Drama queen tradutor Turco
318 parallel translation
Such a drama queen.
Drama kraliçesi.
The drama queen.
- Dram kraliçesi.
Don't be such a drama queen.
Bu şekilde acındırma kendini.
Yes, you're just being a drama queen.
Şu anda Dram Kraliçesi gibisin.
Come on phil. Stop being a drama queen.
Haydi Phil, ağlak ağlak durma.
Drama queen. And like these guys, some of you ended up liking me, too. And thought maybe, just maybe I wasn't a total shit.
Eminim çoğunuz tıpkı onlar gibi "belki de iyi biriydi" diyorsunuz.
I didnt know you were such a drama queen. Ow.
Bu kadar dramatik queen olduğunu bilmiyordum.
When did you become such a drama queen?
Sen ne zaman drama kraliçesi oldun?
I'm very proud of you you big drama queen.
Seninle gurur duyuyorum dram kraliçesi.
Chill, drama queen.
Sakin ol, drama kraliçesi.
- She was a drama queen, Detective.
Olayları çok abartırdı, Dedektif.
Alex, Maria's a total drama queen. You know that.
Alex, Maria tam bir drama kraliçesi biliyorsun.
- Don't be a drama queen.
- Bu kadar abartma.
Don't be a drama queen!
Drama kraliçesi olma!
She threw it away because it's a painful reminder of how much she regrets freaking out like a total drama queen... -... and breaking up with you at prom.
Kitabı fırlattı çünkü dram kraliçesi gibi çıldırmasını ve baloda senden ayrılmasına ne kadar pişman olduğunu hatırlatıyor.
Look, uh... I'm not gonna drag this on and be a drama queen about it.
Bak... meseleyi uzatıp, ilgi çekmeye çalışmayacağım.
- This is the drama queen from Room 18.
- 18 numaradaki yaygaracı arıyor.
Oh, you're such a drama queen, Audrey.
Tam bir drama kraliçesisin Audrey.
- Drama queen.
- Darama kraliçesisin.
AND ALREADY MY KID'S A DRAMA QUEEN.
Oğlum bir drama kraliçesi olmuş.
- Stop being such a drama queen.
Bu ihanet. Acıların kadını olmayı kes.
So how is the drama queen doing anyway?
Dram kraliçesi nasıl peki?
Geez, what a drama queen.
Vay be, ne acıların kraliçesi ama.
I know I'm a drama queen.
Biliyorum ben bir dram kraliçesiyim.
Don't be such a drama queen.
Dram kraliçesi olma.
He called me a drama queen, said I was trying to sabotage him.
Banada drama kraliçesi ve onu sabote etmeye çalıştığımı söyledi.
- You're a drama queen.
- Drama kraliçesi!
You're a drama queen with crappy taste in movies. Wow!
Berbat bir sinema zevki olan, aşırı tepkiler veren, aşırı duygusu bir kadınsın.
And I may have called her a drama queen. I don't remember.
Aşırı tepkiler veren biri olduğunu da söylemiş olabilirim.
And I'm a sentimental drama queen.
Ve aşırı tepkiler gösteren bir kadınım. Gidiyorum.
And I know he would say that wasn't true and that I'm just being some drama queen. But if it wasn't true, he'd know everything that was going on in my life, wouldn't he, Pacey?
Belki bunun doğru olmadığını ve histerik bir dram kraliçesi olduğumu söyleyebilir ama gerçekten haksız olsaydım hayatımda olan biten her şeyi bilirdi, değil mi Pacey?
Well, sure, I mind, but my inner drama queen respects her refusal to come out of the bathroom until Jen and Pacey leave.
Tabii ki sakıncası var. Ama içimdeki dram kraliçesi, Pacey ve Jen gitmeden tuvaletten çıkmak istememesini saygıyla karşılıyor.
It's nice college hasn't squashed your inner drama queen. - Can I go now?
Kolejdeyken içindeki dram kraliçesini kaybetmemiş olmana sevindim.
I know. You are a bit of a drama queen.
Biliyorum, sen bir tür dram kraliçesi gibisindir.
"A," because Sarah has the drama queen role totally covered... and "B," because I've benefited from your salary spike... in various shallow but nonetheless pleasing ways.
"A," çünkü Sarah, kraliçe rolünü tamamen benimsedi... ve "B," çünkü çeşitli sığ ama hoşnut edici olmayan... harçlık verme yollarınızın yararını gördüm.
Always was a bit of a drama queen.
Her şeyi böyle abartırdı zaten.
Drama queen.
Abartıyor işte.
You know, a lot can happen in a year. You're probably gonna meet some willowy blond poet chick before you know it, Joey Potter will be a drama queen you knew when.
Muhtemelen uzun boylu sarışın bir şair kızla tanışacaksın ve Joey Potter bir zamanlar tanıdığın aşırı dramatik bir kız olarak kalacak.
-... the sex goes right out the window. - You are such a drama queen.
- Trajediye ne kadar meraklısın.
You're such a bloody drama queen, Leery.
Sen kahrolası bir drama kraliçesisin, Leery.
She's a drama queen, JD.
O bir drama kraliçesi, JD.
I know, because I'm a drama queen, too.
Biliyorum, çünkü ben de drama kraliçesiyim.
- How's the drama queen doing?
- Drama kraliçesi nasıl bakalım?
Don't be such a drama queen.
Herşeyi dram haline getirme.
Let's go, drama queen.
Hadi gidelim tiyatro kraliçesi.
- l'm no drama queen. And I'm not the only one who totally freaked out.
Ben dram kraliçesi değilim.
Ladies and gentlemen, the drama king and queen of Connecticut.
Karşınızda Connecticut'un Dram Kralı ve Kraliçesi
IT'S "DRAMA QUEEN",
Drama kraliçesi o.
Leave it to a queen to turn anything into a drama.
Her şeyi dramatize eden ibneler gibi davranmayı kes.
- The whole drama-queen thing.
- Dramatik kadın rolü.
Don't be such a drama queen. Oh, my God!
Aman Allahım!
queen 418
queens 135
queenie 184
queen mary 17
queen elizabeth 25
queen victoria 18
queen of scots 19
drama 279
dramatic 56
dramatic music 171
queens 135
queenie 184
queen mary 17
queen elizabeth 25
queen victoria 18
queen of scots 19
drama 279
dramatic 56
dramatic music 171