English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ D ] / Don't say anything else

Don't say anything else tradutor Turco

146 parallel translation
Just say no, once, Daya. I don't need anything else.
Hayır de bir kez Daya, Başka hiçbir şeye ihtiyacım yok.
Now, look, don't say anything more about this to anyone else just now.
Bu konudan başka kimseye bahsetme.
Don't say anything else, that's what we've decided.
Sakın bir şey söyleme.
Don't say anything else. That would only confuse things.
Önceden de dediğim gibi sakın hiçbir şeyi karıştırmayın.
That's enough, don't say anything else.
Yeter artık, daha fazla duymak istemiyorum.
I don't have anything else to say.
Diyecek başka sözüm yok.
Don't say anything else.
Başka bir şey daha söyleme.
Old man, don't you have anything else to say, other than Li Xunhuan and Afei?
İhtiyar, li xunhuan ve afei'den başka anlatılacak kimse yok mu?
I don't think I should say anything else until I talk to a lawyer.
Bir avukatla konuşuncaya kadar hiç bir şey söylememem gerektiğini düşünüyorum.
You don't have anything else to say to me today?
Bugün bana söyleyecek başka bir şeyin yok mu?
Just don't say anything else.
Sen yeter ki baska birsey söyleme.
No, don't say anything else!
Hayır, başka bir şey söyleme!
Anything else you don't think its convenient to say?
unuttuğunuz bir şey var söylemeyebilir miyim?
Well, I just don't have anything else to say.
Ama, benim başka söyleyecek şeyim yok.
Don't you have anything else to say?
Başka diyeceğiniz var mı?
You don't have to say anything else.
Başka bir şey söylemen gerekmiyor.
Don't say anything else, okay? Keep your mouth shut.
Bir kelime daha edersen...
I don't know anything about the numbers or anything else in here.
Dış yüzeyi. Ne sayılardan ne de diğer şeylerden haberim yok.
I guess we don't have anything else to say.
Sanırım söylencek bişeyimiz yok.
I don't really have to say anything else about you, do I? You moved from New York City... the Mecca and hub of the cultural world, to Utah... nowhere... to change nothing... Four :
Sizin hakkınızda başka bir şey söylememe gerek yok değil mi?
- I hate your fucking wean. - Don't say anything else, Joe.
- Veledinden de nefret ediyorum.
Don't say anything else
Sadece "Pooja, geri döndüm" de
I don't want to do or say anything else that's gonna be remotely moronic.
Birazcık bile moronca olacak bir şey yapmak istemiyorum.
- Jimmy, don't say anything else!
Jimmy, başka bir şey söyleme.
I do, and I appreciate it and I'm really glad that we could do this but I don't have anything else to say.
Gerçekten. Ve minnettarım. Bunu yapabildiğime çok memnunum.
And I don't care about your independence or what you told your mother or anything else you have to say – if my wife wants the first cup of tea, she's going to have the first cup of tea, that's it!
Özgür olman ya da annene söylediklerin umurumda değil. Benim eşim ilk çayı almak istiyorsa, alacaktır. İşte o kadar.
Don't say anything else, or people will think I'm...
Başka bir şey söyleme yoksa insanlar benim...
I don't have anything else to say.
Başka bir diyeceğim yok.
Don't say that just'cause you can't think of anything else. I'm not.
Aklına başka bir şey gelmediği için böyle söyleme.
Hassan... Don't say anything else.
Tamam, başka bir şey söyleme.
Don't say anything else.
Başka bir şey söylemeyin.
We just met again, don't you have anything else to say?
Başka bir şey söyleyemezmisin?
Don't say anything else, please.
Lütfen bir şey de söyleme.
I don't have anything else to say.
Söyleyecek başka hiçbir şeyim yok.
I said I don't have anything else to say.
Dedim ya, söyleyecek başka hiçbir şeyim yok.
You know, I don't think I should say anything else without calling Brad's criminal attorney.
Brad'in ceza avukatı gelmeden daha fazla konuşmak istemiyorum.
Just don't say anything else.
Hiçbir şey söyleme.
- You don't have to say anything else.
- Sen başka biriyle yapamazsın.
I don't have anything else to say.
Söyleyecek başka lafım yok.
Don't say anything, there's no one else available.
Sakın bir şey söylemeyin. Başka birini bulamayız.
Look, I don't have anything else to say.
Bakın, söyleyecek başka bir şeyim yok.
I don't have anything else to say.
Söyleyecek başka bir şeyim yok.
Felicia, don't say anything else until we talk to Jerry.
Felicia, Jerry ile konuşana dek başka bir şey söyleme.
Hang on. Don't you say anything else.
Sakın başka bir şey söyleme.
No, you don't have to say anything else.
Hayır, başka bir şey söylemene gerek yok.
Don't say anything else, todd.
Ona söylemek zorundayız.
I don't want to say anything else.
Başka da söyleyeceğim bir şey yok.
Anything you want to say else before I let you rest, knowing I don't sit upon you in judgment?
Seni bırakmadan önce söyleyeceğin başka bir şey var mı? Seni yargıladığımı sanma sakın.
- I don't say anything else.
- Başka hiçbir şey söylemeyeceğim.
If he asks you if anything bothers you, you just answer everything is fine, okay? Don't say anything else, okay?
Sizi rahatsız eden bir şeyin olup olmadığını sorarsa sadece her şeyin yolunda olduğunu söyleyin.
You don't have to say anything else.
Başka şey söylemene gerek yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]