Discreetly tradutor Turco
333 parallel translation
We must leave discreetly.
Çıkarken kimseye fark ettirmemeliyiz.
She discreetly sat down... opposite me without a word nor a glance.
Tedbirli bir şekilde bana bakmadan ve konuşmadan tam karşıma oturdu.
Her father wants her brought home discreetly
Babası fazla dikkat çekmeden eve getirilmesini istiyor.
I'm not a talker, but I admire him so discreetly he'll have to take notice someday
Çenem kuvvetli değildir ama ona olan hayranlığımı bir gün mutlaka fark edecek.
Which is an honorable estate instituted of God and therefore is not by any to be entered into unadvisedly or lightly but reverently, discreetly, soberly and in the fear of God.
Evlilik, Tanrı'nın tevdi ettiği saygın bir müessese. Bu nedenledir ki, görüş almadan ve iyice düşünmeden değil saygıyla, basiretle, temkinle ve Tanrı korkusuyla girilmesi gereken bir kurum.
I do hope everything can be arranged discreetly.
Evet umarım her şey ihtiyatlı bir şekilde halledilir.
Listen, Cyrano, intelligently, discreetly.
Cyrano, akıllı ve sağduyulu bir şekilde.
I have watched you at rehearsals... discreetly.
Provalarda sizi izledim... tabii mesafeli bir şekilde.
You can be sure I handled the whole thing discreetly.
Bütün meseleyi ihtiyatla idare ettiğimden emin olabilirsin.
I want this girl followed, discreetly.
Kızın gizlice izlenmesini istiyorum.
No, Captain, it's best to just tail him discreetly.
- Kaptan... Bırakın onu takip edelim. Bir planım var.
I had hoped to deal with the corruption more discreetly.
Bu karmaşayı sakin ve ciddi... bir şekilde çözmek istiyorum.
Very discreetly.
İhtiyatla.
If you ever find the man with the tattooed dragon, one of you can follow him discreetly, and the other can quickly telephone Pablito, who will run here and let us know.
Eğer ejderha dövmeli bir adam görürseniz, içinizden biri, onu gizlice takip edecek ve diğeri de, hemen Pablito'ya telefon edecek ki, o da buraya koşup, bize haber versin.
And discreetly.
Ve rahatsız etmeden.
Discreetly.
Rahatsız etmeden.
Discreetly hand this little jewel over to her.
Bu küçük takıyı direk ona ver.
My father entrusted you to your teacher Your third and fifth brother were entrusted to the chiefs of two clans to raise them up discreetly so when you all grow up you could avenge your father
Sonunda Babam seni hocana emanet etti ikinci ve üçüncü kardeşlerde... farklı klanlara evlatlık verildi böylece hepiniz ayrı ayrı büyütüldünüz ama yeterince büyüdüğünüzde birleşip öcünüzü alacaktınız!
Do you think you could discreetly move across the hall now?
Ağzını sıkı tutabileceğine güveniyor musun?
Yes, I think I could discreetly move across the hall now.
Evet, şimdi kendime güvenim tam.
Yet discreetly indulges in unlawful activity
Hırsızlık mı? Soygunların anlamı ne?
It was all handled very discreetly.
Endişe etmenize gerek yok.
And then suddenly I saw the guitar player... who was playing really quite discreetly in the back row.
Sonra gitaristi gördüm. Arkalarda, kendi halinde çalıyordu.
And on that note, Veronika, discreetly, disappears.
Ve o notla birlikte, Veronika sırlarıyla ortadan yok olur.
Discreetly, but follow through
Dikkati çekmeden ama.. ... takip edin.
More discreetly!
Fazla ön plana çıkma.
You may smoke... discreetly
Tedbirli bir şekilde içebilirsiniz.
And will you discreetly procure me a lady's hatbox, one of the big, old-fashioned kind, perhaps from the Princess Dragomiroff's maid?
Acaba bana şık bir şapka kutusu bulabilir misiniz? Belki de prensesin hizmetkarından bunu edinebilirsiniz.
"... discreetly...
" basiretle...
You will have the power to do anything you think necessary... but quietly and discreetly... or it might appear we have internal opposition.
Gerekli olduğunu düşündüğün her şeyi yapma yetkin olacak ama sessiz ve güzlice. Aksi takdirde içerideki muhalefete koz verebilirsin.
He courted me, discreetly but persistently... and I must admit that I responded to him.
Bana dalkavukluk yaptı, ihtiyatlı ama ısrarlı ama ona karşılık verdiğimi itiraf etmem gerek.
If someone comes out, follow him discreetly.
Birisi çıkarsa, dikkatle izlesinler.
Discreetly.
İhtiyatlı bir şekilde.
I leave discreetly, and you leave in one piece.
Eğer sessizce gidersem, tek parça kalırsın.
You will act discreetly in all confidence, reporting to me alone.
Gizlilik içinde ihtiyatlı hareket edecek, yalnız bana bildireceksin.
Discreetly, if possible.
Mümkünse sessizce.
Discreetly.
- Arkandan değil. Özel olarak.
I've also discreetly convinced Hero Jin to work on the inside
Ayrca içerden çalışması için... Yiğit Jin'le anlaşma yapmıştım!
I'll send over someone to help you discreetly all along when you see this plaque, you'll know that he's the secret emissary sent by me
Ayrıca sana yardımcı olması için yetenekli birilerini daha gönderdim! Eğer bunun gibi bir rozet taşıyanları görürsen... bil ki, onlar benim tarafımdan gönderilmiş gizli ajanlardır!
Now, as discreetly as possible, move the passengers into the lounge.
Şimdi, usulca yolcuları salona topla.
He's very pleased with the matter being cleared up so quickly and so discreetly.
Evet konunun böyle halledilmesine çok memnun oldu.
Perhaps then we can return to following them discreetly.
Böylece onları ihtiyatlı bir şekilde takip edebiliriz.
I was planning to do it discreetly during the conversation.
Ben ihtiyatla bunu planlıyordum konuşman sırasında.
Discreetly invading the shore like a chorus walking on stage before the opening of the curtain.
Gizlice kıyıları işgal eden bir tabur yürüyüşü gibi. perde açılmadan...
We have decided to act discreetly.
Ketum davranmaya karar verdik.
This operation was to be conducted discreetly.
Bu operasyonun gizli yürütülmesi gerekiyordu.
Let me visit the opium den discreetly, incognito.
Bırakın şu afyon mağarasını ziyaret edeyim gizlice, takma adla.
The Book of King's Regulations is my mistress, possibly with a Harrod's lingerie catalogue discreetly tucked between the pages.
'Kralın Kuralları Kitabı'metresimdir, muhtemelen de Harrod'ın iççamaşırı kataloğu sayfaları arasına sıkıştırılmış haldedir.
- We humour him, discreetly.
- Ona ayak uyduralım yani.
The Book of King's Regulations is my mistress, possibly with a Harrod's lingerie catalogue discreetly tucked between the pages.
O Şeytanın evladını mahkemede bir yerde görebiliyor musun?
Discreetly?
Tedbiri elden bırakmayarak?