English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / I'm being

I'm being tradutor Turco

23,042 parallel translation
I just finished working out, so I'm all sweaty, and, you know... Feeling pretty darn good about being a man.
Ben de ağırlık kaldırmayı yeni bıraktım aşırı terleyim ve bilirsin erkek olmanın gururunu yaşıyorum.
I know that my responsibility is to our mission, but I need to find a balance between being the leader of this team and being in love with you.
Sorumluluğumun görevimizi yapmak olduğunu biliyorum. Ama takımın lideri olmakla, sana aşık olmak arasında bir denge kurmam gerekiyor.
Being just your mother is a luxury I've never had.
Sadece senin annen olabilmek hiçbir zaman sahip olamadığım bir Iüks.
Being a lady officer, and since this case involved women I chose to do a detailed investigation instead of taking direct action
Bir kadın memur olarak ve bu dava kadınları içerdiğinden hemen harekete geçmek yerine detaylı bir - soruşturma başlattım.
Earlier... I believe you mentioned something about us being allies.
Az önce... birbirimizin müttefiki olduğumuza inanmıştım.
So, I'm sorry for being a dick.
O yüzden, şerefsiz gibi davrandığım için özür dilerim.
So, there I am, watching pallets of shrink-wrapped Ben Franklins being lifted up and loaded into the C-130s, and I'm the oversight.
İşte ben de ambalajlanmış Ben Franklin'lerin kaldırılıp C-130'lara yüklenmelerini izliyordum, gözetimdeydim.
What I remember is you not being their priority.
Benim de hatırladığım, onların önceliği olmadığın.
I'm being dragged from this floor!
Resmen yerde sürükleniyorum!
I gave up being a doctor awhile ago.
Bir süre önce doktorluğu bıraktım.
I'm being overprotective, but she's'ohana now, right?
Aşırı korumacı oluyorum, ama o şu an evde, değil mi?
That's because I realized that weakness, or not being invulnerable, is what makes me a hero.
- Çünkü fark ettim ki beni, zayıf ve dayanıksız yanlarım kahraman yapıyor.
Sorry, I mean, I'm just saying, it can't be easy being a meta-human, having your life--their lives change in ways that, you know, neither one of us could possibly imagine.
Demek istediğim meta insan olmak da kolay bir şey değildir hayal bile edemeyeceğimiz şekilde hayatlarının değişmesi.
Being a doctor? That, I'm always up for.
- Canım doktorluğu daima ister.
I wasn't being much help back there anyway.
Orada pek yardımım dokunmuyordu zaten.
I think I can guess where the Stardust is being made.
Sanırım Stardust'ın nerede üretildiğini anlayabilirim.
I was counting on her being a help.
Onun yardım edeceğini varsaymıştım.
I should probably just start prerecording apologies for being late.
Sanırım geç kaldığım için önceden özür dilemeye başlamalıyım.
I'm still dealing with the fallout from not being around when the ACU was attacked, and there is actually a rezoning vote that needs my attention.
John, yine ortalıktan kaybolamam. Hala daha SKB saldırıya uğradığında ortada olmayışımın yarattığı etkiyi düzeltmeye çalışıyorum ve gerçekten dikkatimi vermem gereken bir oylama var.
I get that, man, but this isn't about being tough, ok?
Anlıyorum adamım. Ama konu sert olmak değil.
I'm proud of our new zoning ordinance along with the work that's being done by the ACU.
SKB tarafından yapılan.. .. yeni imar yönetmeliğimizle gurur duyuyorum.
I believe it's called being good at my job.
Sanırım buna işinde iyi olmak deniyor.
I'm gonna ask you nicely... to please leave this alone for the time being.
Senden nazikçe şimdilik bu işin peşini bırakmanı istiyorum.
I know being mayor's a hard job, but you look more in need of a drink than anyone I've ever met.
Başkanlık zor bir iş biliyorum. Ama tanıdığım herkesten daha fazla içmeye ihtiyacın var gibi görüyor.
