Fat pig tradutor Turco
222 parallel translation
To market, to market to buy a fat pig
Haydi pazara, pazara, şişko bir domuz almaya...
The success of their effort delighted everyone including the sly Napoleon and his constant companion fat pig Squiler.
Ulaştıkları bu başarı herkesi memnun etmişti Kurnaz Napolyon ve sadık dostu şişko domuz Squiler'ı bile.
You, fat pig.
Lanet olası Domuz Herif!
- I should be fat, like a fat pig like you.
- Senin gibi domuz gibi mi olsaydım?
Plyne, the fat pig!
Plyne, koca domuz.
Why don't you keep yours shut, you fat pig!
Ağız konusunda, sen ağzını kapa koca domuz.
How in a big fat pig's eye are you gonna clean it up to my satisfaction?
Nasıl olacakmış bu bakalım?
All that you do is debate issues, you fat pig!
Tek yaptığın tartışmak Seni şişman domuz!
Pig stinking fat pig!
Domuz yağı domuz kokuşmuş!
You fat pig!
Seni şişko domuz!
You can lick my royal hemorrhoids, you fat pig.
Benim krala yakışır basurumu yalayabilirsin, seni şişko domuz.
He can't work and bleed and turn everything over to some fat pig!
Çalışamaz ve para sızdıramaz ve herşey şişman bir domuza teslim edilir!
- Get off me, you fat pig!
- Bırak beni, şişko domuz.
You're a fat pig, selfish fool!
Seni şişko, egoist domuz!
Get up, fat pig.
Uyan, şişko domuz.
Who wants to look like a big fat pig?
Kim şişman büyük bir domuz gibi görünmek isterki?
- Fat pig.
- Şişko domuz.
Now more, you fat pig!
Daha çok, seni şişko domuz!
HE'S A FAT PIG.
- Domuzun tekidir.
That fat pig!
O şişko domuz!
Stooge is a fat pig.
Stooge, şişman bir domuz.
You're dead, fat pig!
Sen öldün şişko domuz!
The fat pig in the white coat... is running after that blonde chick with a scalpel.
Beyaz giysili şişko domuz elinde bir bıçakla, sarışın pilicin peşinden koşuyor.
I'm a big, fat pig!
ben büyük, şişko bir ineğim!
That fat pig?
! Bu adam mı?
This big, fat pig Popeye, right here in the centre?
İri olan, şişko domuz Popeye, şurada ortada olan var ya?
He's not a fat pig.
Ama şişman bir domuz değil.
Why don't you shut your damn mouth and stop eating all that damn candy, you fat pig.
Neden sen lanet çeneni kapatıp lanet olası şekerleri yemeyi bırakmıyorsun, seni şişko domuz?
Who's gonna grow up to be a big, fat pig?
Evet. Kim büyüyüp koca bir domuz ister ki?
Grease, fried dough, pig fat and sorghum.
Kuyruk yağı, kavrulmuş un, domuz yağı ve süpürgedarısı.
Napoleon stepped up confidently to take charge of animal farm, and fat, pig Squiler became his obedient follower and assistant.
Napolyon kendinden emin bir biçimde çiftliğin yönetimini ele aldı... ve şişko domuz Squiler'da, onun sadık yardımcısı ve asistanı oldu.
- You think so? I'm fat as a pig, and I haven't had my hair done in months. But I'm happy, really happy.
Domuz gibi şişmanladım, saçımı da yapmadım ama mutluyum, gerçekten...
You're getting as fat as a pig.
Domuz gibi şişiyorsun.
If I'm a pig, what's this load of fat bastards?
Şayet ben domuzsam, buradaki şişko piçler ne oluyor o zaman?
It'll be good to die fat as a pig.
Domuz kadar şişko biçimde ölmek için iyidir.
I'm getting fat as a pig.
Domuz gibi şişmanlıyorum.
A movie producer : Fat, pig rich, arrogant.
Bir film yapımcısı ; şişman, zengin ve küstah bir domuz.
So what's Julian waiting for to grow fat like a pig?
Julian domuz gibi şişmanlamak için neyi bekliyor hâlâ?
drinks too much. Is fat as a pig, you know?
İçmekten domuza döndüğünü görmüyormusun?
That pig fat?
- İnanmıyorum, o pis domuzla mı?
I'm gonna be as fat as a pig.
Domuz gibi şişmanlayacağım.
I'm gonna be as fat as a pig.
Bir domuz kadar şişman olacağım.
Although your son is as fat as a pig...
Buna karşın, oğlunuz bir domuz kadar şişman...
Fat as a pig!
Domuz gibi şişmansın!
HE'S JUST A FAT, PENNILESS PIG!
Sadece şişko, fakir bir domuz.
- Pig and chic... We gonna live off the fat of the land, and have rabbits.
Bir el yağda, bir el balda yaşayacağız, tavşanlarımız da olacak.
Good on you. To Martin, the big, fat, rich pig.
Martin'e, büyük, şişko, zengin domuza.
Ernie and Estelle's potbellied pig Martha... gave birth to four fat, healthy piglets. Oh, guess what?
tahmin edin ne oldu?
Yeah. We sent that Pudgy Pig to the fat farm.
O şişko domuzu zayıflama merkezine postaladık.
In those days, pigs believed that the sooner they grew large and fat, the sooner they'd be taken into pig paradise.
O günlerde domuzlar anladılar ki, ne kadar çabuk serpilip büyürlerse, o kadar çabuk domuz cennetine gidiyorlar.
He's a drug addict, he's a pig, and he's fat!
O bir uyuşturucu bağımlısı domuzun teki, ayrıca şişman!