Carefree tradutor Turco
419 parallel translation
Is this the time to act carefree?
Böyle rahat davranmanın sırası mı?
" They used to be like children, carefree...
" Onlar çocuk gibiydiler, tasasız...
To a carefree Paris!
Tasasız Paris için!
Carefree...
Dertsiz...
Let us bless happy fortune, in the form of a lottery ticket which permits union between carefree youth and innocent beauty.
Piyango bileti kisvesi altında tasasız gençliğin ve masum güzelliğin birleşimine izin veren bu tatlı talihi kutsayalım.
Let me go as the usual carefree uncle one last time.
Bırakın, beni eskisi gibi sorumsuz amcası olarak bilsin.
You can take the mother and pass a carefree afternoon
Sen de anneyi alıp, tasasız bir öğleden sonra geçirebilirsin.
I need someone to remind me of the old, struggling, carefree days fighting for a foothold.
Beni eski, kaygısız, çetin günlerdeki gibi hatırlayacak birileri lazım tutunabilmek için savaş.
That happy land of carefree boys where every day is a holiday!
Her günün tatil olduğu, gamsız çocukların mutlu adası!
Well, I was laboring under the delusion that I was a carefree man... returning home for the fatted calf, and now I realize I am the fatted calf.
Dertsiz bir adam olma hayaliyle yorgun düşmüş kurbanlık yüzünden eve dönüp, kurbanlık olduğunu anlayan biri.
So happy and carefree.
O kadar mutluyum ki.
Carefree man!
Gamsız herif!
I don't know that we can take quite so... carefree a view.
Bir olaya bu kadar vurdumduymaz bakabilir miyiz bilmiyorum.
I was carefree before I met all of you.
Senle tanışmadan önce gamsız biriydim.
I'm going to be carefree again.
Tekrar vurdumduymaz olacağım.
That's right, kids should be more carefree.
Haklısın, çocuklar daha tasasız olmalılar.
Pleasure-loving, carefree...
KEyfe düşkün, umarsız.
Unforgettable days, carefree, innocent!
Unutulmaz günler, tasasız, masum!
Free and carefree?
Özgür ve kaygısızsın, değil mi?
In the palace square and the busy streets the industrious citizens were enjoying the works of peace as though this carefree era would last forever.
Çaliskan halk, saray meydaninda ve kalabalik sokaklarda bu kaygisiz dönem sonsuza dek sürecekmis çesine barisin keyfini sürüyordu.
Carefree, foolish, laughing, wise Stubb.
Gamsız, çılgın, güleç, akıllı Stubb.
I feel reckless and happy and carefree, and... Well...
Gamsız ve mutlu, ve umursamaz, ve...
And Irene... Well, you'd say she was sort of carefree, wouldn't you?
Irene ise... şey, başına buyruk diyeceksiniz, değil mi?
Summer was carefree contentment.
Yaz, kaygısız rahatlıktı.
You must be carefree.
Kaygısız görünmelisin.
Are your people always so carefree and gay?
İnsanlarınız hep böyle, tasasız ve neşeli midir,?
ALL THE GAI ETY. THAT WAS A CAREFREE WORLD, DAN NY,
Hayat o zaman dertsizdi, Danny.
That year, the animals of the north around inuk had the happiest and most carefree summer of their lives.
O yıl Inuk'un etrafındaki Kuzey'in hayvanları hayatlarının en mutlu ve rahat yazını geçirdiler.
We're gonna sing together, laugh together, rejoice together like carefree children of a happy God.
Mutlu bir tanrının tasasız evlatları gibi birlikte şarkı söyleyeceğiz, birlikte gülüp, birlikte sevineceğiz.
All aboard for a glorious, carefree, happy cruise.
Dertsiz, tasasız, mutlu bir seyahat için herkes gemiye.
The carefree, simple natives... looking for simple tourists.
Kaygısız, basit yerliler... basit turistlerin peşinde.
And you know, as far as I could see, the old notion that a bachelor's life was so glamorous and carefree was all nonsense.
Ve gördüğüm kadarıyla, bekar hayatının çekici ve dertsiz olması fikri tam bir saçmalıktı.
For several months, Jill loved the life she lived in Paris enjoying the carefree life of a young dancer.
Bir kaç ay boyunca, Jill Paris'te yaşadığı hayatı sevdi genç bir danscı olmanın tadını çıkardı.
Oh, to be as carefree as a child.
Şu çocukluk ne güzel bir şey.
Your so carefree.
Bu yüzden kaygısız.
You're so joyful and carefree.
O kadar neşeli ve kaygısızsın ki. Ben de öyleyim.
We're a pair of carefree young things
# Bir çift genç kızız biz tasasız #
I'm not picky... as long as she's smart, pretty... sweet... gentle, and... tender and refined... lovely... carefree.
Yeter ki... zeki... hoş... tatlı... kibar... nazik ve zarif... sevimli... ve de tasasız olsun.
At first I thought it was going to be a gay, carefree fling.
Başta bunun güzel, küçük bir kaçamak olacağını düşünmüştüm.
Carefree days of whittling and fishing.
Balık tutup hobi ile uğraşılan tasasız günler.
full of vitality, carefree.
Hayat dolu, tasasız.
Everybody's carefree and having the time of their lives.
Herkes kaygısız ve hayatlarını yaşıyorlar.
For in those carefree days I and my so-called droogs wore our maskies, which were like real horrorshow disguises.
O pervasız günlerimizde ben ve sözde kankalarım yüzlerimizi gerçekten harika gizleyen maskelerimizi giymiştik.
You have led a very carefree, idle, happy life up to the present, the life of a child.
Şu ana kadar çok kaygısız, boş ve mutlu bir yaşamın oldu, tıpkı bir çocuk gibi.
Why can't I be the cute, carefree Irish guy who sings all the time?
Durmadan şarkı söyleyen o şirin, kaygısız İrlandalı'yı neden ben oynamıyorum?
The kind of place where I feel at home, the carefree world of burned out ruins no longer even exists in Japan.
Bu tür yerde kendimi evde hissediyorum, yanmış kalıntılarıyla üzüntülü özgür dünya! Uzun vadede Japonya'dan çıkış yok.
They must be the most carefree and contented people in the world because they own nothing.
Dünya üzerindeki en kaygısız ve en mutlu insanlar olmalılar, çünkü hiçbir şeye sahip değildirler.
He won't be carefree forever.
Ebediyen öyle gamsız olmayacaktır.
I was told that years ago the air around here was clean and life was easy and carefree.
Bana buralarda havanın temiz olduğu yaşamın kolay ve huzurlu olduğu söylenmişti.
All we desire is to lead a carefree life
Tek arzumuz dertsiz tasasız bir hayat
Please accept our apologies for the behavior of some our more carefree brothers.
Lütfen bazı saygısız kardeşlerimin davranışlarının... kusuruna bakmayın.
careful 3883
carefully 201
careful what you wish for 32
careful now 97
carefull 16
careful there 39
careful with that 75
carefully 201
careful what you wish for 32
careful now 97
carefull 16
careful there 39
careful with that 75