His assistant tradutor Turco
809 parallel translation
His assistant :
Asistanı :
- If you're not interested..... our Professor Moretti at Teramo would take you on as his assistant.
- İlgini çekmiyorsa Teramo'daki Profesör Moretti'nin asistanlığını yaparsın.
I'm not his assistant.
Ben yardımcısı değilim.
Have you become his assistant?
Onun sekreteri mi oldun?
You mean you're going to be his assistant?
Yani, asistanı mı olacaksınız?
- Correct and his assistant.
- Ne istiyorlar?
No, the last I saw of Dr. Snell and his assistant they were out at the crater.
Dr. Snell ve yardımcısını son gördüğümde, kraterden çıkıyorlardı.
Haven't seen him or his assistant.
Onu ve yardımcısını görmemiş.
Why don't you call his assistant?
Asistanını çağırsana.
The DA's out, I have his assistant.
Savcı dışarıdaymış. Yardımcısı hatta.
My mother, his assistant who painted the faces.
Annem, yüzleri boyama işinde yardımcıydı.
So is his assistant.
- Yardımcıları orada.
The way the executioner and his assistant make sure of the weight of the prisoner.
Cellat ve yardımcısının, mahkumun ağırlığından emin olmak için yaptıkları.
Inspector Davidson and his assistant Raines, the investigating detectives, have uncovered a number of clues.
Müfettiş Davidson ve yardımcısı Raines, ki bunlar olayı arağtıran detektiflerdi, bazı ipuçları elde ettiler.
Inspector Davidson and his assistant Raines, the investigating detectives, have uncovered a number of clues.
Konuyu araştıran Müfettiş Davidson ve yardımcısı Raines, bazı ipuçları, ortaya çıkardılar.
Where Mr Vogler and his assistant's rare powers lend more proof to the inscrutable bedevilment of world order.
Bay Vogler ve asistanının eşsiz gücü dünya düzeninin esrarını alt üst etmek için daha fazla kanıt ortaya koyacak.
He treats me like his assistant.
Onun asistanı gibi muamele eder, bana.
Sir, Captain Shepard has offered me a new job, to be his assistant.
Efendim, Albay Shepard bana... yardımcılığını yapmam için teklifte bulundu.
Spanking his assistant.
Senin yüzüne ne oldu?
The professor will defy death as his assistant swoops down from the sky, snares the professor on the ground and lifts him into the air.
Profesör, ölüme meydan okuyacak... Asistanı gökyüzünden süzülerek profesörü yakalayacak ve onu havaya kaldıracak.
The leaders of the Osaka network were Shigeyuki Koremura and his assistant, Takanosuke Nojiri.
Osaka şebekesinin liderleri ise Shigeyuki Koremura, ve onun yardımcısı Takanosuke Nojiri'ydi.
I'll be his assistant.
Asistanı olacağım.
By chance I am his assistant.
Şans eseri onun asistanıyım.
Miss Peterson, his assistant.
Bayan Peterson, yardımcısı.
The doctor and his assistant have an emergency call, and they'd like to go to Neufchateau by car.
Doktor ve asistanı acil bir çağrı almışlar ve arabayla Neufchateau'ya gitmek istiyorlar.
This is Miss Sherman, his assistant, speaking. May I take a message?
Ben asistanı Bayan Sherman, Mesajınız varsa alayım.
I'm his assistant, Miss Sherman.
Ben asistanı Bayan Sherman.
- I expected his assistant to be.
- Onun asistanı olduğunuzu düşündüm.
- Matthew Hopkins and his assistant?
- Matthew Hopkins ve yardımcısı mı?
He runs a completely legitimate business and anything irregular is handled by his assistant, Al Ross.
Kendisi tamamen yasal işlerle uğraşıyor yolsuzluk işlerini ise yardımcısı Al Ross hallediyor.
- His assistant is badly injured, and the professor would like you to go with him.
- Asistanı ağır yaralıymış, profesör onunla gitmeni rica ediyor.
Professor Forrester disappeared, his assistant is dead, and 6,000 miles away a complete stranger is murdered in his office.
