English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ I ] / I recognize him

I recognize him tradutor Turco

416 parallel translation
How will I recognize him?
Onu nasıl tanıyacağım?
Won't I recognize him? Oh no.
Tanımayacak mıyım?
I recognize him well.
İyi tanıyorum.
Yes, but... how will I recognize him?
Doğru ama onu nasıl teşhis edeceğim?
I recognize him perfectly.
Kesinlikle tanıdım.
I recognize him from the regimental photo.
Alay fotoğrafından tanıdım.
I recognize him.
Bunu tanıdım.
It's him. Yes, yes, I recognize him.
O. Evet evet, tanıdım onu.
I recognize him very well.
Çok iyi tanıdım.
I recognize him.
Onu tanıdım.
I recognize him. His picture was in the paper
Onu gazetedeki resminden tanıdım!
Yeah, I recognize him.
Evet, tanıdım.
And if I recognize him as Gots, he's done.
Blake denen adamı Paris'e iner inmez yakalamalıyız.
I recognize him.
Onu tanıyorum.
I gave him the jacket... so they wouldn't recognize him.
Ona ceketi verdim, böylece onu tanıyamazlardı.
What a big or small landlord, I do not recognize him
Büyük ya da küçük mal sahibi. İsmi bilmiyorum.
I warned you even that if you found him... the chances were he wouldn't recognize you.
Seni uyardım. Onu bulsan bile dedim, Seni tanımama ihtimali çok fazladır.
But one of my men passed the window while I watched... and although I know this man well, it was impossible for me to recognize him.
Ama ben izlerken adamlarımdan biri pencereden geçti ve o adamı iyi tanımama rağmen, onu tanımak benim için imkansızdı.
I know why I didn't recognize him.
Demin burayı neden hatırlamadığımı şimdi anladım.
I'm asking you. Do you recognize him?
Sana ben soruyorum, onu tanıyor musun?
But I don't like working for someone I don't know, especially if he can recognize me and I can't recognize him.
Ama tanımadığım birine çalışmak hoşuma gitmiyor. Özellikle de ben onu tanımazken, o beni tanıyorsa.
I'm fortunate beyond other men, that He permitted me to recognize him.
Ben diğer erkeklerden daha şanslıyım, kendisini tanıma şansını verdi.
I didn't recognize him.
Onu tanıyamadım.
I didn't recognize him at first either.
Ben de ilk başta tanıyamadım.
- I'll recognize him.
- Tanıyacağım.
I... i saw him and didn't recognize him.
ben... onu gördüm ve onu tanıyamadım.
I didn't recognize him.
- Onu tanımadım.
I remember him as someone completely different, but you know... after such a long absence... how could you recognize...
Onu tamamen değişik bir olarak hatırlıyorum, ama bilirsin... Bu kadar uzun bir gaybubetten sonra nasıl tanıyabilirsin?
I don't recognize him.
Tanımadım.
I don't even recognize him.
Onu tanıyamıyorum bile.
Well, I just don't recognize him anymore.
Onu artık tanıyamıyorum.
Wouldn't recognize him if I did.
Görseydim bile tanıyamazdım.
And I didn't recognize him when all the time in our papers, they talk about Paolo Maltese.
Ben de onu tanımadım... Oysa bizim gazetelerde sürekli Paolo Maltese'den söz edip dururlar.
I recognize him!
Onu tanıyorum!
I recognize him.
Onu hatırlıyorum.
I doubt if I'd recognize him on the street.
Sokakta görsem onu tanıyacağıma şüpheliyim.
I don ´ t think I ´ ll be able to recognize him, sir.
Onu tanıyabileceğimi sanmıyorum, efendim.
As a Korean I refuse to recognize him as R!
Bir Koreli olarak onun R olduğunu reddediyorum!
I didn't recognize him in the dark.
Karanlıkta tanıyamadım.
They tell me his name's Corey Bannister, and they tell me I can recognize him by a streak of yellow down his back.
Adının Corey Bannister olduğunu, ve onu sırtında aşağı doğru inen.. ... sarı bir şeritten tanıyabileceğimi söylediler.
I'd recognize him anywhere.
Onu her yerde teşhis ederim.
The first thing I remember was Gerard, but I didn't recognize him.
İlk gördüğüm Gerard'dı ama onu tanımadım.
But if I show him to Master Wan, he'll recognize him right away!
Ama eminim Man Bey tanıyacaktır Değil mi efendim?
I'd recognize him anywhere.
Pardon şef.
I hardly recognize him with his mouth closed.
Konuşmadığı zaman onu güçlükle tanıyorum.
Forgive him, Jonathan, but I'm afraid Faggot has not learned to recognize you straights.
Onu bağışla. Korkarım İbne senin sapına kadar erkek olduğunu anlayamadı.
Well, I don't live with him... and I daresay I was opposed... but I do recognize... that's he's a real brain.
Onunla yaşamıyorum hatta buna karşı çıkmıştım ancak şunun da farkındayım ki adamın beyni çalışıyor.
Is he afraid I might recognize him?
Onu tanımamdan mı korkuyor?
If he's in the middle of all this I don't even know if his own mother would recognize him.
Eğer tüm bunun arasındaysa onu kendi annesinin bile tanıyacağına şüpheliyim.
- THIS MAN. - I DON'T RECOGNIZE HIM.
Adı Mason Dixon, domuzlar körfezinden beri çalışmadı.
- If I've got a guy's picture... I don't have to backtrack so I can recognize him.
- Eger elimde birisini fotografi varsa... onu hatirlamak için bütün yolu geri dönmeye ihtiyaç duymam.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]