His nephew tradutor Turco
536 parallel translation
He wasrt talking about his nephew, sir.
Yeğeninden bahsetmiyordu efendim.
As a gesture toward the best friend that opera ever had, the late Mr Semple, it's fitting his nephew, Longfellow Deeds, be made our next chairman.
Operanın sahip olduğu en iyi dostu Bay Semple'a bir jest olarak, yeğeni Longfellow Deeds'in yeni başkan olması uygundur.
And his nephew being on the same stage wasn't just a coincidence.
Ve yeğeni aynı aşamada olmak sadece tesadüf değil.
Because his nephew Vinicius loves a Christian girl.
- Ben söyleyeyim, lordum. Çünkü kuzeni Vinicius, Lygia adında Hristiyan bir kızı seviyor.
If you're heading to Stewart's for his nephew don't waste your time.
Eğer yeğeni için Stewart'a gidiyorsan boşuna harcama vaktini.
Do you think your cousin would allow his nephew to marry our daughter?
Sence kuzenin, yeğeninin kızımızla evlenmesine izin verir mi?
Well, now, you say you're his nephew.
Pekala, şimdi, diyorsun ki sen onun yeğenisin.
- His nephew.
- Yeğeni.
I beg your pardon sir. I forgot to introduce you. This is my old friend K... and his nephew.
Sizi eski dostum ve yeğeni ile tanıştırmak isterim..
Herr Freytag, Frau Schmitt, Herr Graf and his nephew Johann.
Bay Freytag, Bayan Schmitt, Bay Graf ve yeğeni Johann.
The boy is his nephew.
Çocuk da yeğeni.
I'm his nephew.
Ben onun yeğeniyim.
Only his nephew, Lyon Burke.
Yeğeni Lyon Burke burada.
"His nephew has just arrived... "... and Eugénie, Mr Grandet's daughter... "... wants to celebrate her cousin's arrival
"Yeğeni yeni gelmişti ve Bay Grandet'in kızı Eugenie kuzeninin gelişini kutlamak istiyordu."
I'm afraid he's influenced his nephew, Jan.
Onun, yeğeni Jan'ı etkileyeceğinden korkuyorum.
Besides that, she's his nephew...
Ayrıca o kız onun kuzeni...
I understood his nephew picked out all his paintings.
Anladığıma göre, bütün tablolarını yeğeni seçiyormuş.
It's César now, his nephew.
Şimdi onun yeğeni Cesar Güçlü..
Let him assume that Professor Forrester left important research results for his nephew Walter.
Varsayalım ki, Profesör Forrester önemli araştırmalarının neticelerini yeğeni Walter'a bıraktı.
Yes and no, because this nephew... he gets tickets for speeding all the time... and while he was in that empty building... he got to the file... and he removed ten of his traffic citations... and now he's in jail.
- Hem evet hem hayır. Yeğenim aşırı sürat yaptığı için ikide bir ceza yer. Hazır boş binaya girmişken dosyasını bulmuş ve 10 cezanın belgesini çalmış.
Did you not take pleasure in his nephew's death?
Yeğenini öldürmek zevk vermedi mi?
- You know his nephew?
- Yeğenini tanıyor musun?
Remember catching the state senator's bagman and it was his nephew's bookie?
Senatörün adamını yakaladığını, onun da yeğeninin adamı çıktığını hatırla.
I expect that the Cardinal refuse not his brother the celebration of the nuptial mass for his nephew.
Sanırım kardeşinin yeğeni için nikah töreni kutlamasını kardinal red etmeyecektir.
We have a guest room and Sylvain can stay with his nephew.
Bir tane misafir odamız var ve Sylvain yeğeniyle kalabilirim.
I trust that my nephew won't go off the deep end... and he'll come back to his senses.
Çünkü yeğenimin sonuna kadar gitmeden aklını başına alacağından eminim.
The Baron von Chanterelle does not wish for his lineage to die out and therefore invites all of the region's maidens to gather in the marketplace so that his nephew, the sole heir, may choose a fitting maiden to take as his wife.
Chanterelle Baronu, soyunun tükenmemesini arzu etmektedir. Bu sebeple, tek mirasçısı olan yeğeninin kendisine en uygun eşi seçebilmesi amacıyla bölgedeki tüm bayanların pazar yerinde toplanmasını istemektedir.
Out of grief over his lost nephew Baron von Chanterelle sees his end approaching.
Kayıp yeğeninin acısıyla Baron von Chanterelle sonunu yaklaştığını görmektedir.
She's reserved for my nephew and being taught how to earn his love first... before wasting her favours on others.
O yeğenime ayrılmış durumda ve sevgisini başkalarıyla harcamadan önce onun sevgisini kazanması öğretiliyor.
