English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ G ] / Gun firing

Gun firing tradutor Turco

165 parallel translation
Then if we are already covered, why on earth bother spending all this money on a burglar... ( GUN FIRING )
Sigorta her şeyi kapsıyorsa ne demeye paramızı hırsız alarmına...
By the way, your committee did see the gun firing, I take it.
Bu arada komite üyeleri topun ateş edişini gördü diye tahmin ediyorum.
No, we did not see the gun firing.
Hayır, topun ateş edişini görmedik.
( GUN FIRING )
( SİLAH SESİ )
You know, a fella's got to look at the sunny side of things all the... ( GUN FIRING )
Yani, insan her şeye iyi tarafından bakmayı... ( SİLAH SESLERİ )
( GUN FIRING )
( SİLAH SESLERİ )
- Go! - [Machine Gun Firing]
Gidelim.
( GUN FIRING )
Çeviri :
I got carried away one time and got out in front of the gun, shooting the gun firing, and that was a big mistake, because the muzzle blast got me and knocked me about 40 feet, ass over tea kettle.
Bir keresinde kendimi kaptırdım ve topun ateş edişini çekmek için topun önüne geçtim. Büyük bir hataydı. Topun ağzındaki patlama beni 12 metre uzağa fırlattı.
[Machine Gun Firing]
[Machine Gun Firing]
The turret works, and we will be having the gun firing... ... with the special effects, with the full ricochet.
Taret çalışıyor ve, özel efektler sayesinde tüm sekmeleriyle atışlarımızı sağlıyoruz.
I think some more of her equally full-lipped friends are here. [Imitates gun firing]
Dudakları onun kadar dolgun olan arkadaşları geldi galiba.
Somewhere down the line, there was always a gun firing, a man falling.
Her zaman hatların birinde, ateş eden ve vurulan biri vardı.
I got a beautiful shot of the gun crew firing at the submarine. But the best of all was in the boat, here, with Joe.
Denizaltı mürettebatının ateş açtığı çok güzel bir sahne yakaladım ama en iyisi burada Joe ile birlikte çektiğimdi.
I must apologize, Your Honor, for the use of theatrics in this presentation... but there's a defect in the firing pin of this gun.
Sayın Yargıç, bu gösterimdeki teatral kullanım için özür dilerim ancak bu tabancanın ateşleme iğnesinde bir bozukluk var.
If that saucer stays in firing range we may be able to give the gun its first real test.
Bu daire atış menzilinde kalırsa silah ilk gerçek sınavını verecek.
It was Salas'reason for firing the gun.
Salas'ın silahı ateşleme nedeniydi.
Don't you remember firing the gun?
Ateş ettiğini hatırlamıyor musun?
The firing must have been a 21 - gun salute.
Ateş açmanız da, 21 pare top atışını temsil ediyor olmalı.
A gun for firing round corners.
Köşelerden ateş edebilen bir silah.
When I came by, he woke up, jumped up and started firing his gun.
Ben geçerken uyandı, fırladı ve ateş etmeye başladı.
He stole that gun that's been firing on us, that killed my husband, that will kill all of you.
Bize ateş edilen o topu... bu adam çaldı.
Killing doesn't mean getting Buck Jones's gun and firing "bum"!
Bildiğin öldürmek değil. Öyle Buck Jones'un silahını alıp sonra ateşleyip "bum"!
The gun that was still firing yesterday.
Bu silah dün hala ateş ediyordu.
The gun was firing!
Silah ateş etti.
What the hell you firing off your gun for, with the sheriff breathing down our necks?
O zaman neden kurşun atıyorsunuz? Zaten Şerifin nefesi ensemizde.
I fine that man two bits for firing a gun in a public building.
Bu adama kamu binasında ateş etmek suçundan ceza veriyorum.
[Gun firing]
Ah...!
( GUN FIRING ) You have illegally broken and entered this domicile which is actually a covert CIA operation. DISHPAN ON TAPE :
Teslim olun!
Did you check your gun, make sure you're just firing blanks?
Silahını kontrol ettin mi, kuru sıkı attığından eminsin değil mi?
If he'd just talk things out with people instead of firing that big gun of his.
Eğer insanlarla sorunları çözmek için büyük silahını çekmek yerine onlarla konuşsa?
And you never saw the man firing'the gun?
Ateş eden adamı hiç görmediniz mi? - Hayır, efendim.
The firing pin in your gun was made of... yup... zinc.
Silahının ateşleme pimi neyden yapılıyor... yup... çinko.
( gun firing ) ROY!
Roy!
The gun's firing, but for no reason.
Silah ateş ediyor ama hiç bir neden yok! ?
For being the best we can do, that forward machine gun is not in a terrible firing position.
Elimizden gelenin en iyisini yapabilmek için makinelileri berbat noktalarda mevzilendirmemeliyiz.
Their gun crews'll be firing at us.
Topun başındakiler bize ateş açacaktır.
You are now firing a gun at your imaginary friend near 400 gallons of nitroglycerin!
Hayali arkadaşımı vurayım derken 1500 litre nitrogliserine ateş etmeye başladığının farkında mısın?
October with a march past our glorious flag and the firing of this gun.
Her Ekim bir marşla şanlı bayrağımız geçecek ve bu silah ateşlenecek.
Was someone firing a gun?
Biri ateş mi etti?
They're so confused, they're firing on the third gun!
O kadar şaşkınlar ki, üçüncü silaha ateş ediyorlar!
[Paintball gun firing ] [ Grunts] Um...
Tanrı'ya inanır mısın, bilmiyorum, Doug ama biraz dua etmek iyi olacak galiba.
You saw him firing the gun in the club?
Kulüpte ateş ettiğini gördün mü?
Stop playing a gangster and I will stop firing my gun
Gangstercilik oynamayı bırak ve silahımı ateşlemeyi durdurayım
I grabbed a machine gun and I started firing.
Sonra uyandılar.
Even in this desperate situation she never forgot the gun's firing range.
Bu kadar caresiz bir aninda bile silahin menzilini aklinda tutmayi basarmisti.
( GUN FIRING ) Go!
Yürü!
Firing pin and breech face impressions from the gun you purchased last year are... in the system.
Geçen sene satın aldığın silahın ateşleme iğnesi * ve Kama payı boşluğu * izleri sistemde kayıtlı.
- You remember Ash firing his gun?
- Ash'in ateş ettiğini hatırlıyor musun?
There's nothing sexier than when you're firing a gun.
- Ne? - Silah kullanmak kadar seksi.. ... bir şey olamaz.
- What? - You firing the'aack - ack'gun?
Beyaz mı kullanıyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]