Hander tradutor Turco
95 parallel translation
He got in me way and I gave him a back-hander.
Yoluma çıktı, ben de kaşıntısına son verdim.
Speculation is running high among Yankee followers as to the possibility of trading away the great right-hander Hank Moonjean for three unknown young players and an undetermined amount of cash.
Yankee taraftarları arasındaki söylentilere göre, sağ elini en iyi kullanan oyunculardan Hank Moonjean'in adı duyulmamış üç genç oyuncu ve belirsiz bir miktar para karşılığında takas edilebileceği belirtiliyor.
Next right-hander takes us into the east wing.
Sonra sağa dönersek doğu kanadına ulaşırız.
And on the mound, the left-hander, Al Downing.
Al Downing atıcı tümseğinde, solaklar bölümünde.
Did fighting a left-hander throw you off?
Solunu kullanması seni şaşırttı mı?
No, I'll save my left-hander for Saturday.
Hayır, hayır. Solak oyuncumu Cumartesi için saklıyorum.
He's gonna go fora left-hander.
Oyuna solak atıcı sokacak.
- They, of course, were doing a two-hander.
- Onlar elbette iki bakımlı çalışıyorlardı.
Followed by a left slow hander.
Solda şeritte yavaş gidiyor.
I'll give her a right-hander.
Ona bir sağ kroşe uzatacağım.
" Sources say that the kid, a left-hander, is tall, handsome,
Aldığımız haberlere göre The Kid'in solak olduğunu söylüyorlar.
He's a good-lookin'kid, a way with the women, dresses like a dandy, and he's a left-hander.
İri biri ve kadınları seviyor iyi giyiniyormuş ve sol elini kullanıyormuş.
Trying to put the stop on the Yanks will be Eddie Harris, the tribe's veteran right-hander.
Yankees'e karşı tecrübeli oyuncu Eddie Harrys'le başlanacak.
You're a left-hander... and so is the pitcher.
Evet. Sen solaksın ve atıcı da öyle.
Gates launches a running one-hander.!
Gates hareketliyken tek elle atıyor.!
A right-hander. Let's see...
Sağ elini kullanan biri.
- was written by a right-hander.
-... yazıldığını söylemişti.
You had to be a right-hander. I guess no one orders southpaws anymore.
Sağ elini kullanmalısın çünkü artık kimse solak nesli istemiyor.
But standing in their way is the great veteran right-hander of the Tigers, Billy Chapel.
- Yollarında duran tek şey Tigers'ın inanılmaz bir sağ kola sahip tecrübeli atıcısı, Billy Chapel.
And the Yankees are now on the phone talking to the bullpen. And they get a left-hander up.
Yankee'ler şu anda kulübeden telefon görüşmesi yapıyorlar ve solak bir tutucuyu oyuna sokuyorlar.
That's Amitabh Bachhan. He shoots with his left hand! He's a born left hander.
O solak olarak doğmuş Sen sağlak olarak doğdun.
You're born a right hander.
Dikkat et! Kapa gözlerini.
- Father Ryan is probably... getting a back hander off the Jew boys.
- Peder Ryan olasıdır ki... Yahudi oğlanlardan komisyon alıyordur.
They roar toward the first turn, a right-hander, a treacherous gate.
İlk viraja doğru ilerliyorlar, sağa tehlikeli bir dönüş.
A hard throwing right-hander from Wichita State.
Wichita Eyaleti'nden sıkı bir atıcı.
That's 11 strikeouts for the hometown left-hander.
Solaktan 11 süper atış.
The Phillies are going to bring in the young left-hander the rookie just brought up from the minor leagues, Ryan Dunne.
Phillies genç solağı oyuna sokacaklar küçük ligden yeni gelen Ryan Dunne.
The rookie left-hander Dunne looks in to his veteran catcher for the sign.
Çaylak solak Dunne işaret için tecrübeli tutucuya bakıyor.
- - The left-hander from Big Lake, Texas.
Bu bizim koç, Teksas Büyük Göl'den.
Loves charging big waves and has taken first place at Teahupoo, another barreling left-hander in Tahiti.
Sağ ayak önde sörf yapar, ki bu da Pipeline'da avantajdır. Büyük dalgalardan hoşlanır... ve Tahiti'de, soldan dalga alan
Why don't you put in a left-hander.
Neden solak birini oyuna sokmuyorsun?
It's hard to force a left-hander to write with the right. They do everything backwards and it makes reading harder.
Aslında solak birine sağ eliyle yazmayı öğretmek kolay değil çünkü ters elle yazmayı öğrenmek, yazma işini bayağı zorlaştıracaktır.
Will this at-bat, July 29, 1995, against the rookie right-hander Billy Earll, be the historic moment when Ross joins only 20 other major leaguers in that elite 3,000-hit club?
Tarih 29 Temmuz 1995 ve karşısında çaylak atıcı Billy Earll var. Bu tarihi günde Ross sadece 20 oyuncunun girebildiği seçkin 3000 vuruş kulübüne girebilecek mi?
The right-hander from the stretch, checks the runners now, and here's the pitch.
Sağ elini kullanarak atacak. Koşucuları kontrol ediyor ve işte atıyor.
The right-hander Norton, one of the most competitive pitchers in the league, will do everything he can to avoid being a footnote in baseball history.
Sağ elini kullanan Norton ligin en iyi atıcılarından biri. Beyzbol tarihinde küçük bir not olmamak için elinden geleni yapacak.
This should be a two-hander.
İki güçlü karakter olmalı.
The left-hander had to stand on this side.
Sol elli olan, bu tarafı kullanmak zorunda.
OK, left hander in 100 yards, 50, now!
Pekala, 90 metre içinde sola,... 45, şimdi!
Are you right hander?
Sen sağlak mısın?
So, it looks like our right-hander sank a 20-foot birdie...
Yani görünüşe göre, sağlak oyuncumuz 20 puanlık bir atış yapmış.
How about a left-hander?
Bir solak atıcı isterim.
One-hander.
- N'aber! Tek elci!
The Cyclops, and the Hundred-Handers.
"Cyclop" lar ve "Hundred-Hander" lar.
Kronos had feared the powers of these Hundred-handers and the Cyclops so he'd locked them down into Tartarus.
"Hundred-Hander" ve "Cyclop" ların güçlerinden korkan Kronos onları Tartarus'un derinliklerine hapsetmişti.
He goes down and talks to the Hundred-handers and says,
Aşağı iner ve "Hundred-Hander" lara :
You've got the Hundred-handers over on one side that are ripping off huge hunks of mountain and throwing mountains at the other side. From the Titans you've got a lot of just brute force and brute strength.
Bir tarafta dağlardan koca kayaları koparan ve karşı tarafa fırlatan "Hundred-Hander" lar var, diğer tarafta ise sadece vahşi ve yabani güce sahip Titanlar var.
The Hundred-handers.
"Hundred-Hander" lar.
Using strict parameters, home invasion, after-dark stabbing, left-hander, no sexual component I found 85 murders resembling your killing.
Sert değişkenler kullanılıyor - - Haneye tecavüz, karanlık basınca, bıçaklama, Solak, cinsel bileşen yok- -
The Hundred-handers, prison guards of Tartarus.
Tartarus'un mahkum gardiyanları "Hundred-hander" lar.
Yeah, looks like a left-hander.
Aynen öyle. Solak biri olmalı.
I don't have a left-hander.
Solak oyuncum yok.