My nephew and his wife only want Boy's fortune.
Yeğenim ve karısı sadece Oğlan'ın servetinin peşinde.
Your nephew can still have his pabulum and orange juice.
Hala yemek yiyip portakal suyunu içebilir.
Your young nephew, aren't you to blame for his death?
Genç yeğeniniz... ölümünden sorumlu değil misiniz?
Well, well, there's my own nephew, I said sitting with his friends. I must step up and say hello.
Vay be, sevgili yeğenim arkadaşlarıyla oturuyormuş Ben de bir merhaba demek istedim.
His nephew?
Andre'nin yeğenine mi?
There was Lord Aeneas, nephew of King Priam on his way to the palace where the future of Troy was being weighed by the royal council.
Kral Priam'in yegeni, Lord Aeneas saraya dogru yola çikmisti o sirada, sarayda kraliyet meclisi Truva'nin gelecegini tartisiyordu.
Mr Delambre, your continued refusal may cost your nephew his life!
Bay Delambre, bu inadınız yeğeninizin canına mal olacak!
My nephew Frankie has lost his ni? O.
Yeğenim Frankie dün akşam küçük oğlunu kaybetti.
The uncle spent the whole night with his sick sister... and the nephew was on a trip with his fiancée... 180 miles from here.
Amca olan, bütün gecesini hasta kız kardeşi ile geçirmiş yeğeni de buradan 320 km ötede nişanlısı ile yoldaymış.
Naming as his heir his great nephew, Octavian!
Mirasçısı olarak büyük yeğeni Octavian'ı belirterek.
His magnificent lifestyle undermined my nephew's inheritance.
İhtişamlı hayat tarzı yeğenimin mirasına maloldu.
My nephew's vocation was beaten into him by his mother.
Yeğenimin annesi, bu sevgiyi döve döve verdi.
And though it is with some regret that I finally satisfy the greed of my relatives I nevertheless do devise and bequeath that my entire estate be divided equally between my fourth cousin, George Crossfield in order that he no longer need borrow from his clients'funds my niece, Rosamund Shane in order that she may support her husband in the style to which he would like to be accustomed to my nephew, Hector Enderby, in order that he may be able to afford to hunt every day, rather than once a week thereby providing more opportunity for breaking his neck and finally, my sister, Cora Lansquenet out of gratitude that she stayed out of the country for 30 years and didn't bother me.
".. her ne kadar akrabalarımın aç gözlerini doyurmak beni üzüyorsa da, bütün mal varlığımın aşağıda ismi bulunanlar arasında eşit olarak dağıtılmasını vasiyet ediyorum : Kuzenim, George Crossfield'e, artık müşterilerinin fonlarından ödünç almaktan vazgeçsin diye. Yeğenim, Rosamund Shane'e, kocasının pek heves ettiği zevk ve sefa alemini kolayca sağlaması için.
" Dear Mr. So-and-so, your nephew has lost his head and been led astray.
" Sevgili Bay bilmem ne yeğeniniz aklını oynattı ve doğru yoldan çıktı.
Mr. Haversack collects all the foreign stamps from his correspondence for my nephew's collection.
Bay Haversack yeğenim için bütün yabancı temsilciliklerden pul topluyor.
You're my nephew, not his.
Benim yeğenimsin, onun değil.
His daughter Lucy awaits her lover Charles Darney, who we have just learned is in fact the nephew of the Marquis de St Evremond, whose cruelty had placed Manette in the Bastille.
Kızı Lucie, sevgilisi Charles Darnay'i beklemektedir. Darnay, aslında St. Evremond markizinin yeğenidir. Manette, Bastille'e onun zalimliği yüzünden girmişti.
Nephew, I'm kind of proud of you, Sort of like a father that raised his kid up right.
Çocuğunu yetiştiren bir baba gibi seninle gurur duyuyorum Yeğen.
The shame of his death does not lie on you but on the nephew of the emperor.
Onun ölmesinin utancı senin değil imparatorun yeğenindir.
About my nephew. He got to Naples, and his friend... let him into the license bureau... even though it's closed on Sunday... and he got the export license.
Yeğenim Napoli'ye varmış ve pazar günü olmasına rağmen nakil belgesini almayı başarmış.
My nephew shouldn't have sold his part of the castle.
Yeğenim şatodaki hissesini satmamalıydı.
- Serge's, uh, nephew by his half-sister.
- Serge'in üvey kız kardeşi onların yeğeni.
nephew 128
his name is dr 18
his name is 110
his name is ethan 17
his name 264
his name is mr 17
his name was 49
his name's 23
his name is dr 18
his name is 110
his name is ethan 17
his name 264
his name is mr 17
his name was 49
his name's 23