English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ H ] / Her friends

Her friends tradutor Turco

4,863 parallel translation
I'm sure Emily shared those emails with her friends.
Eminim ki Emily o e-mailleri arkadaşlarıyla paylaşmıştır.
This is not the right place for your to be, around all her friends.
Onun tüm arkadaşlarının yanında olmak senin için iyi olmaz.
Just like her other friends.
Aynı diğer arkadaşları gibi.
- Until she realizes her friends are in jeopardy.
Ta ki arkadaşlarının tehlikede olduğunu öğrenene kadar.
I just thought that maybe she should hang out with her friends for a change.
Düşünmüştüm ki belki de arkadaşlarıyla beraber zaman geçirirse onun için iyi olur.
Did her friends from the bar see anything?
Bardaki arkadaşları bir şey görmüş mü?
You see her, uh, talking to anyone besides her friends?
Arkadaşlarından başka kimseyle konuştuğunu gördünüz mü? - Hayır.
You think her friends knew what she was planning?
Arkadaşlarının planlarından haberleri var mıydı sence?
Then I suggest you keep your mouth shut or I will send your love, the town pump of Litchfield, to a max facility where she will spend her days in a cage away from you and her mother and her friends until she delivers your child with her hands and feet cuffed to a bed.
O zaman sana ağzını kapalı tutmanı öneririm yoksa aşkını Litchfield Hapishanesi'ne gönderirim senden, annesinden ve arkadaşlarından uzakta günlerini harcarken elleri ayakları kelepçeliyken bebeğini kucağına alır.
I worry about her with her friends, with boys.
Arkadaşlarıyla olduğunda endişeleniyorum. Erkeklerle olduğunda.
I should introduce myself to her friends and...
Kendimi arkadaşlarına tanıtayım.
- My mom and her friends are getting together at the house for a group workout, and I was thinking maybe we could hang out.
- Annem ve arkadaşları Grup çalışması yapacakları için toplanıyorlar bende düşündümde belki ikimiz takılırız gece.
- Us hanging out or my mom working out with her friends?
- ya biz senle takılırız yada annem ve arkadaslarıyla çalışırız?
You know new guy comes along, girl drops her friends.
Bilirsiniz, yeni bir adam ortaya çıkar ve kız arkadaşlarından uzaklaşır.
Seek out her friends, her families.
Arkadaşlarının ve akrabalarının peşine düşün.
She is never gonna make bad choices with all of her friends watching.
Asla tüm arkadaşlarının önünde kötü bir karar vermek istemez.
But her friends hijack it, and ours have to stay dead?
Onların arkadaşı bu hakkı çaldı diye bizim arkadaşımız ölü kalmak zorunda mı?
♪ And all you fellas leave your girl with her friends ♪
# Ve beyler, arkadaşlarıyla bırakın sevgilileri #
♪ And all you fellas leave yo girl with her friends ♪
# Ve beyler, arkadaşlarıyla bırakın sevgilileri #
Aunt Kate and I ran into one of her doctor friends there...
Kate teyzemle beraber onun doktor arkadaşlarından birine rastlamıştık orada.
What, are we best friends now or something? Hmm? Cop shoots a nigga every 28 hours.
Ne, şimdi de kanka falan mı olduk? Her 28 saatte bir, bir zenci polis tarafından vuruluyor.
And we're gonna get that little head screwed on straight so you can bang my boss, and I can have a fish fry to honor my friends.
Ve o kafandakileri hallet Her şey yolunda gidecek, patronuma çakacaksın Ve arkadaşlarımı onurlandırmak için balık kızartması yapacağım.
Bonnie's best friends are single, which makes her single adjacent.
Bonnie'nin en yakın arkadaşları boşta. Bu da onu bekar yandaşı yapıyor.
A friends phase, where you, her friend, watch as she moves on with her life, finds a new boyfriend, perhaps a nice gentleman from a fraternity- - chance or Brock.
Onun hayatına devam edip, yeni bir erkek arkadaş bulduğu bir arkadaşlık aşaması. Belki de üniversite kardeşliklerinden Chance ya da Brock gibi bir delikanlı bulur.
Look... you're the one that said you were friends with her mother.
Bak... annesinin dostunuz olduğunu söyleyen sizdiniz.
He promised both his wife's best friends that he was leaving her for them?
İkisine de karısından onlar için ayrılacağına söz vermiş.
