I hope you are tradutor Turco
1,146 parallel translation
I hope you are wrong, Ambassador.
Umarım yanılıyorsunuzdur Büyükelçi.
I hope you are now.
Umarım şimdi öyledir.
I'm here at your disposal. When I speak, I hope you are on my same wavelength. Can you hear me?
beni istediğin gibi buradayım umarım ben konuştuğum zaman sende beni duyar ve anlarsın beni duyuyor musun?
I hope you are not too disappointed.
Umarım büyük bir hayal kırıklığına uğramadınız.
I hope you are happy with what you have done to her.
Umarım ona yaptıklarından mutluluk duyuyorsundur.
I hope you are right.
Umarım haklısınızdır.
I hope you are insured.
Umarım sigortalısındır.
For the sake of my countrymen, I hope you are right.
Vatandaşlarımın iyiliği için, umarım doğru kararı vermişsindir.
I hope you are comfortable here?
Umarım burada rahat ediyorsunuzdur.
I hope you are comfortable.
Umarım rahatınız yerindedir.
I hope you are feeling better.
Umarım daha iyi hissediyorsunuzdur.
I hope you are not displeased with Pemberley?
Pemberley'den hoşnutsuz kalmamışsınızdır umarım.
Well, I certainly hope that you're not spreading the news a little too widely Are you?
Peki, umarım bu işi... fazla yaymıyorsundur. Yapmıyorsun değil mi?
I certainly hope you children are pleased with yourselves.
umarim siz cocuklar kendinizle mutlusunuzdur.
I hope so. Who are you?
Umarım öyledir.
I hope you and Sam are very happy.
Umarım Sam'le çok mutlusunuzdur.
You know, I hope that's not true... but if it is, and there's no law against it... my hands are tied.
- Umarım bu doğru değildir. Doğruysa da buna karşı bir yasa yok. Elim kolum bağlı.
I hope the two of you are happy together.
Umarım birlikte mutlusunuzdur.
I hope you two are happy.
Umarım ikiniz de mutlusunuzdur!
I hope I can find a man like that. Are you throwing away happiness for me?
umarım bende böyle bir adam bulabilirim benim için mutluluğunu bir kenara mı atıyorsun?
I was saying you'd better hope your men are very good shots.
Diyordum ki adamların iyi nişancı olsa iyi edersin.
Burt, Larry Levy. I hope you don't remember me, and if you do... I hope there are no hard feelings, I was working for Gassner then.
Umarım beni hatırlamazsın, hatırlarsan da... umarım kırgın değilsindir, o zamanlar Gassner için çalışıyordum.
I hope you'll note that all Of my textbooks are being returned... in excellent condition- - in some cases, still in their original wrappings.
Umarım tüm deneme sınavı kitaplarımı harika bir biçimde geri getirdiğim... için bana not verirsiniz- - .. bu bağlamda göstermek isterim ki, hala hepsi gıcır gıcır.
I hope you don't mind us dropping in on you like this, but when I heard the Enterprise was to be in this sector, we took the first transport and here we are.
Umarım bu şekilde damlamamıza darılmazsın, ama Atılgan'ın bu sektörde olacağını duyduğumda, ilk nakliye aracına atladık ve işte buradayız.
Since our demands are not excessive, Captain, I hope you will see that it will be simpler to accede than to risk further injuries.
Taleplerimiz karşılanamayacak kadar büyük olmadığı için Kaptan, daha fazla yaralanma riskindense taleplerimizi karşılamanın daha iyi olacağını göreceğinizi umuyorum.
I hope you're doin'a better job with him than you are with me.
Umarım ona benden daha iyi hizmet ediyorsundur.
I do hope you are not seriously injured.
Umarım yaran ciddi değildir.
These are my "floating islands." I hope you like meringue.
Bunlar benim "yüzen adalar" ım. Umarım beze seversiniz.
I hope you are using Jungle Red.
Umarım cart kırmızı kullanıyorsundur.
I say, I hope you don't think me very rude but you aren't a manservant of some sort, are you?
Umarım beni çok kaba bulmazsınız ama bir tür uşak değilsiniz ya?
i hope when all is said and done, you and i are still friends.
Umarım bu iş bitene kadar arkadaş kalabiliriz.
I hope you'll forgive me for saying that these ideas are only partly justified.
