I'm tired of it tradutor Turco
652 parallel translation
I'm tired of it.
Bıktım artık.
I'm tired of hearing it.
Artık duymaktan usandım.
I'm so very tired of it all.
Herşeyden usandım artık.
I've been answering that question till I'm fair sick and tired of it.
Ben aynı soruyu sorup durdum, ta ki o sorudan sıkılıp hastalanana kadar.
I'm sick and tired of hearing about it.
Artık gına geldi, duymak bile istemiyorum.
I been listening to that same thing forever and I'm tired of it.
Yıllardır aynı şeyi dinlemekten sıkıldım.
I'm tired of wishing it.
Bunu dilemekten bıktım.
Well, I'm getting a bit tired of it.
Gördüğün gibi, sadece bundan biraz yoruldum.
I'm sick and tired of this. Come on, break it up.
Bundan bıktım usandım.
I'm tired of myself. It is about yourself, and i must say it to you.
Senin hakkında, ve sana söylemek zorundayım.
- and I'm getting tired of it!
-... ve bıktım artık!
I'm tired of it, and tired of being tired.
Yoruldum artık, yorulmaktan da yoruldum.
I'm sick and tired of it all.
Bıktım usandım artık.
- I'm getting a little tired of it myself.
- Ben de sıkılmaya başladım.
- I'm tired of it.
- Bıktım.
The news I get is always bad news, and I'm tired of it!
Aldığım haberler, hep kötü haber. Artık bundan yoruldum!
I'm sick and tired of it!
Bıktım, usandım bundan!
He's fine for a ride on a roller coaster, but I'm tired of it.
Hızlı bir tren için iyi biri ama hızlı trenlerden de bıktım.
I'm tired of saying it, but I wish she had died... before giving birth to a creep like you.
Bunu demekten bıktım ama keşke senin gibi bir pisliği doğurmadan önce ölseydi.
I'm getting sick and tired of it myself.
Ben de kendimden sıkıldım. İşim bitti Pete.
Doggone it, I'm tired of busting sods.
Kahretsin, çuvallamaktan yoruldum artık.
For weeks I've been listening to that slop and I'm tired of it.
Haftalardır bu saçmalığı dinledim ve bıktım artık.
Anyhow, it will make it easier for me to say goodbye. When I get tired of you and your... habits.
Ama böyle devam edersen senden bıkarım ve... kolayca sana bay bay derim.
And what's more, I'm tired of arguing about it, so let's drop it right now.
Ve üstelik, bu konuda tartışmaktan bıktım, gel bu konuyu bırakalım.
- You mean you were yelling at him, and I'm getting just a little tired of it.
- Ona bağırıyordun.
- Please, I'm tired of thinking about it.
- Lütfen, bunu düşünmekten yoruldum.
I don't want to die and leave you, but I I get so tired of it and I feel I'm going to die.
Ölüp senden ayrılmak istemiyorum, ama ama çok yoruldum ve öleceğimi hissediyorum.
I tell you it is because you're here, because I'm tired of old men.
Burada olduğun ve yaşlı erkeklerden bıktığım için öyle yaptım.
"I'm tired of it."
"Sıkmaya başladı."
And the second time tonight and I'm getting darned tired of it.
Bir gecede ikinci kez aynı şey oluyor ve ben bundan sıkıldım!
I'm tired of it!
Ben sıkıldım artık bundan!
- I'm tired of carrying it!
- Kahretsin! Taşımaktan canım çıktı!
I don't even think about it. lt's just... I get so tired of Him getting credit for all the things the human race achieves through its own stubborn effort.
Bu aklımdan bile geçmez. İnsanlığın azimli çabası ile başardığı her şeyin O'na addedilmesinden bıktım.
IF I'M TIRED, THAT'S A SMALL PRICE TO PAY FOR ALL THE GOOD THAT WILL COME OF IT.
Eğer yorulmuşsam, bu gelecek iyiliklerin yanında ödenmiş ufak bir bedel.
I'm sick and tired of it all, of everything to do with you.
Hepsinden yoruldum ve bıktım, seninle ilgili her şeyden.
I told you I was tired of it.
Bıktım demiştim sana.
I thought I was tired of farming. No adventure in it.
Çiftçilik sıkıcı sanmıştım.
I'm tired of it.
Bundan yoruldum.
- it has a limited stability... - I'm aware of the situation, engineer. And I'm getting a little tired of my senior officers conspiring against me.
Durumun farkındayım, ve kıdemli subaylarımın arkamdan komplo kurmasından yoruldum.
Yeah, but I'm tired of it.
Evet, ama ondan bıktım.
It's enough, I'm tired of it.
Bu kadarı yeter. Sıkıldım.
I'm sick and tired of it.
Artık sıkıldım ve yoruldum.
I'm sick and tired of being suspected of being wicked with nothing to show for it. Oh-ho!
Kötü kadın damgası yemekten yoruldum, ne yazık ki hak etmeden.
And when I bought it not half an hour ago you assured me that its lack of movement was due to it being tired and shagged out after a long squawk.
Yarım saat önce aldığımda bana dedin ki, hareket etmemesi uzun uzun öttükten sonra yorulup düzülmüş olmasından.
That parrot is definitely deceased, and when I bought it a half hour ago... you assured me that its total lack of movement... was due to it being tired and shagged out after a long squall.
Papağan kesinlikle mortu çekmiş. Yarım saat önce satın aldığımda, hareketsizliğinin sebebinin uzun bir sevişme seansı olduğunu söylemiştin.
I'm getting tired of putting up with it.
Bununla uğraşmaktan bıktım.
- I get tired of it.
- ondan usanmıştım.
Because I'm tired of trying to figure it out.
Ne olduğunu anlamaya çalışmaktan yoruldum artık.
I'm sick and tired of it.
Bundan bıktım ve yoruldum artık.
I'm tired of it here.
- Sıkıldım, başka yere gidelim.
I live in one room for 8 years and I'm tired of it.
Tam sekiz yildir tek bir odada yasiyorum, ve artik cok yoruldum.
i'm tired 1334
i'm tired now 16
i'm tired of this 56
i'm tired of you 16
i'm tired of waiting 35
i'm tired of running 18
of it 49
i'm too old for this shit 16
i'm trying my best 22
i'm the devil 24
i'm tired now 16
i'm tired of this 56
i'm tired of you 16
i'm tired of waiting 35
i'm tired of running 18
of it 49
i'm too old for this shit 16
i'm trying my best 22
i'm the devil 24
i'm the boss 113
i'm there 209
i'm thinking of you 22
i'm too busy 44
i'm the king of the world 16
i'm trying to sleep 45
i'm thinking about you 19
i'm telling you 3790
i'm the queen 23
i'm too nervous 18
i'm there 209
i'm thinking of you 22
i'm too busy 44
i'm the king of the world 16
i'm trying to sleep 45
i'm thinking about you 19
i'm telling you 3790
i'm the queen 23
i'm too nervous 18