Capitaine tradutor Turco
104 parallel translation
Your turn, mon capitaine.
Sizin sıranız, Kaptanım.
Mon capitaine, what a pair we would make.
Kaptanım, ne güzel bir çift olurduk biz.
- Mon capitaine.
- Kaptan.
Mais oui, I sail under the articles of a girls'sйminaire... to have you as my partner, mon capitaine.
Elbette, senin şu kız işi kanunların çerçevesinde denize açılacağız. Eğer seni ortak olarak kabul etmişsem, kaptanım.
What is the first order, mon capitaine partner?
İlk emriniz nedir, ortağım kaptanım?
To Capitaine Levasseur!
Kaptan Levasseur'a!
Capitaine Levasseur.
Kaptan Levasseur.
- Capitaine.
- Kaptan.
- Stop, Capitaine!
- Dur, Kaptan!
- Capitaine, it has been honorably settled.
- Kaptan tam olarak ödeştik.
Do not be a fool, Capitaine!
Aptal olma, Kaptan!
- Au revoir, mon capitain.
- Au revoir, mon capitaine.
As you may already have discovered, Mon Capitaine, I'm a very clever man. And sensitive.
Sizin de çoktan fark etmiş olabileceğiniz gibi, mon capitaine ben çok akıllı ve hassas bir adamım.
You exaggerate, Mon Capitaine.
Abartıyorsunuz mon capitaine!
They're coming, Mon Capitaine.
Geliyorlar mon capitaine!
- Good morning, mon Capitaine.
- Günaydın kaptanım.
- All right, mon Capitaine.
- Peki kaptanım.
If you please, Capitaine.
Lütfen verir misiniz kaptan?
Come, Capitaine.
Yapmayın kaptan.
- Good night, Capitaine.
- İyi geceler kaptan.
- Good morning, Capitaine.
- Günaydın kaptan.
You drive a hard bargain, Capitaine Morgan.
Sıkı pazarlık yapıyorsunuz Kaptan Morgan.
Capitaine Cobb kindly let me visit you.
Kaptan Cobb seni görmeme izin verdi.
This is Capitaine Lecroix.
Bu Kaptan Lecroix.
What are you stewing about, mon capitaine?
Ne haltlar karıştırıyorsun, mon capitaine? ( KUMANDANIM )
You heard the capitaine.
Yüzbaşıyı duydun.
This is better than being the capitaine.
Yüzbaşının olmaktan daha iyidir.
Par ici, mon capitaine!
Buradan, yüzbaşı!
- Oui, mon capitaine.
- Emredersiniz, yüzbaşı.
Contact, mon capitaine.
Çalıştırılmaya hazır, Kaptan.
Just mon capitaine and moi.
Sadece kaptanım ve ben.
"Le Capitaine" is ahead,
Yarışın yüzüncü metresinde "Le Capitaine" başa geçti.
"Mon Amour", moves up to the finish line and wins by a nose.
Finişe bin metre kala "Sevgilim." "Le Capitaine" ve "Magali" yi geçti. Peşindekiler birbirine çok yakın.
Do you remember "Le Capitaine"?
"Le Capitaine" i hatırladınız mı?
No, "Le Capitaine" isn't a man, he's a horse...
Hayır, "Le Capitaine" onun aşığı değil o bir insan değil bir at.
Capitaine Phillippe D'Arnot.
Kaptan Phillippe D'Arnot.
Come and sit down, capitaine.
Gel, otur Kaptan.
Capitaine.
Kaptan.
- Temper, temper, mon capitaine.
- Öfke, öfke, sevgili kaptanım.
Temper, temper, mon capitaine.
Öfke, öfke, sevgili kaptanım.
You're not drinking your espresso, mon capitaine.
Yoksa espressonu içemezsin kaptan.
Au contraire, mon capitaine.
Tam aksine, sevgili kaptanım.
Self-taught, my capitaine.
Kendi kendime Kaptanım.
- You wound me, mon capitaine.
- Beni yaraladın kaptancığım.
Capitaine de Bougainville.
Yüzbaşı Bougainville!
- Mon capitaine.
- Sayın kaptan.
Mon capitaine, I think that we need to speak privately.
Sayın kaptan, sanırım bunu özel olarak konuşmamız gerekiyor.
Bonjour, mon capitaine.
Merhaba sayın kaptan.
Congratulations, mon capitaine.
Tebrikler "sevgili Kaptan".
Mon capitaine, I thought you'd never get here.
Mon kapitan! Hiç varamayacaksınız sanmıştım.
Mon capitaine.
- Kaptanım.