It's not like J.J. will ever have another second birthday, and it's not like I'll ever stop being a fugitive.
J.J bir daha ikinci yaş gününü mü kutlayacak sanki ve kaçak gibi yaşamaktan kurtulacağımız da yok.
I think that's what's called being in charge.
Sanırım buna yetki sahibi olmak deniyor.
I'm being serious.
Ciddiyim ben.
I'm being serious.
Ciddiyim.
Oh, you know what, I'm done being assaulted tonight.
Biliyor musun bu gece bu kadar saldırıya uğradığım yeter.
I quit being an actor.
Aktörlüğü bıraktım.
Says I was talking too much about dating Claire and Emily, and I accused him of being jealous.
Claire ile Emily'yle çıkma konusunda çok konşuyormuşum. Ben de onu kıskanmakla suçladım.
I am being targeted by dark forces.
Karanlık güçler tarafından hedef alındım.
I want to go back to being boring.
Daha çok sıkıcı noral bir hayata geri dönmek isteyen birisi olacağım.
Now I'm obligated to ask if anyone has an objection to these two being married, speak now or forever hold your peace.
Şimdi sormak zorundayım bu ikilinin evlenmesine bir itirazı olan varsa ya şimdi konuşsun, ya da sonsuza dek sussun.
- If I'm being honest, - Mm-hmm. I never really knocked moccasins with someone I don't know that well.
Dürüst olmam gerekirse daha önce tanımadığım biriyle mercimeği fırına vermemiştim.
No, I'm trying to have a date, but it keeps being interrupted by plaster falling from the ceiling from all of your hammering.
Hayır, sevgilim geldi ama senin çekiç darbelerin yüzünden sıvalar tavandan düşüyor. Merak etme.
I suppose there's a science on being possessed by God?
- Sanırım tanrı tarafından ele geçirilmenin bilimsel bir yanı var.
I'm really being wrongly...
Yanlış anlaşıldım...
Oh, so I shouldn't ask her how she feels about being a member of your harem?
Haremine katılmanın nasıl bir his olduğunu sormayayım mı?
I'm being very sincere here : these are frigging rad.
Bu konuda dürüst olacağım, gerçekten çok radikal olmuş.
I know being stuck down here in Florida isn't ideal, but we need to make the best of it.
Florida'da sıkışıp kalmak pek hoş değil farkındayım ama elimizden gelenin en iyisini yapmamız gerekiyor.
I bet they hate not being the only all-girl team behind the glass.
Camın arkasındaki tek kız takımı olmadıklarından nefret ettiklerine eminim.
And the thing that I'm... most proud of in my life is being your mother.
Ve durum şu ki. Anneniz olmam, hayatımda en gurur duyduğum şey.
No, I'm glad that you're enjoying your mother being present for you, Jared.
Annenin sana destek çıkmasına sevinmenden memnun oldum, Jared.
And I'm not sure that being with me or being around me in the long term is... Is.
Ve uzun süre yanınızda kalmamın iyi mi kötü mü olacağından emin değilim.
I don't know. I just felt like it was time for me to start being a normal teenager, I guess?
Normal bir ergen gibi davranma zamanım gelmişti sanırım.
I'm not used to this... being scared like this, worrying like this.
Buna alışkın değilim. Böyle korkmaya ve endişelenmeye.
This is about you disagreeing with what I did and being embarrassed that you were wearing my ring when I did it.
Yaptığım şeyi beğenmedin ve yaptığım zaman parmağında yüzüğümün olması seni utandırdı.
Being a mother is the reason I'm still alive today.
Bugün hala hayatta olmayı, anne olmama borçluyum.
Look, I'm not scared of being committed to you.
Sana bağlanmaktan korkmuyorum.
Now, I'm trapped in the hallway, and I have no idea how to get back into the Learning Center without being nabbed,'cause there's cops everywhere.
Koridorda sıkıştım ve yakalanmadan eğitim merkezine nasıl döneceğim konusunda hiçbir fikrim yok. Çünkü ortalık polis kaynıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]