English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ F ] / Frustrated

Frustrated tradutor Turco

1,561 parallel translation
Then you're frustrated because you're not getting intelligence from a prisoner that you believe is guilty and has intelligence to give you.
Ve elbette ki, suçlu olduğuna inandığınız bir mahkumdan istihbarat alamıyordunuz, bu nedenle sarsılmış haldeydiniz.
She said she got very frustrated by this, and grabbed him by the sides of the face, And sort of turned him to face her and look at her, and take her seriously.
Bunun onu deliye çevirdiğini söylemişti ve onun kafasını tutup kendine çevirdi, yüzüne bakmasını ve kendini ciddiye almasını istedi.
You just witnessed a frustrated captain of the loosing team attack the media violently.
Takımı kaybettiren kaptanın, medyaya saldırmasına şahit oldunuz.
She was just frustrated.
Kız sadece üzülmüştü.
I was... I was really frustrated.
Gerçekten hayal kırıklığına uğramıştım.
I got frustrated and thought I would get some shock laughs.
Hayal kırıklığına uğramıştım ve şok bir espri yapmaya çalışıyordum.
You know, I was just... thinking about the money from the robbery and how frustrated I am that they didn't find it.
Bilirsin. Ben soygunda kaçırıIan ve henüz bulamadıkları parayı düşünüyordum.
Why I'm getting frustrated now is because my client told me that he loved it, had me set in motion plans to put him in it and then pulled back at the last second.
Neden umutsuzlanıyorum ki çünkü müşterim bana senaryoya bayıldığını söyledi, bununla ilgili planlar yapmam için beni teşvik etti ve son saniyede vazgeçti.
Do we look like frustrated wives?
Bunalıma girmiş diş doktoru karılarına mı benziyoruz?
It's totally selfish to wait at home, frustrated, expecting someone else to make you happy all the time.
Bütün gün boyunca evde oturup birinin gelip seni mutlu etmesini beklemek, çok egoistçe bir davranış!
I was so frustrated.
Çok kızmıştım.
I feel the need to expend some frustrated energy.
Hayal kırıklığına uğramış hissediyorum.
And I knew he was frustrated with me, and I was definitely frustrated with him, and finally he snapped, and we started bickering, and it was nice.
Onun bana sinir olduğunu biliyordum,... ben de ona kesinlikle sinir oluyordum ve sonunda patladı, tartıştık, güzeldi. - Ah.
You look frustrated.
Yıkılmış gözüküyorsun.
It's complicated You might get frustrated
Biraz karmaşıktır Kafanız karışabilir
Sometimes I get frustrated that I don't have as many options, but I think I'd be terrified if I had as many as you do.
Bazen fazla seçeneğim olmadığı için çaresiz kalıyorum, ama senin kadar çok seçeneğim olsa dehşete düşerdim herhalde.
Now you must realize that there are thousands upon thousands of frustrated, angry people, such as yourselves, just waiting to unleash a fury that will eradicate the malignancies that blight our beautiful city.
Şunun farkına varmalısınız, burada tıpkı sizler gibi hayal kırıklığına uğramış, binlerce öfkeli insan güzelim şehrimizi bozan bu habis tümörü söküp atacak öfkenin zincirlerinden kurtulmasını bekliyor.
I was frustrated when I realized that this movement was, you know, still the same bunch of brain-dead metal-heads.
Ben bu hareketin birkaç beyin ölümü gerçekleşmiş metalciler tarafından yapıldığını duyunca hayal kırıklığına uğradım.
He's frustrated at work.
- İşte yıpranıyor.
Frustrated at work?
- İşte yıpranıyor mu?
When I get frustrated, or irritated or... angry, I come up here and I just smell all my candles!
Hayal kırıklığına uğradığımda ya da bir şeylere gıcık olduğumda veya... kızdığımda, hep buraya gelirim ve bütün mumlarımı koklarım.
Yes, I mean if the unit's performance or lack thereof has left you frustrated...
Evet, yani eğer aletin performansından memnun kalmadıysanız...
Look, I'm just frustrated, you know.
Dinle, kendimi engellenmiş hissediyorum.
She must have been frustrated... having such a smart younger brother!
