English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ F ] / First date

First date tradutor Turco

2,296 parallel translation
It's our first date.
Bu daha ilk buluşmamız.
Here's one, I never slept with anyone on the first date.
İlk buluşmada hiç kimseyle yatmadım.
All right, with this arranged thing, On your wedding night, you'll finally be Sleeping with someone on the first date.
Pekâlâ, demek ki düğün gecende, nihayet ilk defa çıktığın birisiyle yatıyorsun.
Yeah, good thing you didn't show up To our first date dressed like this.
Evet, ilk buluşmamızda böyle giyinmediğin iyi olmuş.
Well, you should think of this as a first date.
Bunu ilk buluşma gibi düşünmeliyiz.
Um, about 6 weeks or so after our first date. Uh-huh.
İlk buluşmamızdan yaklaşık 6 hafta sonra.
Get on an airplane and go to Africa, and thank god that you never have to go on a first date again.
Hemen bir uçağa bin ve doğruca Afrika'ya git ve Tanrı'ya bir daha ilk randevunuzu yaşamayacağınız için şükredin.
Well, this isn't something I normally say on a first date, but my left ass cheek is throbbing.
İlk buluşmalarda normalde böyle şeyler söylemem, ama sol kalçam biraz çarpıntı yapıyor.
It hasn't been that long since our first date I was so happy about...
İlk randevumuzda nasıl da mutlu olmuştum.
- Perhaps, is this your first date?
- Yoksa, bu senin ilk randevun mu?
So you gonna try to take me off the market on the first date, Pauline?
İlk buluşmada beni bu hayattan kurtaracak mısın yoksa?
And a first date is quite a milestone...
İlk buluşma genç bir bayan için...
I tell you what, you really do want this first date, don't ya?
Ne var biliyor musun, benimle çıkmak için can atıyorsun, değil mi?
You still owe me that first date.
Bana hâlâ bir randevu borçlusun.
- You let him do you on the first date.
İlk buluşmada izin veriyorsun.
I know it's psycho getting you a present on the first date, but -
Biliyorum daha ilk randevumuzda hediye almak delice ama...
No, I'm a very specific British pervert, which is why you fell in love with me from our first date.
Hayır. Ben kim olduğu belli bir İngiliz sapığım, sen de o yüzden bana... -... ilk randevumuzda aşık oldun.
You had your first date at Grand Central Station.
İlk randevunuz Grand Central'da mıydı?
This is our first date.
Bu bizim ilk buluşmamız.
The other day I had the best second first date a man could ever have.
Geçen gün bir erkeğin yaşayabileceği en güzel ikinci ilk buluşmayı yaşadım.
We fell in love on the very first date.
İlk randevumuz da aşık olduk.
Look, normally, I don't syncopate on the first date, but...
İIk randevuda ritim değiştirmem aslında ama...
You went from Lady and the Tramp "all die" in 30 seconds. Do not talk about it on the first date, right?
- Senin herkesin ölmesi teorine
Well, how about we skip the clumsy first date where you don't even know if it's okay to kiss me because really you're not even sure we're actually on a date?
Bir randevu olup olmadığını bilmediğin için beni öpmenin iyi mi olacağını bilmediğinden ilk günü atlasak nasıl olur?
After, my dad started teasing me about my first date, the way dads do.
Sonra babam ilk randevum hakkında bana takıldı, babaları bilirsiniz.
But you gotta admit, it was one pretty exciting first date.
Ama kabul etmelisin ki, çok heyecanlı bir ilk buluşmaydı.
You did this for me on my first date.
Benim için yapmıştın ilk randevumda
He actually took this on our first date.
İlk buluşmamızda almıştı bunu.
On our first date, he took me rollerskating!
İlk buluşmamızda, patenle kaymaya gitmiştik!
I told him on our first date that I wanted to go there ever since I was a kid. And you got a second date?
- Ve ikinci kez de çıktınız.
- Have our first date.
- İlk kez çıkacağız.
I'm excited, I'm on a first date.
İlk defa çıkıyoruz.
What an exciting first date!
Ne heyecanlı bir ilk randevu!
I didn't want you to think I'm the kind of girl that falls into bed on the first date.
İlk buluşmada yatağa atılan kızlardan olduğumu düşünmeni istemedim.
My first date with Gloria was on a carousel in Baltimore.
Gloria ile ilk buluşmam Baltimore'daki bir atlıkarıncadaydı.
This isn't our first date, Ray.
Bu senle ilk buluşmamız değil, Ray.
It's not really the story for a first date but, um... that piece of music... saved my life.
İlk buluşmada anlatılacak bir hikâye değil ancak bu müzik parçası hayatımı kurtarmıştı.
I don't make love on the first date.
İlk buluşmalarda yatağa girmem.
But this is just really our first date, so...
Bu, bizim ilk gerçek buluşmamız, ondan -
My first gig was in full swing, and as Simon searched for his date,
İlk konserim capcanlıydı. Simon sevgilisini ararken ben de partinin tadını çıkarıyordum.
Is it weird to bring a date to a first birthday party?
İlk doğum günü partisine çıktığını getirmek garip midir?
For the first time, my life had a definite end date.
İlk defa, hayatımın ne zaman sonlanacağına dair kesin bir tarih belirmişti.
First date.
- İIk gün hem de
You got a prom date, and this is the first we're hearing about it?
Balo randevun var ve bizde bunu şimdimi duyuyoruz?
Trav, our last date was watching the first season DVD of Community and staying up all night watching nine Emilio Estevez movies.
Trav, son randevumuzda "Community" dizisinin ilk sezonunu seyrettik ve bütün gece uyumayarak Emilio Estevez'in 9 filmini izledik.
And I'm doing you a favor by telling you that Blaine... is the first of a long line of conflicted men that you will date... that will later turn out to be only the most flaming of homosexuals.
Ben de sana, Blaine'in çıkacağın çelişki içinde olan ve ileride homoseksüel olduğunu ortaya çıkacak birçok erkekten ilki olduğunu söyleyerek bir iyilik yapıyorum
First date?
- İlk randevu mu?
Wow. I've just had my first bad date.
İlk kötü randevumu şimdi yaşadım.
First things first- - how do I date you?
Her şeyden önce, seninle nasıl çıkabilirim?
But first, I have a date with some chicken.
Ama önce bir tavukla randevum var.
- It was actually Ben and Rachel That set up ethan and bianca on their first blind date.
- Aslında Ben ve Rachel ilk kez Ethan ve Bianca'nın ilk görüşmesinde tanışmışlardı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]