I protected you tradutor Turco
406 parallel translation
You killed your wife and I protected you.
Sen karını öldürdün ve ben seni korudum.
I protected you.
Ben seni korudum.
You survived because I protected you.
Seni korumam sayesinde hayatta kaldın.
So I protected you secretly on the way
Senin iyi biri olduğunu anladım... ve seni korumaya çalıştım!
Frank's protecting Candy the same way as I protected you, isn't he?
Frank, Candice'i benim seni koruduğum gibi koruyor, değil mi?
- I protected you.
Seni korudum.
I raised you, I protected you, and I intend to deliver you to Daled IV!
Seni büyüttüm, seni korudum, ve seni Daled IV'e götürmeye de niyetliyim!
I protected you!
- Henüz bilmiyorum. - Seni korudum!
Up on that roof I protected you.
O çatıda ben seni korudum.
I protected you. Oh, no-no-no. You didn't protect me.
- Hayır hayır, sen beni değil bu vücudu korudun.
- I protected you and your baby.
- Seni ve bebeğini korudum.
I protected you as long as I could.
Seni elimden geldiğince korumaya çalıştım.
I would have protected him. Who are you to say where he belonged?
Kendi yolunu seçti ve yolu benim yanımda olmaktı.
I'm now unarmed and you're fully protected.
Ben silahsızım ve sen de tamamen korunur bir haldesin.
Whatever you had done, I could have pitied and protected you.
Ne yaparsan yap, sana acıyıp seni korurdum.
You represent the two million people of this state... in prosecuting a particularly brutal murder... and I'm gonna see that their rights are protected.
Özellikle vahşi bir cinayet davasında bu eyaletin iki milyon insanını temsil ediyorsun ve ben de onların haklarının korunduğunu göreceğim.
If I didn't, I'd have told you so. But I want you to be protected against any eventuality.
Olmasa söylemezdim ama her duruma karşı korunmanızı istiyorum.
I've lied for you, protected you and I'm not going to give you up - ever!
Sizin için yalan söyledim, korudum. Vaz geçmeyeceğim, asla olmaz!
I've protected you that much at least.
En azından seni bu kadar korudum.
I have always helped you... protected you from the peasants.
- Onları mı öldürelim? - Ben hep size yardım ettim. Sizi köylülerden korudum.
You've got me so well protected that I'm a prisoner in my own house.
Beni o kadar iyi koruyorsun ki, evime mahkum oldum.
Where do you think those stones would be now, if I hadn't protected them?
Eğer ben o taşları korumamış olsaydım, şimdi nerede olurlardı sanıyorsun?
I thought you felt protected by me.
Yanımda güvende hissettiğini sanıyordum.
I wish I could convey to you the simplicity — the lack of affectation — of this couple who had come to place an inscribed wooden slat in the cat cemetery so their cat Tora would be protected.
Tora isimli kedilerini koruyabilmek için üzerine birseyler kazinmis bir tahta parçasini kedi mezarligina birakmaya gelen çiftin yalinligini yapmacikliktan uzakligini, sana anlatabilmek isterdim.
I'll teach him how you get protected.
Nasıl korunduğunu ona göstereceğim.
Now honour is protected, I beg you... on my knees... show compassion.
Şimdi onurumuz kurtuldu. Sana yalvarıyorum. Hatırım için..... ona şefkat göster.
I'm protecting my balls, just as at one time or another you have protected your own.
Hayalarımı koruyorum. Senin de bir zamanlar kendininkileri koruduğun gibi.
I have protected you.
Seni korudum.
And I know she misses the way you protected her. Like a princess.
Seni özlüyor, onu tıpkı bir prensesmiş gibi korumanı.
I'm protected by powerful friends. You should know that.
Beni koruyan güçlü dostlarım var, bunu bilmeniz gerekirdi.
I know. I should have protected you and your work... and I didn't, and I'm sorry.
Seni ve çalışmanı korumalıydım ve korumadım.
So I guided and protected you.
Ben de size yol gösterdim ve sizi korudum.
