Concert tradutor Turco
4,824 parallel translation
Actually, since my last Rayna James concert.
Aslında, bu benim son Rayna James konserimdi.
It would be number one if I hadn't pushed that girl down the stairs to get into the 98 Degrees concert before her.
98 Degrees konserine ondan önce girmek için kızı merdivenlerden itmeseydim bir numara olurdu.
Unless you want your kid to be a concert washboardist.
Tabii çocuğunun bir konser süpürgelikçisi olmasını istemiyorsan.
I had a few questions come up about the friendship concert.
Dostluk konseriyle ilgili aklımda oluşan birkaç soru vardı da.
Hey, Doc, how you feel about your own private concert?
Doktor, kendi özel konserini dinlemeye ne dersin?
He didn't show up for sound check. Concert's tomorrow.
Ses kontrolüne gelmedi.
You can't remove it. What's in the pocket, you ask? A ticket stub from a Fleetwood Mac concert in 1995, and...
Cebinde ne var diye sorarsanız 1995'deki Fleetwood Mac * konserinin bilet koçanı... ve...
I haven't seen one of those since that Guns n'Roses concert in 1989.
1989'daki Guns N'Roses konserinden beri görmemiştim.
We went to a concert together, and I got really drunk, remember?
Hani bir konsere gitmiştik beraber, ben içip sarhoş olmuştum.
He-he got me some last-minute concert tickets for my nine-month anniversary present for Breena.
Breena'ya 9. ay dönümü hediyesi için son anda bana konser bileti ayarladı.
Concert tickets?
Konser biletleri mi?
You have a concert ticket connection?
Konser bileti için adamın mı var? - Yok.
Like the kind of thing you'd need to go see a concert.
Konsere girmeni sağlayan biletler gibi aynen.
Look, I've got a cousin that works for a concert promoter.
Bak, konser organizatörü olan bir kuzenim var.
I need to leave early today because my shrink got me and him tickets to a Pitbull concert.
Bugün erken çıkmalıyım çünkü psikoloğum bana ve kendisine bir Pitbull konserine bilet almış.
Oh, thank God. There is no concert.
Tanrı'ya şükür, konser falan yok.
Always have a fake pair of concert tickets in your pocket in case Lily invites you to something stupid?
Lily seni aptalca bir şeye davet eder diye cebinde sürekli bir çift konser bileti taşıman mı?
I'll give you the weekend off if you get him to sign my concert T-shirt.
Size bu hafta sonu izin veririm ama konser tişörtümü ona imzalatırsanız.
I need you to shut up and go to this concert with me.
Çeneni kapatmana ve benimle konsere gelmene ihtiyacım var.
I'm a concert cellist.
Ben konser viyolonistiyim.
But by the time you get your results back, I will be that much closer to proving that someone, most probably Carter Lydon working in concert with a Norwegian geneticist, poisoned Gerald Lydon with a hitherto nonexistent compound and then murdered Natasha Kademan when she found out what they were up to.
Ama siz sonuçları aldığınızda birinin, muhtemelen Carter Lydon'ın Norveçli bir genetikçiyle işbirliği içinde çalışıp şimdiye kadar var olmayan bir bileşimle Gerald Lydon'ı zehirlediğini ve olanları öğrendiği için de Natasha Kademan'ı öldürdüğünü kanıtlamaya yaklaşmış olacağım.
You'll have to give me a concert sometime.
Bir ara bana konser vermelisin.
... had invited us to an art Garfunkel concert.
... etmişti bir sanat Garfunkel * konserine.
An Art Garfunkel gallery opening concert.
Bir Art Garfunkle galerisi açılış konserine.
But please, let the concert continue as planned.
Ama lütfen konseri planlandığı gibi devam ettir.
"Now the music concert of Sree Sree Ranga Ranga Rangacharula."
"Şimdi müzik konseri Sree Sree Ranga Ranga Rangacharula."
That concert took place on Friday 3rd September, the same weekend your car was in for its annual service.
Konser 3 eylül cuma günüydü. O hafta sonunda arabanız yıllık bakımdaydı.
And not to mention, configure the ancient Bialyian incantations to work in concert with my magic.
Kadim Bialya efsunlarını doğru kendi büyümle çalışacak şekilde ayarlamaktan söz etmiyorum bile.
He got it at a concert in college or something.
Üniversitedeki bir konserden almıştı sanırım.
We can go to a concert, anything you want.
Konsere, nereye istersen gidebiliriz.
So we'll do a concert, okay?
Bir konser vereceğiz, tamam mı?
Thanks again for asking me to do the concert.
Konsere çıkmamı teklif ettiğin için tekrar teşekkür ederim.
How's the concert going?
- Konser nasıl gidiyor?
I was hoping that you and Tom would sing a song at the concert.
Konserde Tom'la beraber bir şarkı söylersiniz diye ümit ediyordum.
I mean, look what Derek did with Ronnie Moore's concert.
Derek'in Ronnie Moore konserini hatırlayın.
A farewell concert...
Bir veda konseri...
'Cause you were totally into helping me until you went down to that concert.
Çünkü konsere gidene kadar... -... bana yardım etmeye niyetliydin.
Whoa. We'd better get this concert started.
Konseri başlatsak iyi olur.
You should stay for the concert.
Konsere siz de kalmalısınız.
Did you enjoy the concert?
- Dün gece konseri beğendiniz mi?
- How was the concert last night?
- Geceki konser nasıldı? - Müthiş.
I don't believe he ever left the concert.
Konseri hiç terk ettiğini sanmıyorum.
Suede are doing a concert in Beijing
Suede, Pekin'de konser verecekmiş.
He invited me to the concert with him, before I get married
Beni evlenmeden önce o konsere davet etti.
I had to go to Jenn- - ifer Lopez's concert.
Yok, Jenn... ifer Lopez'in konserine gittim.
The concert or me?
- Konseri mi beni mi hatırlamıyorsunuz?
Smells like a phish concert out here.
Burası berbat kokuyor.
The last time I was stoned was from a contact high I got at a concert.
En son kafayı bulduğumda konserde biriyle temasım olmuştu.
I caught this at his last concert. And I also caught this.
Bunu son konserinde yakalamıştım.
I was at a concert.
Bir konserdeydim.
Like that Kid Rock concert.
Kid Rock konseri gibi.
concerts 23
concentrate 417
concern 23
concerned 62
concerns 20
concentration 33
conceived 19
concerning 17
concentrate 417
concern 23
concerned 62
concerns 20
concentration 33
conceived 19
concerning 17