Crickett tradutor Turco
139 parallel translation
See, Crickett, it was all just a big misunderstanding like she was a mama lion protecting her cub.
Görüyorsun Crickett, sanki anne aslanın yavrusunu koruması gibi tüm bunlar tamamen yanlış anlaşılmadan kaynaklandı.
Crickett, that's not even a word, sweetie. But BlueBell will always be my home.
Crickett tatlım, bu lafını edecek bir şey değil.
Cricket, why do you have your arm in the air like a first grader having to go tinkle?
Crickett, neden birinci sınıfta tuvalete gitmek isteyen bir çocuk gibi... -... kollarını kaldırıyorsun?
Two iced teas for Crickett and AnnaBeth outside.
Crickett ve AnnaBeth için dışarıya iki buzlu çay.
Mind your own business, Crickett!
- Kendi işine bak Crickett.
Crickett, I don't recall Delia Ann having a cat, do you?
Crickett, Delia Ann'in bir kedisi olduğunu hatırlayamadım, ya sen?
Uh, Crickett, would you be a dear and get my speech out of my bag?
Crickett tatlım çantamdaki konuşmamı uzatabilir misin?
Crickett, meet me at my house in an hour.
Crickett, bir saat içinde benimle evde buluş.
CRICKETT : Number 37 :
37 numara :
Oh, Crickett, you know that saying- - keep your friends close, and your enemies closer?
Oh, Crickett, arkadaşlarını yakın, düşmanlarını daha yakın tut söylemini biliyor musun?
Oh, my God, Crickett, you are so right!
Aman Tanrım, Cricket çok haklısın.
Okay, Crickett, what is... all of this?
Tamam, Crickett. Bunlar ne için?
Okay, Crickett, do you have any idea what this is all about?
Tamam, Crickett neler olduğu hakkında bir fikrin var mı?
Oh, who was it... Tom Long, Crickett?
Oh, kimmiş, Tom Long, Crickett?
With Crickett?
- Crickett ile mi?
It's a teeny little word, Crickett.
Sadece küçük bir kelime, Crickett.
But Crickett and I were watching you at the bar during our girls'night.
Ama Crickett ve ben seni bu gece barda izliyorduk.
Oh, Crickett, thank you.
- Crickett, teşekkürler.
Crickett called and changed the order.
Crickett arayıp siparişi değiştirdi.
Crickett, where on earth did you get such a head for entertaining?
Crickett sen ne ara eğlence sektörünün... şefi oluverdin böyle?
It sounds complicated.
CRICKETT : Biraz çapraşık gözüküyor.
Crickett, I have never told you this, but in my soul, I have always believed that I would meet a dashing English gentleman right out of a Jane Austen novel.
Crickett, bunu sana hiç söylememiştim ama içten içe hep Jane Austen romanından fırlamış bir İngiliz beyefendisiyle tanışacağıma inandım.
Uh, Crickett, I'm sorry.
Crickett, izninle.
But this thing's really coming to life with you and Crickett.
Ama sen ve Crickett durumu kurtarabilirsiniz.
Crickett, thank you for the book.
Crickett, kitap için teşekkürler.
Crickett, hey, I, uh, wanted to return this.
Crickett, hey, ben, ben bunu geri vermek istedim.
Oh, hey, so Crickett and I were just heading to Susie's for some pedis.
Hey, Crickett ve ben pedikür yaptırmak için Susie'nin yerine gidiyorduk.
Speaking of new looks, Crickett's thinking of redoing her kitchen.
Yeni görünüşlerden bahsetmişken, Crickett mutfağını yaptırmayı düşünüyor.
I mean, who cares about Crickett's kitchen?
Yani, Crickett'in mutfağı kimin umrunda?
Crickett, why on God's green earth would I want to go see a two-bit charlatan who wants to take my money, mess with my head and who works out of a tent?
Crickett, ne demeye paramı almak isteyen aklımı karıştıracak ve çadırda çalışan bir şarlatanı görmek isteyeyim ki?
Crickett, what are you smiling about?
Crickett, neye gülüyorsun?
You are the understudy for Juliet.
Hadi ama, Crickett. Sen Juliet'in öğrencisisin.
But I can tutor Crickett myself.
Crickett'i ben kendim eğitebilirim.
Right, Crickett?
Değil mi, Crickett?
Well, then, I nominate Crickett.
O zaman, Crickett'i aday gösteriyorum.
Oh. Thank you for stepping up, Crickett.
Görevi üstlendiğin için teşekkürler, Crickett.
Crickett... Gloriana's not coming.
Crickett Gloriana gelmiyor.
Unbelievable. CRICKETT :
- Hey, millet.
CRICKETT : It has come to my attention that calendar protocol is not always being followed.
Dikkatimi çekti de takvim protokolüne tam olarak uyulmuyor.
Crickett's talking calendar protocol.
Crickett takvim protokolünden bahsediyor.
Excuse me, Crickett.
Afedersin, Crickett.
Crickett has got a van full of parlor furniture, but I can't set up until Wade leaves.
Crickett'in parlor mobilyalarıyla dolu bir kamyoneti var ama Wade ayrılana dek onları yerleştiremem.
Crickett is really strong.
Crickett gerçekten güçlü.
Maybe, uh, Stanley and Crickett.
Stanley, Crickett gibi.
And three, is Crickett's husband gay or just Southern?
Crickett'in eşi gey mi yoksa sadece güneyli mi?
- Crickett, I always choose...
- Crickett, her yıl ben...
Crickett, you're making a mistake.
- Crickett, hata yapıyorsun.
We're not planning a surprise party for Crickett?
Crickett için sürpriz parti hazırlamıyor muyuz yani?
Crickett and her silent partners, Elodie and Tara Jane.
Crickett ve onun sessiz ortakları, Elodie ve Tara Jane.
( phone ringing ) CRICKETT : Lemon!
Lemon.
Crickett!
- Crickett.