Cate tradutor Turco
1,013 parallel translation
If calling Paul, Cate or Rory, please leave a message.
Paul, Cate veya Rory'i aradıysanız mesaj bırakın.
It was a very challenging day, Cate. I must say, I rose to the challenge.
Biraz zor bir gündü Cate.
Cate, you don't happen to know the score of the game, do you?
Cate maçın sonucunu bilmiyorsundur, değil mi?
- Hey, Cate.
- Selam Cate.
No, Cate, I checked the libraries and museums.
Hayır Cate, kütüphane ve müzelere baktım.
So you're not with Mr. Cate and the baby on this trip?
- Bu yolculukta, Bay Cate ve bebekle birlikte değil misin?
That's why you must get Kite!
Bu yüzden "Cate" almalısınız.
Cate. Cate, are you okay?
Cate, Cate, iyi misin?
Cate, is anyone there with you?
Cate, orada yanında biri var mı?
Come on, Cate. Let's get this over with.
Hadi Cate halledelim şu işi.
Cate?
Cate?
She'd already slipped into a coma.
Cate çoktan komaya girmişti.
Cate Jenkins wrote a memorandum to the EPA Science Advisory Board asking them to review these two studies to see if they were correctly done.
... EPA bilim danışma kuruluna bir rapor yazarak, bu iki araştırmanın doğru yapılmışlar mı diye soruşturulmasını istedi.
What they investigated was Cate Jenkins, the whistleblower!
Nokta. Aksine, Kate Jenkins'i soruşturmaya başladılar.
I'm Cate Banfield.
- Ben Cate Banfield.
- Anyone call you that?
Sana Cate diyen var mı? Bir kez.
Cate's here.
Cate geldi.
- Cate who? .
- Evet, Cate bahsetmişti.
- Still seven boarders here. - Cate's gonna kill me...
Hâlâ yedi hastamız var.
-... if we don't clear them. BANFlELD : Yes, she is.
Cate bir an önce onları yollamazsak beni öldürür.
- Cate, let them do this.
- Bırak yapsınlar Cate.
Cate, I'm sorry. I'm sorry.
Cate, çok üzgünüm.
Have you seen Cate?
Cate'i gördün mü?
Call me Cate.
- Bana Cate de.
Cate.
Cate.
He was a father... to Henry and Cate.
Henry ve Cate için ; Baba...
What's with the dogs, Cate?
Köpeklerin nesi var, Cate?
Raul, I'm Cate.
Raul, Ben Cate.
- Yeah, Cate.
- Evet Cate.
- Cate said you might be here.
- Cate burada olabileceğini söyledi.
- You talked to Cate?
- Cate'le mi konuştun?
She's not "the target." Her name's cate.
O, "Hedef" değil. Adı Cate.
Jim scheuren, Cate's biological father.
Jim Scheuren, Cate'in biyolojik babası.
So he didn't come upon Cate by accident.
Demek ki Cate'e kazara denk gelmedi.
Is cate's father Here yet?
Cate'in babası daha gelmedi mi?
Find anything In cate's room?
Cate'in odasında bir şey bulabildin mi?
At which point, Cate would have woken up.
Öyle olsaydı, Cate de uyanırdı.
Cate's chances of survival Just got better.
Cate'in hayatta kalma şansı daha fazla.
They spent more time With her.
Cate ile daha fazla zaman geçirirler.
We're about to speak To cate's father.
Cate'in babasıyla konuşmak üzereyiz.
I don't--i don't know.
Ben- - ben bilmiyorum. Ben- - Ya Cate?
I- - What about cate? Has she talked about Anyone new in her life?
Yeni tanıştığı birisinden bahsetti mi?
The reason that I ask Is that given the location Of your ex-wife's house, We think someone has Targeted cate specifically.
Bunu sormamın nedeni, eski karınızın evinin yeri düşünülünce bizce birisi Cate'i özellikle seçmişti.
- Uh, Cate?
- Cate?
In 1990, Dr. Cate Jenkins, a colleague of mine at EPA wrote a memorandum pointing out that allegations had been made that those studies, some of those studies that Monsanto had conducted were flawed and if they were done correctly,
William Sanjour, Bölüm Başkanı, Zararlı Atıklar Dairesi, EPA, 1970-2001. - 1990 yılında EPA'daki meslektaşım Dr. Kate Jenkins hazırladığı bir raporda,.. William Sanjour, Bölüm Başkanı, Zararlı Atıklar Dairesi, EPA, 1970-2001.
Yeah.
Dinle Cate...
marie :
Cate.
Cate, is that you?
Sen misin?
Yeah, Cate mentioned that.
Yakından idare etmeyi severim.
- Dr.
- Hangi Cate?
How often to you see cate?
Cate'le ne sıklıkla görüşüyorsunuz?