Final offer tradutor Turco
288 parallel translation
This is my final offer : 600,000 Turkish pounds.
İşte son teklifim : 600.000 TL.
Go deliver my final offer to the Spartans.
Git son emrimi Spartalılar'a ilet.
Twenty-two hundred, and that's his final offer.
Son teklifi 2200.
This is absolutely our final offer.
Bu kesinlikle son teklifimiz.
- What's your final offer?
- En son ne vereceksin, kardeş?
A fiver down, must be my final offer.
- Bir beşlik. Son teklifim.
No. Tell'em that's our final offer.
Hayır, ona bunun son teklifimiz olduğunu söyle.
All right, final offer, half a shekel for an ex-leper?
Pekala, son teklif, eski cüzamlıya yarım sikke?
Then here's my final offer.
Öyleyse son teklifim.
My final offer.
Son teklifim şu.
That's why I have a final offer. And it's good.
Bu sebeple son bir teklifim var ve iyi bir teklif.
My final offer :
Son teklifim :
Their final offer is 175.
Son teklifleri 175.
Hey, hey, hey, this is my final offer, kid.
Bu sana son teklifim, ufaklık.
- That's my final offer.
Ve bu son teklifim.
" And, in conclusion, I reject your final offer.
" Sonuç olarak, son teklifinizi reddediyorum.
All right, I have $ 31, ladies and gentlemen. ls this my final offer?
Pekâlâ, 31 dolar, bayanlar ve baylar. Son teklif bu mu?
That's my final offer.
Bu son teklifim.
Okay, that's obviously not my final offer.
Tamam, bu açıkça benim son teklifim değil.
Final offer.
Bu, son teklifim.
That's my final offer.
Son teklifim bu.
That's my final offer.
Bu son teklifimdir.
My final offer.
Son teklifim.
Ninety bucks, my final offer.
90 dolar. Son teklifim, bu!
Nine, but that's my final offer.
- Peki dokuz. Ama bu son teklifim.
That's my final offer.
Son teklifim.
Okay, final offer.
Tamam, son teklifim.
Not only is this pittance you call your final offer entirely unacceptable it's outright immoral!
Teklif ettiğiniz bu cüzi miktar tamamen kabul edilemez olduğu kadar ahlaka da aykırı!
It is also my final offer, Don.
Bu benim son teklifim, Don.
Here's my final offer :
İşte son teklifim :
AS OF ABOUT ONE MINUTE AGO, THE SANITATION WORKERS UNION REJECTED OUR FINAL OFFER.
Yaklaşık 1 dakika önce Temizlik İşçileri Sendikası son teklifimizi reddetti.
You'll get your raises by the end of the week but the union dies here... today... and that's my final offer.
Zammınızı hafta sonuna kadar alacaksınız ama sendika burada biter... bugün... ve bu son teklifim.
12- - that's my final offer.
12. Bu son teklifim.
If you have a problem with that you can go somewhere else, but that's my final offer.
Beğenmiyorsan başka kapıları zorlayabilirsin. Benim son teklifim bu.
Final offer.
Son teklif.
But this will be our final offer.
Ama bu son teklifimiz olacak.
If you never believe anything I ever say, believe that this is the last and final offer.
Söylediğim hiçbir şeye inanmıyorsan, bunun son teklifimiz olduğuna inan.
- Well, that's my final offer.
- Pekala, bu benim son teklifim.
I'm sorry, Mr. Guill, but that's my final offer.
Pardon Mr. Guill, fakat bu benim son teklifim.
2S thousand. That's my final offer.
- Son teklifim 25.
Ladies and gentlemen, to close this day devoted to beauty, we offer a grand finale.
Bayanlar ve baylar,.. .. güzelliğe adanmış bu günü kapatacağımıza,.. .. büyük bir final yapmayı tercih ederiz.
And with this symbol of your lasting victory... I inscribe the final mark and offer myself to thee.
Ve sonsuz zaferinin sembolü ile kendimi işaretliyor ve sana sunuyorum.
so before the final disposition of your case is made, i'm here to offer you a small gift in the hopes that you might consider visiting us down below now and then.
Bu durumunuzla ilgili son istek yapılmadan önce, size ufak bir hediye önermek için burdayım. Ümit ederim ki bizi şimdi ve daha sonra aşağıda ziyaret etmeyi düşünürsünüz.
This offer is non-negotiable and final.
Bu teklif ciro edilemez ve sonuncu.
Sister Roberta, would you please offer the final benediction?
Sister Roberta, son kutsamayı yapar mısın?
Opening offer or final bid?
Açılış ücreti mi, yoksa son fiyat mı?
This is my final offer!
Bu son teklifim!
Final offer.
Son teklifim.
Here, at the end... I offer you one final chance to fly.
Burada, her şeyin sonunda size uçabilmeniz için son bir şans sunuyorum.
I offer you one final chance to return to my side, Rayden.
Benim tarafıma gelmen için sana son bir şans, Rayden.
But limited time only, so act now, order today, send no money, offer good while supplies last, two to a customer, each item sold separately, batteries not included, mileage may vary, all sales are final, allow six weeks for delivery, some items not available, some assembly required, some restrictions may apply.
Fakat kısıtlı bir süre için, şimdi harekete geçin, bugün sipariş verin para göndermeyin, stoklar tükenmeden arayın yalnızca örnektir, her parça ayrı satılır piller dahil değildir, kargo ücreti fark edebilir iademiz yoktur altı haftada teslimat bazı parçaları mevcut değil, montaj gerekebilir bazı kısıtlamalar uygulanabilir.