English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ E ] / Extortionist

Extortionist tradutor Turco

57 parallel translation
- The extortionist.
- Kazıkçı.
- Extortionist?
- Kazıkçı mı?
I'd never believe that a man of your noble character and mien could be such a despicable extortionist.
Senin gibi soylu bir karaktere ve yüze sahip birinin böyle adi bir rüşvetçi olabileceğine asla inanamam.
If I were the extortionist you say, would I be calmly sitting here on this platform?
Eğer dediğiniz gibi bir zorba olsaydım burada sakin bir şekilde oturur muydum?
How do you know I'm not an extortionist in disguise?
Maskeli bir şantajcı olmadığımı nereden biliyorsun?
Extortionist.
Rüşvetçi.
He has recently become a top trigger man and extortionist... in the Capone organization.
Son günlerde, Capone organizasyonunda en başta gelen tetikçi ve şantajcı.
Now, if everything goes according to plan, we should have the extortionist and that Minotaur bomb in our possession before the day is out.
Şimdi, eğer her şey planladığı gibi giderse bu bombacı zorbayı şu Mintour bombasını da bir kaç gün içerisinde bulacağız.
Don't forget bigamous and barrater and buccaneer, extortionist, trickster, bamboozler, music-hall entertainer and master mariner.
İki karım olduğunu, kavgacı, deniz eşkıyası, şantajcı... hilekar, dolandırıcı olduğumu... milleti eğlendirdiğimi ve aynı zamanda iyi bir kaptan olduğumu unutma.
Phil, I know we don't know each other but you don't look like an extortionist to me.
Phil seninle tanışmadığımızı biliyorum... ama bence hiç şantajcı birine benzemiyorsun.
We'll say we rescued you and the cards from the extortionist who sent the note.
Ona seni ve şantajcıdan kurtardığımızı söyleriz.
I ain't no extortionist.
Ben gaspçı değilim.
Make that shoe salesman / extortionist.
Ayakkabı satıcısı taksim şantajcı.
He's an extortionist.
Bir şantajcı.
But building management received a note that I can only characterize as extortionist in nature.
Ancak, bina yönetiminin eline şantaj tarzında olduğunu ifade edebileceğim bir not geçmiş.
Call that college where this jerk works... and tell them they got a professor who is a liar and an extortionist.
Harika! Şunun çalıştığı üniversiteyi arayın... ve ona ellerindeki profesörün yalancı ve çıkarcı biri olduğunu söyleyin.
She said you were an old friend... but you look more like an extortionist to me.
Eski bir arkadaşı olduğunu söylemişti ama daha çok şantajcı gibi görünüyorsun. Aslında, Sun-Times'da muhabirim.
Naturally, as my extortionist... your insights are particularly valuable.
Tabii ya, şantajcım olduğuna göre fikirlerin özellikle değerli.
Kidnapper, extortionist, murderer, the list goes on.
Adam kaçırma, gasp, cinayet, liste uzayıp gidiyor.
An extortionist in your garage sting.
Sizin garaj operasyonundan bir haraççı.
Enforcer, extortionist, killer.
Burda katilin izlerini rahatça görebiliriz
There's the extortionist.
"Şantajcılar" ;
Which rules out the extortionist.
Bu da "şantajcıları" olasılık dışında iter.
a sex extortionist, are you?
şantajcı falan değilsin, öyle değil mi?
This is what you call an extortionist.
Buna haraç kesmek demek daha doğru olurdu.
Oh, shut up, you little extortionist.
Kes sesini. Seni küçük kemirgen.
The extortionist here is arthur frobisher.
Burada para koparan asıl kişi Arthur Frobisher.
Mike, the guy's an extortionist's wet dream. He's new to town. He's loaded.
Mike, adam bir şantajcının rüyası, kasabada yeni, kaygılı ve bir milyarder için normal değil.
Craig Paladino is a pimp, a drug dealer, and an extortionist.
Craig Paladino pezevengin teki, uyuşturucu satıcısı ve zorba.
The man's an extortionist.
Adam şantajcının teki.
He's a crazy dope-smoking lunatic pimp extortionist, that's what he is.
O sadece deli, esrarkeş, kafadan sakat, pezevenk bir zorba, o kadar.
Honestly, your Excellency, if we're gonna pull this off so a man of your stature... you know, a four-time convicted extortionist and an embezzler like... yourself is to lead Turaqistan to its bright and shining future...
Açıkçası, şeyh hazretleri, Turakistan'ı parlak geleceğine taşıyacak olan sizin gibi dört kez haraçtan suçlu bulunan ve zimmetine para geçiren itibarlı birisinin iyiliği için bu olaydan sıyrılmalıyız.
He was an extortionist, a real estate swindler, and a ravager of cultures.
Gaspçı, gayrimenkul dolandırıcısı ve bir kültür tahripçisiydi.
I mean Dexter Morgan... Blood tech, husband, father, Serial killer, and now Kyle Butler, extortionist?
Dexter Morgan, kan teknisyeni, eş, baba, seri katil, şimdi de şantajcı Kyle Butler.
Then this lowlife extortionist comes into my office and says that he's found Kimball's lost daughter. Yes.
Sonra bu aşağı düzeydeki kazık atmaya çalışanlar ofisime gelip Kimball'ın kayıp kızını bulduklarını söylüyorlar.
Mobster, killer, extortionist.
Gangster, katil, haraççı.
Dallas is an extortionist. Once he got these guys on the hook, there's no telling what information he got out of them... technology, money, secrets.
Dallas şantaj yapan birisi bu adamları bir kere oltaya aldı mı onlardan nasıl bilgiler aldığını asla bilemeyiz teknoloji, para, sırlar.
An extortionist and con man, more like it.
Daha çok şantajcı ve dolandırıcı.
Luka's an extortionist.
Luka şantajcının teki.
Well, first of all, do you guys have $ 25,000 just lying around, waiting to be paid to an extortionist? - No.
Eee, ilk olarak, kenarda biryerlerde zorbanın birine ödenmesi için bekleyen bir 25 000 $'ınız var galiba?
Hastily constructed, no visual time stamp, like a newspaper or TV, no mention of a future phone call or exchange plan... now that is not the work of a slick extortionist.
Alelacele çekilmiş, görülür bir zaman yok bir gazete veya tv gibi, bir dahaki telefon veya değiş tokuş planından bahsetme yok bu usta bir suçlunun işi değil.
Extortionist.
Zorbalık.
I mean, you're a hunk, but you are a piss-poor extortionist, if you don't mind me saying.
Yani sen ağzı laf yapan büyük biri gibi gözükebilirsin Ama kızmaz isen, küçük bir işkenceciden başka bir şey değilsin.
He's a blackmail, extortionist, terrorist.
O bir şantajcı, zorba ve teröristtir.
'Extortionist'is the word I recall using.
Benim duyduğum kadarıyla kazıkçısın.
I call him a fake and extortionist.
Bense sahte ve zorba diyorum.
Good because I'm not an extortionist.
Güzel, çünkü ben haraç toplayan bir zorba değilim.
That doesn't fit the extortionist M.O.
Fidye olayına pek benzemiyor.
She's a hacker, extortionist, murderer.
O bir hacker, gaspçı, katil.
As you can see, your honor, as angering as the defense has Found this extortionist bail, we have met it.
Gördüğünüz gibi Sayın Yargıç, bu zorbacı kefaleti savunmanın sinirlendirici bulduğu kadar, biz bununla karşı karşıya geldik.
Now, let's, uh... let's see if you're as good a gamer as you are an extortionist.
Bakalım şantajcı olduğunuz kadar güzel oyun da oynayabiliyor musunuz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]