Hata tradutor Turco
29,081 parallel translation
I mean, I'm sure Barry made a lot of mistakes at first too.
Eminim Barry de başta bir sürü hata yapmıştır.
That was a grave mistake.
Çok büyük bir hata yaptınız. - Bir şeyin var mı?
I lived in it for a few months, until I realized that I made a big mistake, and I tried to reset the timeline, put things back to how they were supposed to be, but...
Birkaç ay o zamanda yaşadım. Sonra büyük bir hata yaptığımı fark ettim... ve zaman çizgisini sıfırlamaya çalıştım... herşeyi olması gerektiği haline döndürmye çalıştım. Ama...
You made a mistake, Barry.
Bir hata yaptın Barry.
Like I might have made a mistake.
- Hata yapmış gibi.
A mistake my boss will correct very soon.
Bir hata nedeniyle. Patronum yakında halledecektir.
I'm fine, you know, but'cause I have a history of mental illness, they send me home when I make one mistake.
İyi hissediyorum işte, fakat akıl hastalığı geçmişim olduğundan tek hata yapınca eve gönderiyorlar. - Tamam.
I feel like I just made a horrible mistake.
Korkunç bir hata yaptım gibi hissediyorum.
That doesn't make it your fault.
- Bu hata sende demek değil.
You know, when she understands that this romantic experiment was a mistake, she will focus on work and feel better, and you'll... get back on point as well, and Scorpion will be stabilized.
Bu romantik deneyimin bir hata olduğunu anladığında işine odaklanıp daha iyi hissedecek ve sen de eski haline döneceksin ve Scorpion dengesini bulacak.
Mm-mm! See? It's so wrong.
Büyük hata.
Look, I made a mistake.
Bakın, bir hata yaptım.
The guy made the mistake of turning his back on her.
Adam ona arkasını dönerek hata yaptı.
I-I-I don't know where I went wrong with him.
Onunla ilgili ne hata yaptım bilmiyorum.
I was wrong to lay into you so harshly, when you told me about Kurtz.
Bana Kurtz'ü anlattığında sana çok sert davranmakta hata ettim.
I'm sorry for everything... I have done that is wrong and everything wrong... I do next.
Yapmış olduğum ve yapacak olduğum ne hata varsa özür dilerim.
Noah thought the work they had done together was a mistake and thought it needed to be buried.
Noah, birlikte yaptıkları işlerin bir hata olduğunu Ve sonsuza kadar gömülü kalması gerektiğini düşündü.
No, I would've said you're making a huge mistake.
Hayır, dönülmez bir hata yaptığınızı söylerdim.
You really think we made a mistake?
Hata mı yaptığımızı düşünüyorsun gerçekten?
You didn't make a mistake.
Hata yapmadınız.
- Mistake.
- Hata.
Right, this is very complex work and any little error can cost us big time, so if you don't understand something, you need to ask for clarification.
Bu çok karmaşık bir iş ve en küçük bir hata bize çok zamana mal olur, o yüzden birşey anlamazsan açıklamamız için bize sormalısın.
- You are making a mistake here, honey!
- Hata yapıyorsun tatlım!
- No, no, you've made mistakes, Dad!
- Hayır, hayır hata yapan sensin Baba!
Okay, I guess they made a mistake then.
Peki, sanırım bir hata yaptılar o zaman.
I-I'm sorry. I made a mistake.
Özür dilerim, hata ettim.
I fear that trusting Konstantin was a mistake.
Konstantin'e güvenmenin hata olduğundan korkarım.
These shelves are filled with that mistake :
Buradaki raflar o hata ile dolu :
And a lot of mistakes.
Ve bir sürü hata.
- Wait, no, I made a mistake.
- Bekle, hayır, hata yaptım.
That's a big mistake, all right?
Büyük bir hata bu...
It could be a positional glitch in the ultrasound,
Ultrasondan kaynaklı konumsal hata olabilir.
I made a mistake.
Bir hata yaptım.
- I made a mistake.
- Bir hata yaptım.
- You make a lot of mistakes.
- Birçok hata yaptın.
Look, we all make mistakes.
Bakın, hepimiz hata yaparız.
- It's probably a mistake.
- Herhâlde bir hata oldu.
This is a mistake.
Bu bir hata.
You know who's sick, you know who's doing wrong.
Kimin hasta olduğunu, kimin hata ettiğini biliyorsun.
I intentionally made a mistake.
Bilerek bir hata yaptım.
One... We made one small mistake and lost everything.
Bir... küçük bir hata yaptık ve kaybettik.
You can screw up, you can fail, and so what?
Batırabilir, hata yapabilirsin. Ya sonra ne olur?
People don't make mistakes because they don't love you, Cameron.
İnsanlar seni sevmedikleri için hata yapmazlar, Cameron.
They make mistakes because they do.
Hata yaptıkları için yaparlar.
Soon it'll be hardware and handshake deals, endless troubleshooting and upgrades.
Çok yakında buraya bilgisayarlarımız kurulacak ve burada sayısız anlaşma, sonsuz hata düzeltmeleri ve güncellemeler yapacağız.
But going back to Green Bay would give you a shot at proving them front office fucks they made a mistake for ever letting you go in the first place.
Ama Green Bay'e dönmek sana onların müdüriyetine seni bırakmalarının büyük hata olduğunu kanıtlayacaktır.
- Sylvia made a mistake.
Sylvia bir hata yaptı.
Fuckin'"A," she did.
Lanet olası "bir" hata yaptı.
The Armenians would kill us if we got anything wrong.
Bir hata yapsaydık Ermeniler bizi öldürürdü.
Besides, if it's always the parents'fault, then I have to be responsible every time my son behaves like a pompous schmuck.
Ayrıca, hata hep ebeveynlerdeyse oğlum her şımarık züppe gibi davrandığında benim sorumlu olmam gerekir.
There's...
HATA KAYITLARI