English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ H ] / Having kids

Having kids tradutor Turco

797 parallel translation
Having kids seems to agree with you, you know?
Çocuk sahibi olmak sana yakışıyor, biliyor musun?
Love means getting married, having kids. I don't even know Who I am yet. - Who do you have to be?
Aşk, evlenmek ve çocuk sahibi olmak demektir ama ben daha kim olduğumu bilmiyorum.
Love, marriage, having kids.
Aşk, evlilik, çocuklar.
Yes indeedy. Seems like folks now have just stopped having kids.
Evet, ama galiba insanlar artık çocuk yapmak istemiyor.
Maybe this is why we're not having kids, huh?
Belki de bunlar yüzünden çocuğumuz olmuyordur, ne dersin?
Well, I come from a long line of people... who believe in getting married, having kids, raising a family.
Ben evlenip, çocuk sahibi olup bir aile oluşturmaya inanan bir dizi insandan biriyim.
It's not easy having kids now, with the war going.
Savaş zamanı çocuk büyütmek kolay değil.
I had this dream of meeting the right woman having kids.
Hayalim, bana uygun kadını bulup çocuklarımın olmasıydı.
My picture in magazines, having kids look up to me.
Dergilerde çıkan resimlerim, bana hayran çocuklar.
Start writing copy and having kids. I'd never get out of it.
Akşama kadar rapor yazıp çocuk bakacağım.
You learn how to avoid having kids.
- Nasıl korunacağını.
I'm not used to having kids on the set.
Sette çocuklar olmasına alışık değilim.
Yale, have you ever thought any more about having kids?
Yale, çocuğumuzun olması konusunda hala düşünüyor musun?
I get nervous sometimes about not having kids.'Cause... if you're over 35, if you have your first baby... all your tubes fall out or something.
Çocuğumun olmaması bazen beni endişelendiriyor. Çünkü... 35 yaşın üstünde ilk çocuğunu doğurursan... fallop tüplerin sarkarmış.
I'm not having kids.
Ben çocuk yapmayacağım.
You know it's funny you just like the woman and talk to me... about getting married and having kids, that's along ago?
Biliyor musun, bu çok komik. Uzun zaman önce bana evlenmekten ve çocuk sahibi olmaktan söz etmiyor muydun?
This is what I get for having kids!
Başıma bunlar da mı gelecekti!
I can even think about having kids.
Hatta çocuk bile yapmayı düşünebilirim.
I won't be having kids.
Çocuğum olmasını istemiyorum.
But I started talking about getting married and having kids... and maybe a goat and some ducks... and a little garden with fresh veggies. - You know how I love to chop and...
Bense evlenmekten, çocuk yapmaktan belki bir ördek ve ördekler ve - ve taze sebzelerin olduğu küçük bir bahçeden söz etmeye başladım.
What do you say? Having a little bite to eat with the kids.
Çocuklarla yemek yiyorduk.
The kids are having fun.
Çocuklar eğleniyor.
Imagine us having a tree like that, and the nicest kids in the world, I guess.
Böyle bir ağaca ve dünyanın en güzel çocuklarına sahip olmak rüya gibi bir şey sanırım.
- Having fun, kids?
Bakın.
I'd think seriously about all the things I used to laugh at, like having a wife and a home... and kids.
Bunun üzerinde ciddi biçimde düşündüm. Bir zamanlar güldüğüm, bir eşe, bir eve, çocuklara sahip olmak fikri üzerinde.
How many kids you having?
Kaç çocuk istiyorsunuz?
I suppose having 19 kids is carrying it a bit too far.
19 çocuk biraz abartı sanırım.
- The kids are really having a wonderful time.
- Çocuklar çok eğleniyorlar. - Biliyorum.
Kids having fun, burglars finding empty apartments.
Çocuklar eğleniyordur, hırsızlar boş evleri tespit ediyordur.
The kids must be having some kind of fun... It's a fun day.
Çocuklar eğleniyor olmalı orada.
There's a lot of people out there accusing me of having the fight fixed, accusing me of being a fake, and insulting my kids at school. That's why.
Beni şike ile suçluyorlar, sahtekar olduğumu söylüyorlar ve okulda çocuklarıma hakaret ediyorlar.
What you kids having?
Ne istiyorsunuz?
Their only stock-in-trade consists of having large numbers of ragged kids.
Sahip oldukları en önemli ticaret malları pejmürde dilenci çocukları.
And anyway, with rich kids... it doesn't happen so often anyway : Having bowlegs.
Neyse zengin veletlerde çarpık bacak bu kadar sık görünmüyor nedense.
I just hope these kids aren't having an adverse effect on you.
Umarım bu çocuklar sende ters bir etki yaratmazlar.
We're gonna expand this business... bring in some real sexy younger girls to dress up... instead of my wife, who's gonna be too busy having my kids.
Bu işi büyütüp çocuklarımı büyütmekle meşgul olacak olan karım yerine işi yapmaları için birkaç seksi genç kızı işe alacağım.
I plan on having six kids.
6 çocuk yapma planım var.
He just condemned a dozen kids, and he's having fun.
O, bir düzine çocuğu eleştirdi, kendisi bambaşka eğlencelerde!
Are you kids having a lovers'spat?
Sevgililer arasında anlaşmazlık mı çıktı?
you complain about not having anybody to play with, and you don't want to meet any new kids?
Sen oynayacak kimse olmadığından şikayet ediyordun, ve şimdi yeni çocuklarla tanışmak mı istemiyorsun?
well, it's good for my writing, but it's a little tough on jeff not having other kids around to play with.
Yazılarım için iyi, ama etrafta oynayacak başka çocukların olmaması Jeff için biraz zor oluyor.
Well, on the news lately, they've been having these stories about how some kids have been turning in their parents to the police for using drugs and stuff, you know?
Şey... Son günlerde haberlerde, ailelerini uyuşturucu kullandıkları için polise ihbar eden bazı çocukların hikayeleri vardı biliyor musunuz?
Just kids having fun.
Çocuklar eğleniyorlardı.
Having kids won't change that.
Çocuklarının olması bunu değiştirmeyecek.
When I had the kids, I decided to stop working and just devote myself to having the family and I've been very happy.
Çocuklar doğduğunda, çalışmayı bırakıp, kendimi aileme adamaya karar vermiştim. Bu karardan ötürü, hiçbir zaman pişmanlık duymadım.
They loved the idea of having us kids, but raising us didn't interest them much.
Çocuk sahibi olma fikrini sevdiler ama bizi büyütmek hiç ilgilerini çekmedi.
By the way, Stephanie's parents are having a cocktail party Sunday night... so I'II drop the kids off earlier than usual, Iike 2 : 30 p.m. Okay?
Bu arada, Stephanie'nin ailesi Pazar gecesi bir kokteyl partisi veriyorlar... Bu yüzden çocukları her zamnakinden önce bırakacağım. Saat 2 : 30 gibi tamam mı?
Are we having dinner, or is this just to tease me and the kids?
Akşam yemeği için mi yoksa çocuklarla bana eziyet mi edeceksin?
Well, Judy's having a party for all the kids who count, and I wasn't invited.
Judy bütün popüler çocuklar için bir parti veriyor ve ben davet edilmedim.
You kids having some trouble?
Başınız dertte mi çocuklar?
You kids having any problems?
Herhangi bir sorununuz var mı çocuklar?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]