He called it tradutor Turco
1,305 parallel translation
He called it il dire.
Buna "Il Dire" adını verdi.
Know what he called it?
Kitabın adını ne koymuş dersin?
He called it jahilliyah - a state of barbarous ignorance.
Buna cahiliye adını verdi ; insanlık dışı bir cahillik hali.
He called it "Ultimate Jihad Challenge".
Buna, Nihai Cihat Sorunu dedi.
He called it "Suspect Zero."
Buna "Sıfır Şüphe" diyordu.
About the shoe, it was a basketball shoe... an "Air Jordan," I think he called it.
Ayakkabıya gelirsek... Bir basketbol ayakkabısıydı. Bir "Air Jordan" dı.
Now, you told me that your wife said that he called it Ocean's 11.
Karının, onun buna Ocean'ın 11'i dediğini anlatmıştın.
He called it "Giving me the benefit of the dark."
Buna "Bana karanlığın kazancını vermek" derdi.
That's what he called it?
Bu bize söylediği şeydi.
He called it a kilt and sang all those Scottish songs, but we knew.
İskoç eteği olduğunu söylerdi İskoç şarkıları söylerdi ama biz bilirdik.
He called it a tracking filter.
Sisteme izleme filtresi adını vermişti.
- give me the "shkupit" he called it.
- bana vermenizi istedi.
Ueno Musicial School now it's called Art University while having night class there he studied vocality and compose by himself it's true?
... Ueno Müzik Okuluna. Şimdiki Güzel Sanatlar Üniversitesi... Akşam sınıfındayken kendi kendine şan ve kompozisyon çalışmış.
there was a jazz bar he often presented... en, named happ bar it's name called "DOUBT"
Gerçekten mi? Sık sık takıldığı bir caz bar varmış adı da "ŞÜPHE" ymiş.
God created the Earth and gave dominion over it to the crafty ape he called Man ;
Tanrı Dünya'yı yarattı ve İnsan adını verdiği yetenekli maymunlara hüküm sürmeyi bahşetti
- Oh, he'd hate it if I was there. You know, seeing him participating in some corporate ceremony like that, being called upstanding and responsible, it would kill him.
- Gidersem, onu törende izler ne kadar başarılı ve sorumluluk sahibi biri olduğunu dinlersem bu onu öldürür.
Christopher's out of town. I think Maureen called him and left a message but it doesn't matter because he's not here.
Galiba Maureen onu arayıp not bırakmıştı ama önemli değil, çünkü o yanımda değil.
I called Luke last night... and he said to get the truck back by two hours ago... so if I leave now, it's sooner than I planned.
Dün gece Luke'u aradım. İki saat önce kamyoneti teslim etmeliydim. Hemen yola çıkarsam, düşündüğümden daha önce oraya varırım.
My husband had that same stupid smirk on his face when he got back from Bally's, where, it turns out, he spent the weekend with Betsy Bennett, his so-called ex-girlfriend. Bally's?
Bally'nin yerinden döndüğünde kocamın suratında da aynı aptal sırıtış vardı, sonradan öğrendim ki, orada, haftasonunu Betsy Bennett ile geçirmiş, sözde eski kızarkadaşıyla.
Daddy, it's Mr. Fisher again. He's called, like, three times.
Baba, yine Bay Fisher aradı.
- At least it wasn't phone sex. He called me.
- En azından telefon seksi değildi.
He called in to have it towed... but when they got there, Hodges'car was already gone.
Bir çekici çağırmışlar ama çekici geldiğinde, Hodges'in arabası çoktan gitmiş.
But I called him the night before at his hotel it must have been 11 : 30 or so and he had already checked out.
Onbir buçuk civarı olmalı ve çıkışını yapmıştı. Umarım size söylemekle yanlış bir şey yapmamışımdır. Hayır.
It's almost as bad as the time he called you a poodle head.
Bu nerdeyse sana "fino kafa" dediği kadar kötü.
He had called it "the Great Society."
Bunu, Refah Toplumu olarak adlandırdı.
Kruilman called us and asked if we had time... and wanted to make some quick money and of course we wanted to be part of it so... he took us along to this rich Japanese man.
Kruilman bizi arayıp vaktimiz olup olmadığını... ve kolayca para kazanmak isteyip istemediğimizi sordu tabii ki biz de bu işe girmek istedik... bizi alıp şu zengin Japon'un yanına götürdü.