Umarım bu fikirlerinizin haklılık yüzdesinin çok düşük olduğunu söylememe kızmazsınız.
I can't hear what you are talking, but... I hope you will remember what I am going to say.
Ne konuştuğunuzu duyamıyorum, ama... Ümit ederimki ne konuşacağımı hatırlayabilirim.
I hope you never are. For your children's sake.
Umarım hiç kaybetmezsiniz.
You let your viewers know... that I hope Miss Voss's fear and my desperation... are entertainment enough for them.
Seyircilerine deki... umarım Bayan Voss'un korkusu ve benim ümitsizliğim onları yeterince eğlendirmiştir.
Respected in-law, I hope you all are fine.
Saygıdeğer dünürüm, Umarım hepiniz iyisinizdir.
I just hope at some point that you can truly believe how extraordinary you are.
Sadece, bir gün, ne kadar olağanüstü olduğuna gerçekten inanmanı umuyorum.
You are going to resist, I hope
Umarım karşı koyarsın.
I hope you two are very happy.
Umarım ikiniz çok mutlu olursunuz.
He and I are on the same charity committee... and we're going to be going over some last-minute details... for tonight's Magic of the Night Ball, which I hope you're all planning to attend.
O ve ben aynı hayır kurumundaydık.. ve Bu akşamki Gece Top'unun Sihrinde son dakika... detaylarının üzerinden geçeceğiz ve hepinizin katılmasını umuyorum.
Hope I'm not too forward but you are truly one of the most beautiful women I have ever seen.
Umarım çok fazla ileri gittiğimi düşünmezsiniz ama siz benim şimdiye kadar gördüğüm en güzel kadınlardan birisiniz.
How you doin', Tom? - I hope you were gentle with Hallmark. - How many hostages, besides the Vice President, are still alive?
- Başkan Yardımcısından başka kaç tane rehine var, ve hala hayattalar mı?
I hope you enjoy viewing this document, which I believe could serve as the first draft that you Hollywood people are so richly rewarded for.
Umarım bu belgeseli beğenirsiniz ki bence içinde siz Hollywoodluların sevdiği her türlü öğe var, öyle değil mi?
When you are settled, I hope you'll give a ball.
Yerleşince bir balo verirsiniz umarım.
I hope that's because you are enjoying yourself.
Umarım buradan çok hoşlandığındandır.
Ugh, I hope I never see another leola root, and you are certainly not feeding any of that hideous broth to my niece... or nephew... whatever it is.
Igh, umarım bir başka leola kökü görmem, ve sen kesinlikle yeğenime o iğrenç çorbadan yedirmeyecek...
Thanks, and I hope you like the book, and the pioneers are, you know... okay.
Teşekkürler. Kitap hoşuna gider umarım. Bilirsin ya, göçmenler...
However, I feel, and I hope you will concur... that small parties are the best.
Ama bence, sanırım siz de bu fikrime katılırsınız küçük partiler her zaman daha iyidir.
I hope it was worth it, for now you are going to die.
Umarım buna değmiştir, çünkü şimdi öleceksin.
I certainly hope that the people who are prosecuting this case can muster a little more sensitivity for the rights of the victims... - than you appear to have. - I didn't mean to sound uncaring.
Umarım davaya bakacak olan kişiler kurbanların haklarına sizin yaptığınızdan biraz daha fazla duyarlı yaklaşırlar.
Just like I hope you and I are friends.
Tıpkı sizinle olduğumuz gibi.
i hope you're okay 20
i hope you die 30
i hope you don't mind 408
i hope you feel better 22
i hope you enjoy it 24
i hope so too 32
i hope you slept well 16
i hope so 1845
i hope you 32
i hope you're happy 137
i hope you die 30
i hope you don't mind 408
i hope you feel better 22
i hope you enjoy it 24
i hope so too 32
i hope you slept well 16
i hope so 1845
i hope you 32
i hope you're happy 137
i hope you like it 98
i hope it was worth it 45
i hope you're hungry 58
i hope i'm not disturbing you 36
i hope you understand 99
i hope you understand that 18
i hope you will 19
i hope you don't 20
i hope not 713
i hope you can forgive me 38
i hope it was worth it 45
i hope you're hungry 58
i hope i'm not disturbing you 36
i hope you understand 99
i hope you understand that 18
i hope you will 19
i hope you don't 20
i hope not 713
i hope you can forgive me 38