Profesör Forrester ortadan kayboldu, asistanı öldü, 10,000 km ötede de yabancının teki ofisinde öldürüldü.
Already killed two persons, Dr. Bernardo and his assistant.
Ortalıkta serbest dolaşıyor.İki kişiyi öldürdü bile. Dr Bernardo'yla yardımcısını.
The dead man worked for Don Luis for many years at the ranch and before that, as his assistant.
Ölen adam yıllarca çiftlikte Don Luis için çalıştı. Ondan önce de onun yardımcılığını yaptı.
It was the unforeseen blunder of a stupid assistant... that gave his creation the brain of a killer instead of a normal one.
Aptal yardımcısının beklenmedik hatası yüzünden... Normal birinin beyni yerine bir katilin beynini getirdi.
Equally important were pompous Vice Admiral Witthoeft-Emden... and his suave assistant, Helmut Raeuber - experts in obtaining information about ships and cargoes.
Gemiler ve kargolarla ilgili bilgi alma konusunda uzman Koramiral Witthoeft-Emden ve tatlì dilli yardìmcìsì Helmut Raeuber de aynì derecede önemliydiler.
Mr. Walters, if you were a judge and a man had enticed a 1 7-year-old girl to his apartment to paint her portrait, and when her family protested brutally assaulted the assistant DA, what would you do to this man?
Bay Walters, bir hakim olsaydınız ve bir adamın 17 yaşında bir kızı, model yapacağım.. ... seni diyerek, dairesinde alıkoysaydı. Ve kendisini kurtarmaya gelen savcı yrd.'sına şiddet gösterek, mukavemet etseydi, o adama ne ceza verirdiniz?
I'm his principal assistant.
Ben kendisinin baş asistanıyım.
If he love her not, and be not from his reason fallen thereon, let me be no assistant for a state, but keep a farm and carters.
Kızımı sevmiyor ve deliliği bundan ileri gelmiyorsa, devlete hizmet etmekten vazgeçer, bir çiftliğe gider arabacılık ederim.
Napoleon stepped up confidently to take charge of animal farm, and fat, pig Squiler became his obedient follower and assistant.
Napolyon kendinden emin bir biçimde çiftliğin yönetimini ele aldı... ve şişko domuz Squiler'da, onun sadık yardımcısı ve asistanı oldu.
My assistant has been shifted to the Denver office and you're taking his place.
Yardımcım Denver'daki ofise kaydırıldı. Onun yerini alıyorsun.
An assistant chief in contracts, his boss, the administrator, and the vice president.
İhale departmanı başkanı, patron, yönetici ve başkan yardımcısı.
My assistant broke his leg and my wife's all alone.
Ben zaten fakir bir adamım, Karımda yalnız kaldı.
We talked to Benson's lawyers, his directors and his executive assistant.
Benson'un avukatlarıyla konuştuk, müdürleriyle, yönetici yardımcısıyla.
My assistant will love his Sabbath dinner... and the Prophet took off his robe.
Yardımcım cumartesi yemeğine bayılacak. ... ve Peygamber cüppesini çıkardı.
- Cora Peterson, his technical assistant.
Kız kim? - Cora Peterson, teknik yardımcısı.
My assistant here has kept Mr. Jones under close surveillance for quite some time, and his actions have been most suspicious.
Yardımcım Bay Jones'u bir süredir yakından izliyordu. Davranışları son derece şüpheliydi.
And while you kept the assistant busy, your... boyfriend here... put another toy in his pocket and didn't pay for it.
Siz meşgul ederken, asistanım, Arkadaşın, burada.. Cebine, Başka bir oyuncak koydu..
Yes, he asked my husband to treat an assistant of his, who had been badly injured.
Evet, kocamdan ağır yaralı asistanını tedavi etmesini istedi.
You know, Junior, if a man was going to expand his business... I'm talkin'more shows and more towns... he might be interested in an assistant.
İşini genişletecek biri daha fazla gösteri ve kasabadan bahsediyorum bir yardımcı bulmayı düşünebilir.
Our Project Director, Shorty Scotty, and his top assistant, Jack.
Proje Yöneticimiz Shorty Scotty ve baş asistanı, Jack.