty, bana okulunda ciddi ateşleyiciler olduğundan....... söz etmemiştin.
You walk away now, it's back to beakers and Bunsen burners.
Şimdi gidersen hayatın laboratuar oyuncaklarıyla geçecek.
I like beakers and Bunsen burners. You're upset, I know.
- Laboratuar oyuncaklarını seviyorum.
- They burners, Kima.
Kullan at telefon onlar, Kima.
This particular one so far involves... - 15 distinct burners.
Özellikle bu, hemen diğer bütün 15 tane ile direk konuşmuş.
- With these burners... with this particular company, you don't need subscriber information.
Bütün bu bilgilerle birlikte aslında abone bilgisine ihtiyacın yok.
- Bell's not using Bernard's burners.
- Bell Bernard'ın telefonunu kullanmıyor.
We stay on the wires until this batch of burners... goes dead, hoping we have Barksdale. But meanwhile, we get a warrant for that safe house and wait on him there.
Bu kullan at telefonların süresi dolana kadar dinlemede kalacağız, Barksdale'in de kullanmasını umacağız ama bu sırada o depo evi için arama emri çıkartacağız.
That's a shitload of burners.
Zilyon tane kullan-at telefon.
We got enough PC off the burners alone.
Elimizde yeterince imkanımız var.
I thought we had them on their burners for a couple of weeks.
O kullan-at telefonları birkaç hafta dinleyebiliriz sanıyordum.
If there were some way to pre-wiretap the burners...
Kullan-at telefonları önceden dinlemenin bir yolu olsaydı...
Bring on those house burners!
Hepsi kana susamış halde.
- Belt him in the burners, Skyfire!
- İşini bitir, Skyfire. - Parçalara böl!
Because i'm assigning All you little flag-burners
Çükkafalı japon askeri!
- Burners?
Kullan at?