For what you did tradutor Turco
5,319 parallel translation
I wanted to thank you for what you did earlier.
Ben bugün yaptıklarınız için size teşekkür etmek istedim.
Mr. Whelan, thank you for what you did for Madison.
Bay Whelan, Madison için yaptıklarınızdan dolayı minnettarım.
Reverend Ruth will be in debt for the rest of her life to pay for what you did.
Yaptığını ödemek için Vaiz Ruth hayatının sonuna kadar borç içinde yaşayacak.
That means you answer for what you did and anything he did.
Bunun anlamı senin yaptığın ve onun yaptığı her şeyi söyleyeceksin.
Thanks so much for what you did.
Yaptığın şey için çok teşekkür ederim.
When we were in mom's office that day, you could have taken responsibility for what you did, but instead you stayed quiet and let mom throw her whole career away.
O gün annemin odasında otururken yaptığın şeyin sorumluluğunu üstüne almalıydın ama bunun yerine sessiz kaldın ve annemin tüm kariyerini bir kenara bırakmasına neden oldun.
And every night since then he gave me a punch in the head and said : "This is for what you did with your mother, murderer".
Her gece bar dönüşü kafama yumruk atar ve "Bu annene yaptıklarından dolayı, katil" derdi.
I took responsibility for what you did!
- Tabii ki de önemli. Yaptığın şeyin sorumluluğunu aldım!
( laughs ) You worry you're gonna have to answer for what you did undercover.
Gizli görevdeyken yaptığın şeyler yüzünden hesap vermen gerekecek diye korkuyorsun.
You will be punished for what you did.
Yaptığın şey için cezalandırılacaksın.
You think "I'm sorry" makes up for what you did?
Sence "özür dilerim" demek yaptığını telafi ediyor mu?
I'm filing a civil suit, seeking damages for what you did to me.
Bana yaptıkların yüzünden tazminat davası açacağım.
That's why you did what you did for me.
Benimle çalışmayı da bu yüzden kabul ettin.
What exactly did you do for her?
İhtiyar için tam olarak ne yaptınız?
What did you have for your dinner?
Yemekte ne yedin?
But I cannot for the life of me Understand what your side of the story would be To cause you to do what you did to him.
Ama ne kadar uğraşırsam uğraşayım hikâyedeki senin tarafını ona bunu neden yaptığını anlayamam.
I'm so sorry... For what daniel did to you.
Daniel'ın sana yaptıkları için çok ama çok üzgünüm.
What treasure did you leave for him this night?
Bu gece onun için hangi hazineyi bıraktın?
What did you have? For breakfast?
Kahvaltıda ne yedin?
You did what you needed to do for yourself.
Kendin için ne yapılması gerekiyorsa onu yaptın.
And whatever you do, however you do it, however you imagine your child's life, or what kind of parent you'd be, 29 years later, he's in some shrink's office accusing you of some stupid thing that you said or did that for the life of you you can't remember saying or doing.
Ve ne yaparsan yap, nasıl yaparsan yap çocuğunun hayatını nasıl düşlersen düşle, nasıl bir anne olacağını düşünürsen düşün 29 sene sonra bir psikiyatristin odasında sen ne kadar çabalasan da seni, yaptığını veya söylediğini hatırlamadığın bir şeyle suçlarlar.
! Oh! What did you do that for?
Ne bok yemeye yaptın bunu?
I appreciate what you did for me with Ivan, and I trust your abilities in the field.
Benim için orada yaptığın şeye minnettarım ve sahada yapabileceklerine güveniyorum.
It's not easy for a kid like you to take on what you did, so I'm gonna take it on for you.
Yaptıklarını üstlenmen senin gibi biri için kolay değil. Ben senin yerine üstleneceğim.
You owe it to Deb to make him pay for what he did.
Yaptıklarını o herife ödetmek Deb'e borcun senin.
What did you bring for lunch?
Öğle yemeği için ne getirdin?
Did you find what you were looking for?
Aradığın şeyi buldun mu?
I mean, what exactly did he do for you?
Tam olarak ne iş yaptı sizin için?
What did you do for hot water?
