Chested tradutor Turco
105 parallel translation
Come on, you red-chested devils!
Haydi, kırmızı göğüslü şeytanlar!
Save it for your pale, flat-chested actresses who swoon if you look in their direction!
Bir bakışınla kendinden geçen o solgun, tahta göğüslü aktrislere sakla kendini.
You're so flat-chested.
Çok düz göğüslüsün.
Now, if any of you are excused boots, pack drill, breathing, have six toes, two heads or a dose of the clap, are pigeon-chested, walleyed or still have to be breast fed, speak up now.
Bot ve talim için mazereti olanlar, altı parmağı, iki kafası, cinsel hastalığı bulunanlar, güvercingöğüslüler, patlak gözlüler, hala anne sütü alması gerekenler şimdi konuşsun.
You are bare-chested?
Üstsüz müsün?
- Bare-chested, you say?
- Demek üstsüzsün?
I thought hairy-chested football coaches were about it.
Göğsü kıllı futbol koçları, herşeydi sanki.
Maureen is too flat-chested.
Maureen tahta göğüslü.
- She's flat-chested!
- Hiç memesi yok!
That way, I could see you flat-chested and watch you as your breasts grew.
Böyle seni tahta göğüsken görüp memelerin gibi, büyümene şahit olabilirdim.
Goodbye, you flat-chested, bucktoothed women.
Elveda dümdüz göğüslü, tavşan dişli kadınlar.
I am not some flat-chested, junior League,
Ben düz vücutlu, ufaklar liginden..... bir büyük şehir pısırığı değilim.
How dare you cheat on your miserable, flat-chested aged, skinny little wife with this obvious slattern.
Zavallı, tahta göğüslü, yaşlanmış küçük karını bu kaltakla nasıl aldatırsın?
Flat-chested women are a danger to themselves.
Sinesini düzleştiren kadınlar kendileri için tehlikelidir.
"He's too fat, he's too old, and he's a pigeon-chested little tosser."
Şu çok yaşlı. O da güvercin göğüslü bir ufaklık " derse ne olacak?
Instructor, get these spoon-chested pencil-necks out of my face!
Eğitmen Johns, şu bir avuç yumuşağı gözümün önünden çekin.
Bare-chested and tassled.
tüysüz göğüslü ve tontiş.
You any good? Is your cousin flat-chested?
Ben sana kuzenin tahta göğüslü mü diye soruyor muyum?
So I set up a screening, everyone takes their shirt off and click, I snap me a shot of a bare - chested Kruger.
Kruger'a sahte bir test yaptıracağız ben de soyunukken fotoğrafını çekeceğim.
A little flat-chested but all you need's a handful.
Göğüsleri biraz küçük ama yine de elini doldurur.
I'm so used to you with these... GQ-Iooking, just feel like going bare-chested... bicycle riding through Central Park kind of men.
Seni her zaman, kıt zekalı, parasız... hiçbir işe yaramayan, çirkin adamlarla beraber görmekten... usanmıştım artık tatlım.
You look like a flat-chested girl.
Düz göğüslü bir kıza benzemişsin.
Ha ha! flat-chested girl.
Düz göğüslü kız.
Lot of gray-chested wonders out there.
Orada birçok yaşlı adam var.
Men get so disappointed when the flat-chested friend turns up.
Düz göğüslü arkadaş ortaya çıktığında erkekler hep hayal kırıklığına uğrar.
A foul-mouthed, barrel-chested, beer-bellied pile of ugly muscle.
Ağzı-bozuk, tahta-göğüslü, bira-göbekli, çirkin kaslı.
They'd go,'Get me a redhead. I want a flat-chested girl.'
"Bana bir kızıl bulun." ya da "Küçük göğüslü bir kız olsun." gibi istekleri oluyordu.
- She's fat-chested.
- Göğüsleri bile yok.
You're just flat-chested.
Sadece tahta göğüsIüsün.
You used to be much smaller-chested.
Göğüs kafesin çok daha küçüktü.
Pigeon-chested! Corn-holed!
Eşiymiş.
Which is amazing because I even told him... that I used to be flat-chested and have a different nose.
Bu harika çünkü ona eskiden tahta göğüslü ve burnumun da farklı olduğunu söylemiştim.
She was flat-chested.
O düz göğüslü.
So I bet you this flat-chested girl...
Bahse girerim o tahta göğüs...
You're looking very flat-chested.
Göğsün tahta gibi görünüyor.
From here it looks like I'm pigeon-chested
Buradan bakınca güvercin göğüslü gibi görünüyorum.
You're pigeon-chested
Güvercin göğüslüsünüz.
You're pigeon-chested right?
Güvercin göğüslüsünüz, haksız mıyım?
Yeah, except she's like a bony-chested French-Canadian you want to punch in the face.
Evet, tabi kız kurusu bir fransız-kanadalı olması dışında Suratına bir yumruk istiyorsun.
I hate to quote my mom, but Dr Miller is so uptight, she could use a pitcher of martinis and a smooth-chested pool boy.
Annemden alıntı yapmaktan hoşlanmıyorum ama Doktor Miller o kadar gergin ki, bir sürahi martini ve yumuşak göğüslü havuz temizleyicisiyle bir öğleden sonraya ihtiyacı var.
- Chested arrows.
- Konik ok.
Just for the record, girl says "athletic," she means "flat-chested." which you're not.
Ben... Sadece, kız atletik olduğunu söyler ama göğsüm yok demek istemiştir.
Smithers, who is this barrel-chested go-getter?
Smithers, kim bu fıçı göbekli girişken?
Now, Grant told me how attractive you were... but he never mentioned you were flat-chested.
Grant bana ne kadar çekici olduğunu söylemişti... Ama düz göğüslü olduğundan bahsetmedi hiç.
There's plenty of flat-chested girls I can tell my problems to.
Aslına bakarsan sorunlarımı anlatabileceğim sürüyle tahta göğüslü kız var.
I spend my life stuffing implants into flat chested wannabes.
Hayatımı dümdüz göğüsleri olan kadınlara silikon takarak geçirdim.
Lots of guys like a flat chested girl.
Birçok adam düz göğüslü kadınlardan hoşlanır.
That's why that troop of "flat-chested pygmy sluts" won't deliver Girl Scout cookies to you anymore.
Hatta "Düz göğüslü yerden bitme kaltaklar" grubu da iştre bu yüzden sana artık kurabiye göndermeyecek.
If I have to sit through one more flat-chested Nova Scotian riding a Mountie on the back of a Zamboni
Kar temizleme aracı üzerinde, Polisle güreşen, bir tane daha düz göğüslü Nova Scotyalı izlemek zorunda kalırsam...
He stands, stoop-shouldered, blinking in the light, hollow-chested like a dough-faced fall guy who's made a career of taking dives but has decided to get his manhood out of hockand take a shot at the title.
Düşük omuzlu, sadece ışıkta görünen boş, aptal suratlı, zavallı, dibe vurmakta kariyer yapmış bir adam gibi görünüyor fakat rüştünü ispatlamak için savaşmaya karar verdi.
"Flat-chested." What was the last one?
"Düz arazi." Sonuncusu ne öyle?