I'm dead already tradutor Turco
434 parallel translation
Wouldn't it be better if I introduced you to someone who's younger and already dead?
Bu yüzden seni ölmüş genç biriyle tanıştırsam daha iyi olmaz mı?
I think I should just be a sun that only shines for those who are already dead.
Ben... sanırım yalnızca ölü insanlar için parlayan bir güneşim.
I couldn't be sure if she was already dead or only unconscious.
Cesedi gördüm bayırın üstünden doğal olarak aşağıya indim gerçekten ölü mü yoksa sadece bilincini mi kaybetmiş anlayamadım
Tell me I'm not already dead.
Bana henüz ölmediğimi söyle.
Tell me I'm not already dead!
Bana henüz ölmediğimi söyle!
I'm dead already.
Ben zaten öldüm.
I have already lived with this dead wood for ten years
Ben on yıldır bu ölü ağaçla yaşamışım.
Am I already dead?
Biz daha ölmedik, tamam mı!
Two boys I knew are already dead in Russia.
Şimdiden tanıdığım iki çocuk Rusya'da öldü.
I'm already dead.
Ben zaten ölmüşüm.
But I'm already dead.
Ama ben ölmeye hazırım.
Unless I'm very wrong, they're dead already.
Yanılmıyorsam, çoktan ölmüş olmalılar.
I'm already dead!
Ben zaten ölüyüm.
- The dead can't die. And I'm already in hell.
- Ölüler bir daha ölmez.Zaten cehennemdeyim.
Even though he's already dead, I won't run away
Ölmüş olmasına rağmen, onun elinden kaçamadım
I'm already dead, but I'll tell you one thing.
Ben zaten ölmüşüm, ama sana bir şey diyeyim.
Does that mean I'm already dead in part of my body?
Bu vücudumun bir kısmının zaten öldüğü anlamına mı geliyor?
... since I'm already dead, amusing, isn't it?
Çünkü ben zaten ölüyüm, ne hoş, değil mi?
and I'm not going to kill my whoring mother because it's already done, and you can all drop dead, except for Madame Rosa, who's the only thing, person I love.
ve onu, fahişelik yapan annemi, öldürmeyeceğim çünkü bu zaten yapıldı. Sevdiğim tek insan olan, Madam Rosa dışında her şeyi öldürebilirsiniz.
I'm sorry, but the rights of the ship owner are already sacrificed since the tiller of this vessel is held in a dead hand.
Üzgünüm ama bu geminin sahibi, haklarını şirketimize devretmiştir.
I begin with a man who is already dead.
Ölmüş bir adamla başlayacağım.
I thought it was my husband but he was already dead.
Onun kocam olduğunu sanmıştım... ama meğer o çoktan ölmüş.
Without you, I'd be in a concentration camp, or already dead.
Sen olmasaydın bir toplama kampındaydım veya ölmüş olurdum.
I'm already a dead man.
Ben zaten ölmüş biriyim.
Everyone I could possibly turn to is... They're already dead.
Yardım isteyebileceğim herkes öldü.
maybe i'm already dead.
Belki ölüyümdür.
dead one day, and already i need a lawyer.
Bir gün ölü, Ve benim şimdiden bir avukata ihtiyacım var.
- I'm already dead.
- Ben çoktan öldüm.
I'm already half dead.
Ben yarı yarıya öldüm bile.
Would I were dead, but that methinks already.
Canım çıksın şimdiden kımıldıyormuş gibi gelmiyorsa!
Just tried it on myself and it appears I'm already dead.
Kendi üzerimde denedim ve görünüşe göre şimdiden ölmüşüm.
Oh, yeah, I'm already dead.
Oh, evet, ben zaten ölüyüm.
/ I'm already dead!
- Ben zaten ölmüşüm.
Tell me I'm already dead, Jack.
Benim işim, Jack.
I could tell her to take the money from the life insurance, but by then I'm already dead.
Ona parayı hayat sigortamdan almasını söyleyebilirim ama o zaman da ölmüş olurum.
... I'm already dead.
... Ben zaten ölüyüm.
I'm already dead.
Ben zaten ölüyüm.
You thought I was dead already, I'm living again!
Sen öldüğümü sanıyorsun, ama ben yine de yaşayacağım!
I'm already... dead.
Ölüme... hazırım.
If you arrest me, I'm dead already.
Beni tutuklarsan zaten öldüm demektir.
Without you I'm already dead. "
Sensiz çoktan ölüyüm. "
I understand the risk, but I've already been dead once, and I'm prepared to die again if necessary.
Riski anlayabiliyorum, fakat, bir kere ölmüştüm zaten, ve eğer gerekliyse yeniden ölmeye hazırım.
I'm already dead.
Zaten ölüyüm.
In fact, I'm already dead.
Hatta artık ölü sayılırım.
I'm already dead to our people and so are you, but you don't care.
Ben zaten halkımın gözünde ölüyüm sen de öyle ama senin umurunda değil.
Because if I was, he'd be dead already.
- Çünkü eğer öyle olsaydım, çoktan ölmüş olurdun.
'Cause if I had, you'd already be dead.
Çünkü eğer öyle olsaydım, çoktan ölmüş olurdun.
You make it sound like I'm already dead.
Ölmüşüm gibi konuşuyorsun.
I'm already dead, remember?
Ben coktan oldum, hatırladınmı?
I tried to save the last one but she was already dead.
Sonuncuyu kurtarmaya çalışmıştım ama çoktan ölmüştü.
You forget, I'm already dead.
Unuttun mu, ben zaten ölüyüm.
i'm dead 515
i'm dead serious 58
i'm dead tired 21
already 1149
already done 85
already taken care of 16
already dead 16
already did 82
already have 20
already there 16
i'm dead serious 58
i'm dead tired 21
already 1149
already done 85
already taken care of 16
already dead 16
already did 82
already have 20
already there 16
already here 17
already on it 119
i'm done 1705
i'm doing well 24
i'm drowning 44
i'm doing great 97
i'm done with you 104
i'm doing my best 94
i'm different 70
i'm dangerous 29
already on it 119
i'm done 1705
i'm doing well 24
i'm drowning 44
i'm doing great 97
i'm done with you 104
i'm doing my best 94
i'm different 70
i'm dangerous 29
i'm dry 24
i'm done now 24
i'm doing good 49
i'm down 125
i'm dying 601
i'm done talking 64
i'm dr 1049
i'm driving 280
i'm done with it 49
i'm done here 97
i'm done now 24
i'm doing good 49
i'm down 125
i'm dying 601
i'm done talking 64
i'm dr 1049
i'm driving 280
i'm done with it 49
i'm done here 97