Böyle bir kardeşi olduğu için kendini hakkı yenmiş gibi hissediyor olmalı.
But you were frustrated.
Ama hüsrana uğramıştın.
I am a frustrated middle class boy who'll sacrifice myself for the scene.
sahne için kendini feda etmiş, orta sınıftan hüsrana uğramış bir gencim.
I know you're frustrated but we can't stop now.
Biliyorum açığa çıktın, ama şuan duramayız.
We've had our arguments now and then but it seems like now she is constantly frustrated with me.
Ara sıra tartışıyorduk ama bu kez bana gerçekten sinirli gibi.
Caleb if I ask you why you're so frustrated with Catherine what would you say?
Caleb sana Catherine'e karşı neden böyle sinirli olduğunu sorsam bana ne cevap verirsin?
His mechanized yarn-baller not only gave a generation of frustrated grandmothers the means to make unwanted gifts, at the age of 19, it was the first of countless inventions that made Gustav Hofer his first of countless millions.
Mekanize yün topu yapıcısı boşuna didinmiş büyükannelere yeni bir nesil vermekle kalmayıp istenilmeyen hediyeler yapmanın mânâsını da vermişti. 19 yaşındayken, sayısız icatlarından ilki Gustav Hofer'i sayısız milyonların sahibi yapacaktı.
I'm frustrated, too.
Ben de bundan rahatsızım.
You're frustrated, but you need to ask yourself...
Yılgın olmanızı anlıyorum ama kendinize...
And I was very frustrated about that.
Ben ise harekatla ilgili pek ümitli değildim.
Frustrated.
Hüsrana uğradım.
She just gets frustrated. She doesn't know her own strength.
Sadece kafası karışıyor, kendi gücünü bilmiyor.
I'm frustrated.
Tükendim artık.
Just tell me how you feel- - Frustrated!
- Bana ne hissettiğini söyle. - Öfke.
After that, everything changed. When Adrian was eight, his father, Jack, a frustrated linen salesman, told the boys he was heading out to pick up some Chinese food.
Adrian sekiz yaşındayken başarısız bir satıcı olan babaları Jack oğlanlara, biraz Çin yemeği almak için dışarıya çıktığını söyledi.
Then we realized, you frustrated us the way only family can, so we decided To forgive you too.
Sonra bizi, sadece aile üyesi gibi hayal kırıklığına uğrattığını fark ettik. Seni de affetmeye karar verdik.
I had a corderoy couch, that couch was my bitch I just fucked it all day, just humping with no results just frustrated.
Benim orospumdu... Bütün gün sikerdim. Sonuçsuzca pompalardım.
I was like, "What does that mean?" She says, "I'm kinda weird, I get turned on when a guy just gets frustrated and just holds me down and fucks me, like that's a big turn on for me."
"Bu da ne demek?" dedim. "Ben biraz garibim. Karşımdakinin sabırsızlanıp beni zorla sikmesinden hoşlanıyorum." dedi.
No, I'm frustrated and annoyed.
Hayır, hayal kırıklığına uğradım ve sinirliyim.
All my coworkers are frustrated failed writers.
Tüm çalışma arkadaşlarım boşuna çabalayan başarısız yazarlar.
Now listen, I know this Scanlon thing has got you frustrated.
Dinle, bu Scanlon konusunun keyfini kaçırdığını biliyorum.
Michael May inhabits a weird world between blindness and sight frustrated by his lack of visual memory.
Michael May görsel hafızasının eksikliği yüzünden görmekle kör olmak arasında garip bir dünyada yaşıyor.
I understand you're frustrated.
Sinirlenmenizi anlıyorum.
They seem a little frustrated.
Didinip duruyorlar işte.
'This is probably how he felt - frustrated and horny.'
Herhalde o da böyle hissetti. Hüsran dolu... ve azgın.
And here I thought the Brits were all frustrated sexually and repressed. We found something.
Ve ben de tüm İngilizleri, cinsel yönden ezilmiş ve yılmış sanırdım.
I'm not frustrated.
Kızmadım.
The others were growing increasingly frustrated and bitter.
Diğerleri giderek sinirlenmeye ve umudunu kaybetmeye başlamıştı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]