I think Amber Flynn, plus her two friends... they all got dumped by Troy, so they staged this burglary together so he got "accidentally" killed.
Bence Amber ve arkadaşları terkedilince bu soygun ile Troy'u kazara öldürdüler.
Speaking of... What do you think Klaus is gonna do when he finds out that you left him to suffer while you saved Hayley and her wolf friends?
Lafı açılmışken sence Klaus, onu kurtarmak yerine Hayley ve kurt arkadaşını kurtarıp onu o hâlde bıraktığını öğrenince ne yapacak?
Why are you friends with her?
Neden onula arkadaşsın?
My wife will always have the best stories to tell her lady friends at lunch.
Benim eşimin bayan arkadaşlarına yemekte anlatmak için her zaman en güzel hikayeleri olacak.
And here they are, her and her friends getting off the plane.
Arkadaşlarıyla uçaktan iniyor.
Amber and her three friends here are all undergrads at Central Chicago University.
Amber ve 3 arkadaşı Chicago Merkez Üniversitesinde öğrenci.
We see this as the end of an incredible journey we made as friends. It just feels right.
Biz bunu dostlar olarak başladığımız harika bir yolculuğun sonu olarak görüyoruz,... ve her şeyin yolunda olduğunu hissediyorum.
Sally's decided to mourn the press secretary by going down to Houston to meet with her good friends from the gun lobby.
Sally basın sekreterinin yasını tutarken Huston'a gidip silah lobisinden dostlarımız ile toplantı yapıyor.
You know how I've always wanted lesbian friends?
Biliyor musun her zaman lezbiyen arkadaşlar istemişimdir.
All the other kids had the same friends, parents all had jobs, they went home to the same house every night.
Diğer çocukların arkadaşları aynı kalırdı, ailelerinin işleri olurdu. Her akşam aynı eve giderlerdi.
We don't have any restrictions on visiting times... family and friends are welcome any hour day or night.
Ziyaret saatlerinde herhangi bir kısıtlamamız yok... Aile ve arkadaşlar, gece gündüz her saatte gelebilirler.
We're going to help her make friends.
Lisa için olmaz. Onun arkadaş edinmesine yardım edeceğiz.
So, as her teacher, I was wondering if you could tell me why Lisa has such trouble making friends.
Ve öğretmeni olarak, Lisa'nın neden arkadaş edinme sorunu olduğunu söyleyebilir misiniz, merak ediyorum.
Summer, don't tell me you're friends with her.
Summer, bana onunla arkadaş olduğunu söyleme sakın.
This is not good. For tonight, as always you are my friends my protectors my brothers.
- Bu gece de her gece olduğu gibi siz dostlarım koruyucularım kardeşlerimsiniz.
There are always people that show up to watch their friends and family jump.
İnsanlar buraya her zaman arkadaşlarını ve aile atlayışını izlemek için gelirler.
Both of them were her best friends.
İkisi de en iyi arkadaşıydı.
Who, on top of being you, is best friends with her other best friend.
Seni ele alırsak mesela en yakın arkadaşın ben, onun da en yakın arkadaşıyım.
I told her that 10-year-old me would be disappointed that I wasn't still seeing my friends.
Ona "10 yaşındaki halim artık arkadaşlarımla görüşmediğim için hayal kırıklığına uğrardı," dedim.
'Cause when I was 10, my friends were everything to me.
Çünkü ben 10 yaşındayken arkadaşlarım benim her şeyimdi.
The night is dressed up to celebrate my best friends wedding
Bak dostlarım başladı her şeyi süslemeye.
The night is dressed up to celebrate my best friends wedding
Hey, bak dostlarım başladı her şeyi süslemeye.
The night is still dressed up to celebrate my best friends wedding
Bak dostlarım başladı her şeyi süslemeye.
When Mrs. Thatcher was given the news by an aide nobody knew that the victim was one of her closest friends.
Bayan Thatcher'a bir yardımcısı tarafından haber verildiğinde kimse kurbanın en yakın arkadaşlarından birisi olduğunu bilmiyordu.
Yes, they were childhood friends, you see, and our families shared friendship until her father's patriot politics drove us to disagreement.
Evet, çocukluk arkadaşıydılar ve ailelerimiz de dosttu ta ki babasının vatansever siyasi görüşü bizi kutuplara çekene dek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]