Discreet tradutor Turco
1,464 parallel translation
The process of elimination. We know bombers fall into a discreet number of categories according to motive.
İstatistiklere göre biliyoruz ki, bombacılar motivasyonlarına göre kategorilere ayrılıyorlar.
You need to tell Rex to be more discreet when it comes to discussing your love life.
Rex'e konu sex hayatınıza geldiği zaman ağzını daha sıkı tutmasını söylemelisin.
Continue to be discreet.
Gizli kalmaya devam ederse.
No doubt there'll be several discreet celebrations if he should expire.
Ölecek olursa, gizli saklı birçok kutlama yapılacağına şüphe yok.
I'm just saying be discreet.
Sadece ketum ol diyorum.
Peter is not very discreet with private matters.
Peter özel meseleler konusunda hiç te sır tutamıyor.
Find Addison Shepherd, and, Izzie, be discreet.
Addison Shepherd'ı bulun. Ve Izzie, dikkatli ol.
Surveillance and security is nothing if not courteous... professional, and discreet. Discreet.
Güvenlik ve izlemede kibarlık, profesyonellik... ve tedbir olmazsa olmaz.
You're discreet?
Tedbir. Sen tedbirli misin?
Well, he wants everything as discreet as possible, so I'm going to supervise, all right?
Her şeyin olabildiğince tedbirli olmasını istiyor, ben de gözden geçireceğim, olur mu?
Well, you know, Dean Hess, he isn't exactly discreet.
Zaten... Dekan Hess, pek de sır tutan bir tip değil.
I suppose a woman of your age is allowed to have a little fling... I suppose a woman of your age is allowed to have a little fling..... provided it's discreet. .. provided it's discreet.
Sanırım senin yaşındaki bir kadının, tedbirli olmak kaydıyla küçük kaçamaklar yapmaya hakkı var.
A good lover is a discreet lover.
İyi bir aşık ağzı sıkı bir aşıktır.
But we must be discreet.
Ama tetikte olmalıyız.
We have to talk. Look I'm coming up so arrange somewhere discreet for us to meet.
Buluşmak için güvenli bir yer ayarlayalım.
Could I have something more discreet?
Daha gizli bir şey alabilir miyim?
Charlie, please be discreet.
Charlie, lütfen dikkatli konuş.
- Sure, but be discreet, client's a little sensitive, ok?
- Tabii, ama tedbirli ol müşteri biraz hassas, tamam mı?
We'll be as discreet as possible, sir.
Mümkün olduğu kadar ihtiyatlı olacağız, efendim.
Be discreet.
Tedbirli olun.
Too much excitement for one day, and the lions barely noticed her discreet exit.
Bir gün için bu kadar heyecan yeterli. Aslanlar da onun sağduyuyla uzaklaşmasını fark ediyor.
You're not very discreet.
Sözünü de hiç sakınmıyorsun.
His people know how to be discreet.
Yanındakiler, çenelerini sıkı tutmayı iyi biliyorlar.
I've hidden them in a mega-discreet place.
Onları çok gizli bir yere sakladım.
And mega-discreet, like you said.
Ve dediğin gibi çok gizli.
It's the most discreet and unharmed of the sister schools.
Kardeş okulların en korunmuş ve zarar görmemiş olanı.
If you want verification, call Daddy, but please be discreet.
Teyit etmek istersen babamı ara. Ama lütfen bazı şeyler gizli kalsın.
But he also appears to be brave, discreet and trustworthy.
Fakat anlaşılan o ki cesur, ketum ve güvenilir biri.
Brave men and discreet.
Cesur ve sessiz adamlara.
And keep it classified, keep it discreet, keep it out of interagency communications.
Bilgiyi gizli tut ve birimler arası iletişimde bundan bahsetme.
Amira is being... discreet.
Amira bunu saygısından söylüyor.
What do you mean, discreet?
Bununla ne demek istiyorsunuz?
Amira is being discreet about the nature of our relationship, which was not an appropriate one, and I think she's trying to save me from embarrassment, from the embarrassment of myself and my family.
Amira ilişkimizin doğası gereği çekingen davranıyor. Doğru olmayan bir ilişkiydi. Sanırım benim bu utancı yaşamama... ve ailemin bu utancı yaşamasına engel olmaya çalışıyor.
For, you see, where others might judge... a discreet carriage ride for what it seemed to be...
Bilirsiniz ki başkaları gizli bir araba gezintisini göründüğü gibi yorumlarlar.
Thanks to my discreet friends.
Sağduyulu arkadaşlarıma teşekkürler.
Be discreet.
Çaktırma.
We're not very discreet.
Tedbirli değiliz.
Why be discreet with a woman like you?
Senin gibi bir kadınla neden tedbirli olunur ki?
- I have to be discreet.
- Ağzımdan çıkana dikkat etmeliyim.
A young servant, very discreet, will meet you
Son derece ketum ve saygılı bir hizmetçi sizi karşılayacak.
Then you'll rest in a discreet hotel that's part of our establishment.
Sonra da işletmemize ait güvenli bir otelde dinlenirsiniz.
So much for being discreet?
Eh, gizlilik bu kadarmış?
He's discreet.
İhtiyatlı biridir.
It's not discreet, invites problems.
Bu sağduyulu bir davranış değil, sorunlara davet çıkarır.
Ronnie's discreet-
Ronnie tedbirlidir.
I did notify the local PD, though, to be discreet.
Olayın gizli tutulması için yerel polisi de uyardım.
Very discreet.
Çok akıllıca.
We'll be discreet.
Dikkatli olacağız.
I promise to be discreet, Colonel.
Tedbirli olacağıma söz veriyorum Yarbay.
- Discreet doctor?
- Ağzı sıkı bir doktora?
Call weigart and tell him we need a discreet perimeter around this block.
Weigart'ı ara ve bu bloğun çevresinde güvenliği arttırmamız gerektiğini söyle. Ben gidip Landman'ın arabasının kontrol edeceğim.