I was with you because I felt protected too.
Seninleydim çünkü ben de kendimi korunmuş hissediyordum.
I've always protected you before.
Senin daha önce her zaman korumuştum.
If I was you, I'd fly down to the DA's office, get my ass protected.
Yerinde olsam kıçımı korumak için emniyete teslim olurdum.
I'm James Stamphill and anything you tell me will be protected under the rules of confidentiality of the attorney-client relationship.
Ben James Stamphill ve bana söyleyeceğiniz her şey avukat - müvekkil gizlilik ilişkisi kurallarına göre aramızda kalacak.
I hate to tell you, but California Criminal Justice computers have been protected by Gatekeeper for the last six months.
Söylemek istemezdim, ama California Adalet bilgisayarları son altı aydır Gatekeeper adlı program tarafından korunuyor.
I'm telling you this guy is protected from up on high by the Prince of Darkness.
Sana söylüyorum, bu herif, "Karanlıklar Prensi" tarafından çok sıkı korunuyor.
So I promised that if you protected Kotori... I would protect you.
Eğer sen Kotori'yi korursan ben de seni koruyacağıma dair söz vermiştim.
So I promised you that... if you protected Kotori, I'd protect you.
O yüzden ben de sana söz verdim eğer sen Kotori'yi korursan, ben de seni koruyacaktım.
The metabolic treatment I administered protected you against the full impact of exposure to the field when the Captain took you through.
Sana uygulamış olduğum, metabolik tedavi sayesinde alanın etkilerinden, Kaptan Janeway seni oraya soktuğunda, korudu.
A lot of the plane's features are classified, but I can tell you that it's bullet-resistant... and that it's even protected against the pulse of a nuclear blast.
Uçağın özelliklerinin pek çoğu gizli bilgi sınıfına giriyor. Ama şu kadarını söyleyebilirim ki bu uçak kurşun geçirmezdir..... ve hatta nükleer patlamanın etkisine bile dayanıklıdır.
I remember... all those times... you protected me from Dad.
Hatırlıyorum da... her daim... benim babamdan korudun.
"Oh you, protected by the shadow of a room " kidnapped by the voices of the night, " I look at you with closed eyes,
Bir odanın gölgesine sığınmışsın gecenin sesleriyle yağmalanmış kapalı gözlerle bakıyorum sana mühürlenmiş kulaklarla dinliyorum seni.
I have always defended you. I've supported and protected you in front of mom and dad.
Anneme, babama karşı hep yanında yer aldım, bunu sakın unutma.
May I remind you that I am protected by the lmperial Treaties for Commerce by the C.H.O.A.M. Declaration, paragraph 12, subparagraph D and by Articles 3, 8 and 14 of the Great Convention, which- - Imperial law is void where Muad'dib stands.
Alarmı çalın!
I thought you said this was gonna be well protected.
Burası çok iyi korunmalıdır dememiş miydin.
You protected this body. Am I... Am I getting a pattern here?
Acaba bunları alabilir miyim?
You were off at your goddamn Mass while I protected Cyril.
Ben Cyril'ı korurken sen kaybolup gitmiştin. Ben yanındaydım!
May I remind you that I am protected by the Imperial Treaties for Commerce by the C.H.O.A.M. Declaration, paragraph 12, subparagraph D and by Articles 3, 8 and 14 of the Great Convention, which...
Size İmparatorluk Ticaret Anlaşması ile korunduğumu... C.H.O.A.M. Bildirgesi'nin 12. maddesinin, D şıkkında... ve Büyük Barış Antlaşması'nın 3, 8 ve 14. maddelerinde...
Like you protected Landry?
Landry'i koruduğun gibi mi?
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
you're cute 195
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your own 34
yours 1007
your hat 64
you bitch 789
you okay 9168
you're cute 195
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your own 34
yours 1007
your hat 64
you know that 5741
you tell 24
youn 21
younger 104
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423
youth 73
you tell 24
youn 21
younger 104
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423
youth 73