English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ B ] / Busy

Busy tradutor Turco

29,261 parallel translation
Don't worry, Mom's pretty busy at the bar right now.
- Merak etme, annem barda yeterince meşgul.
Because Dad's at work. He's busy.
Çünkü baban işte, meşgul.
- Dad's busy at work.
- Baban işte, meşgul.
Or it could be that all the guys that were out there when I was a kid are too busy running companies to have time for hams.
Ya da ben ta çocukken bunu kullananlar şimdilerde şirket yönettiklerinden dolayı telsizlerine zaman ayıramıyorlardır.
Do you think you can keep Machin busy?
Machin'i oyalayabilir misin?
Too busy leading your reverse "It's a Wonderful Life"?
Zıt "Hayat Güzeldir" ini yaşamakla mı meşgulsün?
So, while we were busy safeguarding Professor Einstein...
Yani biz Profesör Einstein'ı korumakla meşgulken...
The Nazis were busy kidnapping his ex.
- Naziler eski karısını kaçırmış.
I know you're busy, but is Richard here?
Biliyorum meşgulsun ama Richard burada mı?
I've been so busy the last couple of weeks,
Son bir kaç haftadır çok yoğundum.
I've been so busy, too.
Ben de çok yoğundum.
Unless you have something else to say, we're busy here.
Söyleyecek başka bir şeyin yoksa git. Meşgulüz.
Please tell her thank you, but I'm a little busy right now.
Teşekkür ettiğimi iletin. Şu anda biraz meşgulüm.
Yeah. Been busy at work.
Evet, işle biraz meşguldüm.
I've been a little busy telling Matt Donovan he's the reason his fiancée's dead.
Çünkü Matt Danovan'a nişanlısının ölüm nedenini açıklamakla meşguldüm biraz.
Hey, Davey. Mama's busy.
Davey, annecik meşgul.
Then it's valid. I'm busy.
O zaman geçerlidir.
I'd love to, Aidan, but I'm too busy trying to keep your head above water.
- Keşke Aidan. Ama başını suyun üstünde tutmaya çalışmakla meşgulüm.
I was busy getting this.
Bunu almakla meşguldüm.
Oh, I've been super busy.
Çok meşguldüm.
And how are we supposed to keep Amara busy while we're... liberating Lucifer?
Lucifer'ı kaçırırken Amara'yı nasıl meşgul edeceğiz?
And how are we supposed to keep Amara busy while we're... liberating Lucifer?
Lucifer'ı kurtarırken Amara'yı nasıl meşgul edeceğiz?
I know you're busy.
Meşgul olduğunu biliyorum.
Too busy acting like an entitled brat, more worried about Mommy's party...
Annesinin partisini merak eden yetkili bir evlat gibi davranmaktan -
And now, don't get your hopes up,'cause he's pretty busy, but Erno Rubik.
Umutlanmayın ama, çok meşgul birisidir. Erno Rubik'e soracağım.
'Cause you were too busy boning all the time?
Çünkü sevişmekten zamanınız yoktu?
Please, I'm busy.
Meşgulüm.
And get this... they all said they were busy.
Hepsi meşgul olduğunu söyledi.
I was too busy trying to make everything okay.
Her şeyi yoluna sokmaya çalışmakla fazla meşguldüm.
- That party? We need to get the heart-print while he's busy talking to the VIPs.
- Evet, o misafirleriyle konuşurken biz de kalp izine ulaşmalıyız.
Well, we're very busy here.
Biz burada meşgulüz.
Of course I told the police, but they were too busy trying to frame me.
Tabii ki söyledim ama bana komplo kurmakla meşgullerdi.
I've been kind of busy making up for the week that that idiot chef wasted turning my restaurant into a pile of deep-fried shit.
Hafta boyunca restoranımı kızarmış patatese çeviren geri zekalı bir şefle uğraşmakla meşguldüm de.
- I'm kind of busy here.
- Evet, ben de öyleyim.
Ever since T.J.'s mom died, I've been taking care of my grandson when Tommy's been busy with work.
T.J.'in annesi öldüğünden beri Tommy işteyken torunuma ben bakıyorum.
Very busy at the moment.
Şu an çok meşgulüm.
♪ This should be his very busy season ♪
# Çok meşgul bir zamandan geçiyor olmalı #
Sounds like a busy night.
Gece hareketli geçmişe benziyor.
We're busy.
İşimiz var.
Ferrous Corp is too busy fighting a war to worry about some insignificant mining community.
Ferrous Corporation birkaç önemsiz madencilik topluluğu ile uğraşırken savaşamayacak kadar meşgul.
No. I'm busy.
- Olmaz, işim var.
Really? You're busy?
Gerçekten mi?
Pretty busy.
Oldukça meşgulüm de.
What? ! I'm a little busy in here!
Birazcık meşgulüm de!
[DiPaolo] Busy day tomorrow.
Yarın yoğun geçecek.
I should order more candles since we're gonna be busy tonight.
Daha fazla mum siparişi vereyim, madem bu akşam yoğun olacağız.
I'm gonna be too busy buying cribs and strollers and all that crap.
Beşik, bebek arabası falan almakla meşgul olacağım ben.
Oh, I've been busy.
- Meşguldüm.
Then what, man? I'm busy here.
O zaman ne var ya?
- Sis, I'm a little busy here.
- Burada biraz meşgulüm.
He's busy.
Toplantıları varmış.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]