Humor tradutor Turco
3,649 parallel translation
I have quite the ribald sense of humor.
Şaka anlayışım oldukça müstehcenleşir.
Well, it's nice to know you still have a sense of humor, Harvey, considering you just learned you defended a murderer.
Hâlâ espri anlayışının olduğunu bilmek güzel, Harvey bir katili savunduğunu düşünürsek.
- Yeah okay, apparently my humor doesn't survive lip reading.
- Tamam, boş ver. Belli ki esprilerimin dudak okuma karşısında pek şansı yok.
Shows that God has a sense of humor.
Tanrı'nın espri anlayışının bir eseri gibiler.
Humor me.
Eğlendir beni o hâlde.
I don't know, I guess humor is the only way I can really deal with it.
Belki de başa çıkabilmek için eğlenmek tek yolu.
You don't have a sense of humor!
Hiç mizah duygun yok!
As I'm sure you're aware, the mayor has a sense of humor. He wasn't joking.
Sizin anlayacağınızdan şüphem olmasa da, Başkan şaka yapıyordu.
I know, but just humor me.
Biliyorum. Ama eğleniyorum.
Oh, I'll make him realise his failure by living with him in perfect good humor.
Ona keyifli bir hayat yaşatarak hatasını anlamasını sağlayacağım.
Gallows humor.
Darağacı mizahı.
An everyman confronting his wife's cancer and life's indignities with so much heart and humor.
Odaya biraz güneş ışığı girse çok iyi olurdu.
You have a terrible sense of humor.
Berbat bir mizah anlayışın var.
pardon the pun. Sense of humor- - I imagine that's important in your line of work.
Espri anlayışın sanırım işinde bu önemli bir yer tutuyor.
Come on, humor me, please?
Hadi, bekletme beni.
Maybe she'll see the humor in it.
- Belki içindeki espriyi görür.
Unfortunately, the Sultan didn't have the best sense of humor.
Maalesef sultanın espri anlayışı pek yerinde değildi.
Ah, humor. I have it too.
Bende de var.
You know, he's good with Sam, he's got a great sense of humor, and he's got two Ferraris.
Bilirsin işte, Sam'le arası iyi iyi bir espri anlayışı var ve iki tane Ferrari'si var.
You know, the salty sense of humor, poking fun at me.
Bu açık saçık esprilerini bana takılmalarını falan.
I don't know, Maggie ; I love you, but your family doesn't have the best sense of humor.
Bilmiyorum Maggie, seni seviyorum ama ailenin de espri anlayışı mükemmel değil hani.
I mean, humor no bueno.
Yani, espriler iyi değil.
That's a little chicken humor.
Küçük tavuk şakası.
Sibling humor.
Kardeş esprisi.
I think--I enjoy the humor of our writers.
Yazarların mizahına hayranım.
Is this an example of your Earth humor?
Bu senin Dünyalı mizah anlayışına bir örnek mi?
Still have your sense of humor.
Mizah anlayışını kaybetmemişsin.
Listen, I love your charming racist humor, but any chance you could not mock my religion while she's here?
Bu ırkçı espri anlayışın çok hoşuma gidiyor ama kız geldiğinde dinimle dalga geçmesen olur mu?
You got a sick sense of humor like Owen and his brother.
Owen'ın abisindeki gibi sende de iğrenç bir espri anlayışı var.
He had this outrageous sense of humor.
Çirkin bir mizah duygusu vardı.
It's nice you guys have a sense of humor about that stuff.
Bu konuya bu kadar sempatik yaklaşmanız çok güzel.
Just humor me, all right?
Beni hoş gör olur mu?
I'm sorry, I have a very dry sense of humor.
Çünkü hiç komik değil. Üzgünüm, çok sığ bir espri anlayışım vardır.
You know, a lot of people regard puns as a lower form of humor, but Shakespeare would sometimes put as many as three in a single line, so kudos to you, Joy.
Bilirsiniz, Bir çok insan kinayeyi düşük seviyeli espri anlayışı olarak kullanır, ama Shakespeare bazen bir cümleye koyabildiği kadar koyardı, bu yüzden tebrikler, Joy.
Because of his awful sense of humor.
Berbat bir mizah anlayışı vardı.
Humor has won women over for generations.
Nesillerdir mizah, kadınların kalbini kazanmıştır.
With her noble character, generous beauty, humble intelligence, and stable humor she burned my heart.
Asil karakteri ve cömert güzelliği mütevazı zekası ve istikrarlı mizahı ile kalbimi yaktı.
And she had a wicked sense of humor as well.
Muzip bir mizah anlayışı vardı.
Cop humor.
Polis şakasıydı.
You've got quite the sense of humor, don't you, Mr. Axe?
Tam bir komedyensin bay Axe.
I didn't know the English had a sense of humor. By the way...
İngilizlerin mizahtan anladığını bilmiyordum.
Humor is my way of dealing with the horror.
Mizah benim korkuyla başa çıkma tarzımdır.
I mean, not that you don't have a great sense of humor,'cause you do - - a really great sense of humor.
Yani, harika bir espri anlayışın olmadığından değil çünkü var, muazzam bir espri anlayışın var.
Glad you still have a sense of humor.
Hâlâ espri anlayışın olduğunu görmek güzel.
As is the tradition, I have prepared a series of disrespectful jokes which generate humor at Howard's expense.
Adet olduğu üzere Howard hakkında komik olduğu düşünülen bazı saygısız espriler hazırladım.
Just humor me, ok?
Dediğimi yap, tamam mı?
Stop wearing black and get a sense of humor, why don't you?
Neden siyah giymeyi bırakıp espri kapasitenizi geliştirmiyorsunuz ki?
Dad, humor's very subjective, okay? I mean, we're talking multiple levels of interpretation here.
Yani bundan birçok farklı yorum çıkaran kişi olabilir.
Yeah,'cause God has a sense of humor.
Evet çünkü tanrının iyi bir espri anlayışı var.
Is that brit humor? Because it's not funny.
İngilizlerin şaka anlayışı bu mu?
Humor me.
- Merak ettim.