You don't see it. He tipped his pitch, and I called it.
- O atışını yaptı ve ben yakaladım.
But isn't it possible that he could've just called the wrong number?
Yanlış numarayı aramış olamaz mı?
I wish he'd called it out before we passed it.
Keşke geçmeden önce haber verseydi.
It's... And then he called, he called Henry.
Morgdan Trona'ya Hassan'ın bir fotoğrafını yolladılar.
If it was anybody else I called Franklin about he'd be walking down that hallway with a box full of personal photos and a fucking philodendron.
Ve senden başka kim olsa, b * klarını toplayıp... fotoğraflarını paketleyip, gidiyor olurdu.
He called because he hasn't found it yet.
Adam telefon etti çünkü o da bulamadı.
He called me... Asking me to return it.
Beni aradı geri vermemi rica etti.
Well, it seems that this guy Kelly paid off... some bent doctor called Fowler to pinch-hit for your guy all these years. He's been covering'up for him ever since.
Yıllar boyunca, Fowler isimli ahlaksız bir doktora Johnny'yi orada göstersin diye rüşvet vermiş.
David assessed a potentially infectious agent, and per protocol, he remained at the site and called it in.
David potansiyel bulaşıcı bir hastalık olabileceğini düşünmüş, ve yönetmeliğe göre, burda kalıp alarm vermiş.
Got called me next day, said one of his guns was missing, he suspected Josh'd stolen it,
Ertesi gün gelip silahlarından birinin kaybolduğunu söyledi.
I'm guessing he's mental age is about... seven or eight. / Mm-hmm. It's called pre-logic.
Fanteziyle gerçeği birbirinden ayırmakta zorlanıyor.
He just called me and said, "Don't give it to Larry."
Beni biraz önce aradı ve "Larry'e tüyoyu verme" dedi.
I called back and said... if he wants the Harley, he has to take a picture on it.
Sonra ben de aradım ve... Eğer Harley istiyorsa, üstünde poz vermesi gerekiyor dedim.
- He called it delightful.
Enfes dedi.
He just called to gloat about this fellowhip he won... like I haven't already read about it in the American Journal of Astrophysics.
Kazandığı üniversite bursu ile hava atıyor... Sanki ben daha önceden American Astrofizik günlüğünde okumamışım gibi.
He didn't remember much - could've been because it was 2 AM when I called him, but?
Fazla bir şey hatırlamıyor, gerçi aradığımda sabahın ikisiydi ama...
That's why I suggest it might be better if he called you.
Bu yüzden, seni aramasının daha iyi olacağını düşündüm.
- Is it bad that he hasn't called yet?
Hâla aramaması kötüye mi işaret?
What was it he called you?
Ne demişti o sana?
It wasn't me he called spunk face.
Bana demedi. Ona çirkef suratlı demişti.
Yeah, and it was called Man from Atlantis, and he had like, webbed fingers...
Evet, Ona "Atlantis'ten gelen adam" diyorlar. Ve adamın parmakları perdeli...
Maybe if I told him they were called "space mobiles," he'd take to it.
Belki onlara "uzay aracı" dersem, bişeyler anlar.
He called the car service, cancelled it... stuffed her body into a scuba bag, took her down in the freight elevator.
Daha sonra, araba servisini arayıp iptal etti cesedini güzelce spor çantasına tıktı, yük asansörüyle aşağıya götürdü.
So I called Reese and he said he didn't have a problem with it.
Reese'i aradım ve onun için sorun olmadığını söyledi.
I'm lucky he called me on it.
Bunun için şanslıyım.
he called me 184
he called 129
he called you 64
called it 35
called it in 23
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
he called 129
he called you 64
called it 35
called it in 23
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it is good 116
it's okay 22028
it's ok 4874
it's warm 139
itchy 49
itis 22
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it is good 116
it's okay 22028
it's ok 4874
it's warm 139
itchy 49
itis 22
it's me 10254
italy 247
italian 217
it was 5878
it's not 5855
it's all right 8832
itch 25
it's about damn time 34
itself 24
items 25
italy 247
italian 217
it was 5878
it's not 5855
it's all right 8832
itch 25
it's about damn time 34
itself 24
items 25