English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ C ] / Can't do that

Can't do that tradutor Turco

14,796 parallel translation
I can't do that until he's ready.
- Hazır olmadan yapamam.
- You can't do that!
- Bunu yapamazsın!
And she can't do that.
Yani bunu yapamaz.
Well, you can't really do that.
Hayır, tam olarak yapamazsın.
I hope that's true, Kyle. I do. But you know I can't.
Umarım doğrudur bu Kyle ama yapamacağımı biliyorsun.
I can't believe you know how to do all that.
Bütün bunları yapmayı bildiğine inanamıyorum.
I can't do that.
Bunu yapamam.
You know I can't do that.
Biliyorsun, bunu yapamam.
What do you desire that you can't have?
Arzulayıp da ulaşamadığın şey ne?
I've got a case that I can't do without you. Really?
Sensiz çözemeyeceğim bir dava var.
- You know I can't let you do that.
- Müsaade edemeyeceğimi biliyorsun.
-... and I can't get out. - Oh, I wouldn't do that.
- Ben olsam yapmazdım.
I know you want me to tell you I'm Supergirl, but I can't do that.
Supergirl olduğumu söylememi istediğinizi biliyorum ama söyleyemem.
You can't do that.
Böyle yapamazsınız!
There are some things that you can do that don't involve completely ignoring them.
Aslında onları tamamen görmezden gelmeden yapabileceğin bazı şeyler var.
- Richie, no, you can't do that to me. - And you!
- Richie, hayır bana bunu yapamazsın.
He can't do that.
Bunu yapamaz.
I know it's terrible, but we need to do everything we can right now to make sure that he and his sister don't lose their father, too.
Korkunç olduğunu bılıyorum, ama babalarını da kaybetmemelerı ıçın elımızden gelenı yapmalıyız.
No, we can't do that.
Hayır, bunu yapamayız.
With all due respect, sir, I can't do that.
Kusura bakmayın efendim, bunu yapamam.
- Can't see any way to do that.
- Bunu nasıl yaparız bilmiyorum.
I can't do that, Greg.
- Yapamam, Greg.
You can do that, can't you, Floki?
Yapabilirsin değil mi Floki?
I'm sorry. I can't do that.
Üzgünüm, bunu yapamam.
That I can't do.
Bunu yapamam.
You know I can't do that, Sheriff.
Bunu yapamayacağımı biliyorsun Şerif.
When he wakes and discovers that his sexual practices are no longer secret, he is going to do everything he can to ensure that his father doesn't brand him a deviant and disown him.
Uyanırdığında seks hayatının artık bir sır olmadığını öğrenirse babasının onu reddetmemesi ve onu bir sapkın olarak görmemesi için her şeyi yapar.
You can't do that.
Bunu yapamazsın.
I know what you're saying but we can't do that.
Ne kastettiğini biliyorum ama yapamayız.
I can't do that here.
Burada yapamam.
And if you can't do that...
Eğer bunu yapamazsan...
We can't do that.
Bunu yapamayız.
- You know we can't do that.
- Bunu yapamayacağımızı biliyorsunuz.
I can't do nothing, you know that.
Hiçbir şey yapmadan duramam, biliyorsun.
Told Massa he want that many, he can't do it without Mingo.
Sahip'e bu kadar çok istiyorsanız Mingo olmadan başaramazsınız dedim.
All I know is how to make all this livable. And can't do that no more.
Tek bildiğim bunu yaşanılabilir kılmaktı ama artık yapamıyorum.
You think I can't do something like that?
İstersen ben bir tane yapayım
Can't do that anymore.
Artik yapamiyorsun tabi.
- I said that the location can't be beat and that nobody in the Keys can do the work you do.
- Yerin lokasyonunun mükemmel olduğunu ve senin Keys'te işinde en iyisi olduğunu söyledim.
- I can't... I can't do that.
- Öyle bir şey yapamam.
I can't do that.
Yapamam bunu.
- I can't do that.
- Bunu yapamam.
Nah, I can't do that, Dig.
Hayır bunu yapamam, Dig.
You're damn right I do, but if you're gonna shoot at the king, you can't miss, and right now, with this circumstantial evidence, up against a king like that...
Elbette isterim, ama eğer krala ateş edeceksen ıskalayamazsın, ve şuanda, bu dolaylı delillerle, böyle bir krala karşı durmak...
You don't get to say that... until I can hold you when you do.
Söylerken sana sarıImadığım sürece, bunu söylememelisin.
And you know that I would do this for you, Sara, but I just can't.
Bunu senin için yapacağımı biliyorsun Sara ama şimdi yapamam.
I can't do that if you're not willing to try and know me.
Beni tanımaya ve ikna etmeye çalışmazsan bunu yapamam.
That doesn't mean that you can't do it, too.
Ama bu senin de yapamayacağın anlamına gelmez.
I do understand, but you should also understand that I can't keep coming in second to people with sexual issues.
Tabii ki anlıyorum ama sen de anlamalısın ki cinsel sorunları olan insanlardan sonra gelmeye devam edemem.
I know you can't control yourself any longer come and shake your body, baby, do that conga
# Kendini daha fazla tutamadığını biliyorum # # Gel ve salla kalçanı bebeğim Conga'nı göster #
I can't do that.
- Yapamam bunu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]