Başına açtığın iş ne olacak?
He came in here wanting an explanation for why you did what you did, and you threw gas on the fire.
Buraya yaptığın şey için bir açıklama bekleyerek geldi ve sen yangına körükle gittin.
What the hell did you do that for?
Bunu neden yaptın?
Don't you dare say that you were doing this for me,'cause we both know what person in this house you did it for,
Sakın bunu benim için yaptığını söylemeye cüret etme. Çünkü bu evdeki hangi kişi için yaptığını ikimiz de biliyoruz ve o kişi ben değilim.
We both know what person in this house you did it for, And it wasn't me.
İkimizde bu evdeki hangi şahıs için bunu yaptığını biliyoruz, ve o ben değildim.
And what did you bring for the hunt, Tito?
Ve avı, tito ne için getirdin?
So did you come here for caffeine, or are you finally gonna tell me what's going on with you?
Buraya kafein için mi geldin yoksa olanları anlatacak mısın artık?
I know what you did when you went looking for me.
Beni aramaya çıktığında ne yaptığını biliyorum.
So instead of coming down on me for what I did to Louis, why don't you start worrying about all the lives that Logan Sanders is gonna destroy if that happens?
Louis'e yaptığım şey yüzünden üzerime gelmektense Logan Sanders'ın hayatlarını mahvedeceği insanlar için neden endişelenmiyorsun?
How did you know who's coming and for what?
Kimin, ne için geldiğini nereden öğrendiniz?
What did you have for lunch?
- Öğle yemeğinde ne yedin?
What did you do that for?
Bunu neden yaptın?
Yes, I did, and before you tell me this is what we brought Malone in for- -
Evet, gittim ve yine bu iş için Malone'u aldık diyeceksen -
Brett, I know you guys feel like you owe Liam some payback for what he did but could you just hold off for one night?
Brett Liam'a yaptıklarını ödetmek istediğinizi biliyorum ama bunu bir gecelik erteleyemez misiniz?
Listen, Nick, did you get what I brought to your house for you?
Nick, senin için evine getirdiğim şeyi aldın mı?
I know what you did for me.
Benim için ne yaptığını biliyorum.
I know what you did when you went looking for me.
- Sen ne demek istiyorsun? Beni aramaya çıktığında neler yaptığını biliyorum.
I know what you did for Jamal.
Jamal için ne yaptığını biliyorum.
You had her for five months and you did nothing, because of what?
5 ya boyunca elindeydi ve hiçbir şey yapmadın, niye?
What you did for me back there? It was unnecessary.
Benim için orada yaptığın şey gereksizdi.
Let people know what you did wrong and ask for forgiveness.
İnsanlara yaptığınız hataları anlatın ve af dileyin.
- What can I do for you? - We did.
- Senin için ne yapabilirim?
You hate me for what I did. I get it.
Yaptığım şeyden dolayı benden nefret ettin, bunu anlıyorum.
for what 4177
for whatever reason 151
for whatever it's worth 46
for what it's worth 577
for what purpose 109
for what reason 115
what you did today 21
what you did was wrong 16
what you did 156
what you did back there 16
for whatever reason 151
for whatever it's worth 46
for what it's worth 577
for what purpose 109
for what reason 115
what you did today 21
what you did was wrong 16
what you did 156
what you did back there 16
you did 4907
you did it 1578
you didn't know 451
you didn't answer me 17
you didn't answer 45
you didn't get it 40
you did well 217
you didn't 2413
you didn't have to 199
you did great 231
you did it 1578
you didn't know 451
you didn't answer me 17
you didn't answer 45
you didn't get it 40
you did well 217
you didn't 2413
you didn't have to 199
you did great 231
you didn't tell me 114
you didn't answer my question 88
you didn't like it 52
you didn't see anything 59
you didn't do it 92
you didn't call me 25
you didn't ask me 19
you didn't let me finish 59
you didn't do anything 146
you didn't call 40
you didn't answer my question 88
you didn't like it 52
you didn't see anything 59
you didn't do it 92
you didn't call me 25
you didn't ask me 19
you didn't let me finish 59
you didn't do anything 146
you didn't call 40